Fatih’in tablosunu satın aldıysan Ayasofya’nın cami olmasına neden karşısın?

A -
A +
Önceki gün medya epey konuştu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Londra’da bir müzayedede satışa çıkarılan Fatih Sultan Mehmet’in bir yağlı boya tablosunu yaklaşık 8 milyon liraya satın almıştı. Destekleyenleri “Ay ne şık bir hareket” dedi yığınlar hâlinde.
Haberi okur okumaz hemen İmamoğlu’nun, eli arkada poposunun üstünde Fatih Sultan Mehmet’in türbesini “teftiş” etmesi gözümüzün önüne geldi. Yol üzerindeki Gülbahar Hatun’un türbesine bir ayak darbesi indirdi mi onu net olarak göremedik videodan ama orada olanlar “vurdu” dediği için medyada bu bilgi de sıkça paylaşıldı.
Tabii bu olumsuz manzara Ekrem İmamoğlu’nun her daim sıcacık minnoş görüntüsüne zarar verecekti ve “bir şekilde” düzeltilmesi gerekmekteydi ki Londra’daki müzayede imdada yetişti. Bu açık artırmayı haber verdiği söylenen İBB Dış İlişkiler Daire Başkanı Mehmet Alkanaka bence ödüllendirilmeli. Zaten İBB’yi temsilen müzayedeye de o katıldı.
 
MESELE TABLO DEĞİL EKREM BEY
 
Lâkin mesele İmamoğlu’nun eli poposunda Fatih türbesi ziyaretiyle de sınırlı değil.
Başlıkta da ifade ettim. Fatih’in tablosunu satın alan Ekrem İmamoğlu tuttu Yunanistan’da yapılan Uluslararası Delphi Ekonomi Forumu’na telekonferansla katılıp Yunan gazeteci Alexis Papachelas’ın kendisine yönelttiği “Ayasofya ibadete açılmalı mı?” sorusuna “Ayasofya’nın ibadete açılması gibi bir ihtiyacın bulunduğuna inanmıyorum. Türkiye'nin ve dünyanın başka sorunları var ve bu konunun iç siyaset malzemesi olarak kullanılmaması gerekiyor” cevabını verdi.
 
SEÇMEN KANDIRILMAYA MÜSAİT BİR MÜŞTERİ Mİ GÖZÜNÜZDE?
 
Sayın İmamoğlu bakımından sorun şuradaydı:
1-İstanbul’u fetheden padişah, sizin tablosunu satın aldığınız Fatih Sultan Mehmet’in ta kendisi.
2-Şehre girer girmez Ayasofya’da namaz kılıp o günden ilk müjdeyi veren ve hemen ardından Ayasofya’yı onararak camiye çeviren yine Fatih Sultan Mehmet. O dört minareyi efsanevi isim Mimar Sinan’a diktiren de Osmanlı ve Fatih’in torunları.
Peki, şimdi tablo alınınca her şey unutulup gidecek mi?
Yetmedi mi bu algı rüzgârı?
Hâlâ seçmeni inşaat müteahhitliğinden edinilen tecrübeyle kandırılmaya müsait müşteri gibi görme ısrarı neden?
 
FATİH’İN TORUNU ABDÜLHAMİT’E “AŞAĞILIK” DİYENLERİ DESTEKLİYORSUNUZ
 
Oysa seçmenin size verdiği avans çoktan miadını doldurdu, haberiniz var mı Ekrem Bey?
Daha bitmedi…
O satın aldığınız tabloda resmedilen Fatih Sultan Mehmet’in torunu, Osmanlı’nın en kritik zamanında saltanat koltuğuna oturup ülkesini geliştirip düşmana toprak kaptırmadan yöneten ama ne yazık ki Batıcı müfredatın yetiştirdiği İttihatçı çetelerin darbesiyle devrilen Sultan Abdülhamit’e ağız dolusu küfredip “aşağılık” diyen bir merdane meczubunun yönettiği Tele-1 kanalına reklam ve benzeri yollarla destek çıkmaktasınız.
 
VERDİĞİ SÖZÜ TUTMAK, YALAN SÖYLEMEMEK VE AYIP NEDİR BİLMEK...
 
Amacınız nedir? Bu ülkenin geçmişindeki tarihî değerlerle savaşmak ve onları aşağılamaya hizmet etmek mi? Bir tablo satın alınca (ayrıca o da sorunlu bir durum ya geçelim) ortada olup biten gariplikler görülmeyecek mi?
Bakın, burada kent yönetiminde yapamadıklarınızı, gaflarınızı, tuhaflıklarınızı, tatillerinizi, itici konuşma biçiminizi filan gündeme getirecek değilim.
Ama şu kadarını söylememe izin verin:
Verdiği sözü tutmaktır, yalan söylememektir belediye başkanlığı.
Hizmet etmektir, suçu sürekli eski yönetimlere atıp sorumluluktan kurtulma kurnazlığı değildir. Varsa sorunlar, onu bilerek belediye başkanlığına talip olduğunu unutmamaktır.
Bir de ayıp kavramıyla ilgili iyi bir eğitimden geçmektir belediye başkanlığı.
 
FUAT UĞUR'UN DİĞER YAZISI İÇİN TIKLAYIN

‘Deli Savcı’nın anıları

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.