Almanya satın aldığı FETÖ okullarını ne yapacak?

Haber şu.

Almanya bir süredir dünyanın çeşitli ülkelerindeki FETÖ okullarına ortak oluyor ya da doğrudan satın alıyor. Son olarak Etiyopya’da 1200 öğrencisi olan FETÖ okulunu satın aldı. Okulun açılışını Türkiye’de arananlar listesinde yer alan FETÖ Almanya sözcüsü Ercan Karakoyun ile sözde Alman ortakları yaptı.

Bu “Alman iş adamları” aslında Alman vatandaşlığına geçmiş FETÖ’cülerden başkası değil.

Skandal girişimden dolayı Alman devleti zerrece utanmıyor, çünkü FETÖ kanalıyla açtıkları bu okulları BND’nin hizmetine sunmak için bir araç olarak görüyorlar.

FETÖ, Afrika’da yüzden fazla okula sahip. Türkiye’nin diplomatik çabaları sonucunda bu okullar ya Maarif Vakfı’na devredildi ya da bulunduğu ülkeler tarafından satışa çıkarıldı. Satışa çıkanları ise kimin aldığı anlaşılan Dışişlerimiz tarafından yeterince takip edilmiyor olmalı ki bu okullar patır patır yeniden Alman vatandaşlığına geçmiş iş adamı kılığındaki FETÖ’cüler eliyle BND’nin kontrolüne giriyor.

Peki, biz ne yapıyoruz?

Oturup seyretmekteyiz.

 

 

Kabul edilmeli ki bu durum Türkiye’nin kara kıtadaki varlığından rahatsız olan ve nüfuz alanlarını artırmaya yönelik siyaset izleyen Almanya için iyi bir fırsat. Nitekim Etiyopya’da 1200 çocuğun öğrenim gördüğü okul satın alındıktan sonra bir Alman yönetici arandığı bilgisi alenen Alman medyasında yer aldı.

Almanya FETÖ aparatından, hem Türkiye’ye karşı kullanışlı oldukları, hem de dünyada izleyeceği yeni emperyal siyaseti için sonuna dek istifade etmek niyetinde.

Hedef, ABD dışındaki tüm ülkelerdeki okullar.

Dahası var. Almanya, FETÖ’nün mevcut okullarındaki elemanlarının yanı sıra Türkiye’de ikamet eden kripto FETÖ’cülerden oluşan 50 bin eleman istiyor. Toplamda 100 bin Türk ve 25 bin idareci Alman'la dünya şebekesini, yani istihbarat ağını kuracaklar.

Bu kadar kripto FETÖ’cü Türkiye’den nasıl çıkış yapacak?

İsterseniz şu haberle olayı netleştirelim:

 

 

Bu kadar kolay. Başvuran FETÖ’cü kabul edilir, olur biter.

Türkiye Cumhuriyeti devleti tehlikenin farkında mı? Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlût Çavuşoğlu’na bu gelişmeleri ileten kimse var mıdır? Vardır mutlaka diye umuyorum çünkü bu yazdıklarımın bir bölümü de SETA’nın “Almanya’da FETÖ Yapılanması ve Almanya’nın FETÖ Politikası” raporundan. Ama bu durumda da bir hareket bekliyor insan.

Böylesine büyük bir insan gücünün, artık kimliğini Türkiye düşmanı ve Alman köpeği olarak değiştiren FETÖ’cülerin, Almanya’nın İkinci Dünya Savaşı öncesindeki Hitler rejiminin SS ve SA’larından ilhamla HİTLER’İN ÇAĞDAŞ FORMASI’nı giyerek karşımıza çıkacakları anlamını taşıyor.

Almanya’daki Türklerin FETÖ’den yüzde 95 oranında uzaklaşmaları, çocuklarını onların okullarından çekmeleri örgütü zaten bir yol ayrımına getirmişti. Örgütün Almanya sözcüsü Ercan Karakoyun hem Alman medyasında hem de Face Book’ta yeterince şeffaf olmadıklarını kabul eden bir açıklama ile “öz eleştiri” yaparak kendi günahlarını affettirme çabasına girişmişti. Böylece Almanya’nın hizmetine girme süreci başlamıştı.

Ercan Karakoyun da bilindiği üzere Fetullah Gülen’in artık kanlısı hâline gelen eski sağ kolu Mustafa Özcan’ın adamı. Afrika ve Asya’daki tüm okulları Almanya’nın hizmetine sunan da Mustafa Özcan. Buralarda daha önceki yazılarımda ifade ettiğim üzere Fetullah Gülen’in bir etkisi kalmadı.

Burada soru şu:

 

 

Mustafa Özcan fraksiyonunun kontrolündeki bu okulların, Almanya ve BND’nin hizmetine girmesi CIA’in bilgisi dâhilinde mi yoksa onlara rağmen mi gerçekleşiyor henüz bilinmemekte. Ama kesin olarak bilinen bir şey daha var:

Almanya, bir yanda Fransa ile Avrupa Ordusu’nu kurmaya hazırlanırken, diğer yandan da bu türden istihbarat ağı örgütlenmeleriyle eski emperyal ve parlak günlerine geri dönmenin adımlarını atıyor. Bugün sanılanın aksine Türkiye’nin NATO ile sorunu, Almanya ve Fransa’nınkinin yanında devede kulak. Almanya hâlen çaktırmıyor ama Fransa Cumhurbaşkanı Macron zaten görüşünü “NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti” diyerek faş etti bile. Her iki ülke dediğim gibi eski parlak günlerine geri dönmek niyetindeler. Geçmişte birbirlerinin boğazına sarılmış olsalar da bu kez müttefikler. Trump ve ABD’nin sürekli azarlamasından ve her meselede ABD’nin kuyruğunda takılmaktan sıkılmış hâldeler. Bu yüzdendir ki Rusya ve Çin’le, hatta İran’la aralarını bozmamaya özen gösteriyorlar.

FETÖ bu bakımdan Almanya için önemli bir fırsatın kapısını araladı.

Meçhul!