‘Kafasını Kaybeden Adam’ ve ‘Beyin böncüklemesi’

A -
A +
Doktoru ona “Beyin böncüklemesi” teşhisi koymuştu.
Bir süre telaffuz edemedi, “Ömcükleme mi?” diye sorup durdu.
Kafasını kaybetmişti aslında ve her yerde onu arıyordu. Aynalara bile bakmıyordu morali bozulmasın diye.
Sokakta, evde, parti genel merkezinde. Hatta onu sık sık talimatla yanına çağıran 14. katta bile.
Kimseye söylemiyordu neyi aradığını. Doktoru öyle tembihlemişti. Peki, meraklı sorulardan nasıl kurtulacaktı? Çok kolay; agresifleşerek.
Doktorunun tavsiyesini dinledi. Ekrem’e, Engin’e, Faik’e, Özgür’e; hepsine sırayla kaydı fırçasını.
O gece eve geldiğinde de her yeri didik didik aradı. Son olarak portmantoya bakmadığını hatırladı. Bulamadı. Üzüntüyle kös kös salona yürüdü. Masanın altına bakmıştı ama emin olmak için bir kez daha eğilip baktı. “Her ne halt arıyorsan oraya bakmıştın” dedi eşi.
Bir gece önce onu çöp konteynerinin başında kapağını açmış inceleme yaparken yakaladı medya. Ne diyeceğini bilememiş ama son anda aklına doktorunun tavsiyesi gelmiş ve “Adam arıyorum adam” demişti Diyojen gibi.
Gazeteler onun fotoğraflarıyla doluydu.
Koltuğa yığılırcasına oturdu. Masanın üzerindeki bilgisayara göz ucuyla bakınca Engin Özkoç’un fotoğrafını gördü. Fotoğrafın üstündeki yazıyı okudu:
Genel Başkanı “Adam arıyorum adam” dediğine göre bu adam ne?
Tekrar dikkatlice baktı. Yanaklarını şişirmiş, gözlerini eğmiş hâldeki Engin Özkoç’un olay yeri fotoğrafına gülmemek için çabaladı. Sinirleri çok yıpranmıştı Kemal Bey’in. Daha fazla dayanamadı, kıkırdadı. Ardından da koyuverdi. Tastamam gülme krizine girmişti. Engin Özkoç’un fotoğrafına bakıp bakıp kahkaha atıyor, yerleri yumrukluyordu.
Salih Tuna’nın “GENEL MERKEZ-KAFASINI KAYBEDEN ADAM” adlı son mizahi eserini okurken ben de gülme krizlerine girdim.
‘Kafasını Kaybeden Adam’ ve ‘Beyin böncüklemesi’
Kafasını kaybetse de Sayın Kılıçdaroğlu haksız değil hakikaten.
Hep söylerim, bizde siyasi mizah çok yapılmaz. Bu da hep sol kesimin tekelinde olmuştur. Aralarında istisnaları olmakla birlikte çoğu kez didaktik, yani öğretici üslupla yazıldığı için insanı gıdıklamaz.
Ama Salih Tuna’nın bir süredir kendi köşesinde CHP’nin içinden aldığı “bilgileri” mizah üslubuyla kaleme alması ve Engin Özkoç’un bunu ciddiye alıp dava açmaya kalkması tam bir komediye dönüşünce, yazılanların genişletilerek kitap olarak çıkması elzem oldu.
Yukarıda size bir bölüm aktardım. “Beyin böncüklemesi”nden muzdarip Kemal Kılıçdaroğlu, Engin Özkoç, Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu, Murat Ongun, Fatih Portakal, Faik Öztrak, Engin Altay, Kemal Bey’e talimatları veren şu malum 14. kat elemanı danışman, hayali doktoru ve Selvi Kılıçdaroğlu’nun başrollerde olduğu şahane bir eser ortaya çıkmış.
Şiddetle tavsiye ederim.
FUAT UĞUR'UN DİĞER YAZISINA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN
"BİZİM MAHALLE" OPERASYONU VE BİR "KÜÇÜK" ADAMIN BÜYÜK HIRSI
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.