Kılıçdaroğlu’na İmamoğlu için verilen talimat

Türkiye’nin önde gelen kamuoyu araştırma şirketlerinden ORC bir anket yayınladı iki gün önce. “Siyasi Eğilimler Araştırması” başlığı altında yayınlanan anket 28-31 Aralık 2019 tarihleri arasında, 36 ilde 2 bin 980 kişi ile görüşülerek raporlanmış.

Bugün seçim olsa Tayyip Erdoğan’ın karşısına çıkacak muhtemel ittifakların başkan adayları sorulmuş deneklere.

Yukarıda dikkatinizi çekmek istediğim sonuç Kemal Kılıçdaroğlu’nun Tayyip Erdoğan karşısında aday olması durumunda alması muhtemel oy oranı.

Akşener, Gül ve İmamoğlu’nun aldığı oy oranlarına dikkat edildiğinde hayli düşük.

Neden?

Çünkü CHP tabanında bile sevilmiyor.

 

 

Sebebini hâlâ merak eden varsa söyleyelim.

Çok sayılabilir ama öncelikle CHP’liler bile Kemal Kılıçdaroğlu’na başka seçenekleri olmadığı için katlanıyorlar. Onun bir FETÖ kaset kumpasıyla geldiğini alenen itiraf edemeseler de çok iyi biliyorlar. Kılıçdaroğlu’nun bunun bedelini ödediğini, FETÖ yayın organları için milletvekillerini nasıl siper ettiğini, bu terör örgütünün kurgu kasetlerini nasıl Meclis’te dinlettiğini, FETÖ tarafından kendisine gönderilen bilgi notlarını gerçekmiş gibi Kontrollü Darbe adı altında kuyruklu yalanlar söylediğini, yine FETÖ’nün MİT içindeki elemanlarının düzenlediği sahte belgeyle “Adil Öksüz MİT ajanı” yalanını nasıl yaydığını Türkiye’de öğrenmeyen kalmadı. Bunu zaten son günlerdeki FETÖ itirafçılarının ifadelerinden de öğreniyoruz.

Kısacası CHP, "Koyunun bulunmadığı yerde keçinin makam sahibi sayılması" diye ifade edilebilecek bir durumla karşı karşıya. Buldukları koyunu (Muharrem İnce) da yine Kemal Kılıçdaroğlu kurdu yiyince el elde baş başta kaldılar.

 

 

İşte yukarıdaki anket bu gerçeği ifşa ediyor. Bakmayın siz o yüzde 31,7 oy oranına. Daha büyük hezimete uğrayacağı bir sır değil.

Aslında bu vahim olgunun Kemal Kılıçdaroğlu da farkında, 2023 için yeni planlar yapanlar da.

O planları Ekrem İmamoğlu üzerine kurgulayan Küresel Ekip ve Türkiye’deki Franchise ortakları, Kılıçdaroğlu’na duyulan nefretten öylesine endişeli ki hem iktidara yakın kesimlerde, hem de görece olarak CHP tabanında Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili antipatinin İmamoğlu için büyük bir handikap oluşturduğunu düşünmeye başladılar. Bu yüzden, ikisi de kendi adamları olduğu hâlde İmamoğlu ile Kılıçdaroğlu’nu mümkün olduğu kadar ayrıştırmaya, sanki birbirlerinden farklıymış gibi göstermeye çalışıyorlar.

Misal, İmamoğlu’na Türkiye’yi ilgilendiren kimi konularda CHP Genel Başkanı’ndan farklı bir tutum aldırtılıyor. Son olarak “yerli otomobil” hakkında Kemal Bey'in tersine olumlu sözler söyledi. Çünkü “uzman” abileri yerli otomobilin “kamuoyundaki karşılığı”nın çok yüksek olduğunu gördü.

Gelgelelim Kemal Bey Genel Başkan olduğu sürece kamuoyunun gözü önünde ve her ekrana çıktığında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin her etkinliğine katılışında İmamoğlu ile birlikte görüntü vermekte.

 

 

“Uzmanlar” bu durumun Ekrem İmamoğlu’nun imajında yıpratıcı bir etkisi olduğuna karar vermiş.

Ve alınan karar uyarınca da Kemal Kılıçdaroğlu’na gidip “Bundan sonra Ekrem İmamoğlu ile birlikte fotoğraf vermemenizi, yan yana gelmemenizi, aynı etkinliklere katılmamanızı rica ediyoruz” demişler.

El değmemiş kızlarının, mahallenin kaçın kurrası bırazcık hoppa "hanımefendisiyle" yan yana görününce adının kirleneceği, hayırlı bir kısmet bulamayacağı korkusuna kapılan ebeveynlere benzettim onları. Bakarlar olacak gibi değil, kızın abileri giderler o görmüş geçirmiş kadına, gözdağı verirler “Uzak dur bizim kızdan, yoksa…” diye başlayan ufak yollu tehditler savururlar. Oysa vakti zamanında aynı kadın onları çok eğlendirmiş, gönüllerini hoş etmiştir.

Ama artık hesap başkadır.

Durum üç aşağı beş yukarı böyle.

Bu “rica”nın elemanları olan Kemal Kılıçdaroğlu tarafından emir telakki edildiğini az çok tahmin etmişsinizdir. Çünkü “uzmanlar”ın çok iyi bildiği bir şey var. CHP tabanı her türlü doldur-boşalta geliyor da malum, başkan olmak için AK Parti’ye, MHP’ye, İP’e ve SP’ye oy veren seçmenlerden de oy tırtıklamak gerekir ki başarılı olunabilsin. Nitekim 23 Haziran 2019 seçimleri bunun bir göstergesi oldu onlar açısından.

 

 

Öte yandan “İyi de 2023’e daha epey zaman var, erken değil mi tüm bunlar için” diyecekler de olabilir.

Birincisi, bu tür büyük planların kurgucusu olan sözünü ettiğimiz küresel organizatörler için 2023 erken bile sayılır.

İkincisi bir “erken seçim” ihtimalini de her an göz önünde bulundurmak zorundalar.

Bu ihtimallerin de her seçimde başarısız olan, her ankette en sevilmeyen, en güvenilmeyen, liderlik özelliklerine sahip olmayan isim olarak öne çıkan Kemal Kılıçdaroğlu nedeniyle bir büyük planı bozmasına izin veremezler.

Evet, Kemal Kılıçdaroğlu istenen her şeyi yaptı ama bundan ötesi artık onun dışında gelişecek. Lâkin bu konuda ne kadar başarılı olabilecekler hep birlikte göreceğiz.