Başımızın belası çok başlı basın mevzuatı

A -
A +
Şimdi sosyal medya için bir yasal düzenleme yoluna gidiliyor.
Ama böyle yapılacaksa, yani yalnızca SOSYAL MEDYA için bir yasal düzenleme olacaksa bir sıkıntı var demektir.
Düşünün, Türkiye’de bir haber, işleyişi, hükümleri yani yaptırımları birbirinden farklı dört farklı yasaya tabi.
Böyle bir şey olmaz.
O hâlde önce Türkiye’deki mevzuat karışıklığı giderilmeli.
Bu yüzden basın-yayın alanındaki dağınıklığı ve günümüz şartlarına cevap vermeyen dört ayrı kanunu birlikte ele alıp, pratikteki sorunlara hızlı ve etkin çözümler getirecek düzenlemeye ve kodifikasyona(*) ihtiyaç var.
Size Hukukçular Derneği tarafından düzenlenen bir konferansta konuşan Cumhuriyet Savcısı Asım Ekren’in sözlerinden birkaç örnek paylaşacağım karışıklığı anlatabilmek için.
1-Basın Kanunu’ndaki bir hükmü internetteki bir haber için kullanamıyorsunuz.
2-Televizyonda çıkmış bir haberi Basın Kanunu’na tabi tutamazsınız.
3-TRT’de çıkan bir haberi düzeltme hakkınızı 7 gün içinde, özel televizyonlarda çıkan bir haber için düzeltme hakkınızı ise 60 gün içinde kullanabiliyorsunuz. İnternette ise hiç süre sınırı yok.
4-Gazetede çıkan bir haber için öncelikle gazetenin sorumlu yazı işleri müdürlerine müracaat etmeniz gerekir düzeltme hakkınızı kullanabilmek için. Yani ona başvurmadan Sulh Ceza Hâkimliğine başvuramıyorsunuz. İnternetteki bir haber için ise doğrudan Sulh Ceza Hakimliği’ne müracaat edebiliyorsunuz.
5-Bu yazının konusu olduğu üzere SOSYAL MEDYA için yasa yok.
Şimdi hükûmet bir taslak hazırlıyor ama bilmiyorum ne olacak?
Esasında kriterler çok net.
Güncel bir olay üzerinden giderek açıklamaya çalışalım.
Zoofili sapıkla ilgili gözaltı haberini “Cumhurbaşkanı’na hakaret etti diye gözaltına alındı” diye yalan haber yapan Meral Danyıldız adlı Birgün muhabiri hakkında ne karar verildi bilmiyorum. Gazetesi haberi sildi ama onun bu alçaklıktan dolayı asla özür dilemediğini de not olarak düşelim.
Peki, şimdi Meral Danyıldız’ın yalan çıkan bu haberine bakalım.
Bu “haber” suç mudur, değil midir?
Daha doğrusu bir haber hangi durumda suçtur, hangi durumda değildir.
Anayasa’da, basın mevzuatımızda yazılı, görsel ve internet basını ile ilgili hükümler var. RTÜK’ün etki ve yetki alanları ayrı. Bu arada bizi de bağlayan Avrupa İnsan Hakları Maddesi’nin 10. Maddesi ile İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 19. Maddesini unutmayalım. Son olarak da bunları bir araya getiren AYM ve Yargıtay’ın içtihatları.
Buna göre bir haber hangi durumda suçtur?
Bir haberde dört kriter olmalı:
1-Haber gerçek olmalı
2-Güncel olmalı
3-Haberin verilmesinde kamu yararı olmalı
4-Haberin veriliş şekliyle özü arasında düşünsel bir bağ olmalı.
Bu unsurlardan biri bile yoksa haberle ilgili bir suç işlenmiş oluyor.
Birgün muhabirinin “haber”inde bırakın birini, bu unsurlardan hiçbiri yok.
Yani “haber” de evrensel hukuk normlarına göre de açık ihlal ve suç var.
Sonuçta ne oldu?
Haberi internet sayfasından yayınlayan Birgün gazetesi yöneticileri ve muhabiribu kepazeliklerinin sosyal medyada yayılmasını seyrettikten sonra tepkiler çoğalınca geri çekip silmek zorunda kaldılar.
Tabii atı alan Üsküdar’ı geçti bu arada.
O hâlde devletin karşısında vergisini ödeyen bir muhatap ve ona uygun düzenlenen bir basın mevzuatı olmalı.
Kimse yaygara koparmasın. Fransa’da yapılan da bu, Almanya’da yapılan da...
.....
(*) Kodifikasyon: Hukuki bir terim. Dağınık biçimde parçalara ayrılmış yazılı ya da görsel alandaki tüm hukuk kurallarının bir araya getirilerek sistem içerisinde yeniden düzenlenmesi ve daha kapsamlı, tek bir Kanun’un hazırlanması.
 
FUAT UĞUR'UN DİĞER YAZISINA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN
MAVİ VATAN VARSA DİJİTAL VATAN DA OLMALI
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.