Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tarihi konuşması nasıl görünmez oldu?

A -
A +
Birileri Türkiye’ye gizli saklı operasyon çekiyor. Sağdan-soldan, içeriden-dışarıdan, merkezden-çeperden, medyadan-siyasetten… Hiç bitmiyor. Her zaman bir gerekçeleri ve bahaneleri var. Günlerdir yazıyorum, Ayasofya Müzesi’nin camiye dönüştürülmesinin keyfini milletçe bir hafta bile süremedik. Ayasofya’nın millette meydana getirdiği kenetlenme birilerinin ayarlarını bozmuştu çünkü. Tam bu sırada 8 yıldır duran sözleşme geldi akıllarına. İyi malzemeydi. Aldılar ele, kanırttıkça kanırttılar. Baktılar tam istedikleri gibi gidiyor, peşlerine takılanlar da var, tuttular “Hemen gereği yapılsın” diye bağırmaya başladılar. Ben, benben, ben… Talimat verdikleri kişi de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan. Gördünüz ve işittiniz “Yapacaksın” diyor adam ve devam ediyor “Ben AK Parti’nin kurucu iradesiyim. Seni hapisten çıkarmak için 70 bin imza topladım. İstesem yine toplarım” filan diye devam ediyor. Hızını alamayıp AK Partili kadınları ANAP’lı papatyalara benzetmekten giriyor, işi “F…şe” gibi küfür kullanmaya kadar vardırıyor. Tepkiler büyüyünce ve AK Partili kadınlar dava açınca da “Ben onlara değil filancalara söyledim” diye yan çiziyor. Sonra da açılan davaya karşı tehditler yağdırıp Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ZALİM olarak niteliyor.   ERDOĞAN’DAN TARİHÎ VE DERS GİBİ KONUŞMA NASIL GÖRÜNMEZ OLDU?   Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan AK Parti’nin 19. kuruluş yıl dönümünde, kadınlar ve AK Parti’ye oy veren tüm mütedeyyin insanları hedef seçerek, onların arasına kama sokmayı amaçlayan seçmen kopartma operasyonunu yürüten ve bunu yaparken hiçbir ahlaki kaygı taşımayanlara tarihî bir konuşmayla ders verdi. Evet, gündemde başka konular vardı ama basınımız ilginçtir birkaç internet sitesi dışında Erdoğan’ın bu sözlerini âdeta sansür etti. Nedir arkadaş bu? Olan biteni birkaç yazar arkadaşımla birlikte yalnızca ben mi görüyorum? Erdoğan’ın konuşması size göre hava gazı mı? Nasıl bir dayanışma ya da nasıl korkaklar ittifakı var ortada? Tam da Emre Aydın’ın şarkısındaki gibi “Ne müttefik belli, ne de sığınakların yeri” diyesi geliyor insanın. Evet, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan öyle bir konuşma yaptı ki kadınlar üzerinden operasyon yürütenlere karşı, eşleri Emine Erdoğan dâhil herkes ayağa kalkıp alkışladı.   “TÜRK MİLLETİ AİLE ERKİL BİR MİLLETTİR”   Cumhurbaşkanı önce kadınların ekonomik hayatımızdaki yerini ve Türkiye’de kadınlar için yapılan işlerin bir kısmını özetledi. Ardından şu tarihî sözleri söyledi gözleri dolarak: AK Parti dedelerimiz kadar hatta onlardan daha fazla ninelerimizin partisidir. Çünkü biz şunu biliyoruz, cennet annelerin ayakları altındadır. Annelerimizin özellikle evlatlarına bağışladıkları imkânlar hiçbir zaman hiçbir şeyle mukayese edilemez. Annelerimizin, halalarımızın, teyzelerimizin bizlere verdikleri bir kenara atılamaz. Onun için halalarımızın, teyzelerimizin partisiyiz, bu böyle biline. AK Parti, delikanlılarımız kadar, hatta daha fazla genç kızlarımızın partisidir. Bu toprakları kadın erkek hep birlikte vatan yaptık, devleti hep birlikte kurduk, bayrağı da hep birlikte yükselttik. En zor zamanlarda birlikte, omuz omuza verilerek ayakta kaldık. İstiklal Harbi'nde kadınların rolü ne ise 15 Temmuz'da da kadınların rolü aynıdır ve Türk milleti "aile erkil" bir millettir.” Ve sonra geldi, AK Parti ve kendisine kadınlar ve İstanbul Sözleşmesi üzerinden ateş edenlere cevabına:   “TARTIŞMAYI DEĞERLERİMİZE DÜŞMANLIĞA DÖNÜŞTÜREN BİR AVUÇ SAPKINA MEYDANI BIRAKMAYACAĞIZ”" AK Parti'nin kadınları için 'AKP'nin papatyaları' gibi yakıştırmalarla, 'yeşil sermaye' gibi yaklaşımlarla ağzıma almaktan edep ediyorum, küfri bir ifadeyi kullanmak suretiyle bu tür yakıştırmaların içine giren köşe yazarlarını, tüm kadın kollarım ve kadınlar adına kınıyorum. Eğer AK Parti'nin Genel Başkanı, ülkemin Cumhurbaşkanı olarak kadınlarımıza sahip çıkmada geri duracak olursak hiçbir zaman bu dünyada da ebedi âlemde de Rabb'imize hesabını veremeyiz. Gerek kadın gerek erkek, özgürlük her insan için kutsaldır. Hak olarak söylüyorum, hak her insan için kutsaldır. Emek her insan için kutsaldır. Bir zulüm, kime yapılırsa yapılsın zulümdür. Bir cinayet, işleyeni kim olursa olsun cinayettir. Bir şiddet, faili kim olursa olsun şiddettir. Acı söz, söyleyeni kim olursa olsun acı sözdür. Hakaret, yapanı kim olursa olsun hakarettir. İftira, müfterisi kim olursa olsun iftiradır. Kadınlarımız lehine yaptığımız bunca düzenleme varken, tartışmayı değerlerimize düşmanlık aracı hâline dönüştürmeye çalışan bir avuç sapkına da meydanı bırakmayacağız.   “KİMSENİN AK PARTİLİ KADINLARI İSTİSKAL ETMESİNE SESSİZ KALAMAYIZ”Maalesef yıllardır gerek kalemiyle, gerek aktivizmiyle bu millete hizmeti geçmiş kimi isimler, kendilerine asla yakıştıramadığımız, asla tasvip edemeyeceğimiz çirkin ifadelerle bu tartışmanın içinde yer almıştır. Biz her türlü fikre, her türlü eleştiriye, her türlü teklife, her türlü mücadeleye saygı gösteririz ama kadınlarımızın onuruna, haysiyetine, kişiliğine, iffetine yönelik en küçük saldırıya da müsaade etmeyiz. Adı, unvanı ne olursa olsun birilerinin, edebimizin el vermeyeceği ifadelerle AK Partili kadınları istiskal etmesine asla sessiz kalamayız. Kendi dünyamızda aile hassasiyetimizi kimsenin tartısına sunacak da değiliz. Tweet atmak suretiyle benim kadın kollarımın başında olanlara 'istifasını vermelidir' veya 'istifa etmesi gerekir', size mi soracağız? Bizim partimizin kadın kolları kendi demokratik tercihlerini kongreden kongreye kullanır. Onun için de sizlerden icazet almaya ihtiyacımız yok. Ne kadına şiddetle mücadelemizin zaafa uğratılmasına ne de bir avuç marjinalin aile değerlerimizi zedelemesine izin veririz.” Bu FİTNE ATEŞİ’ne körükle gidip partiye ve liderine zarar veren kampanyanın içyüzünü göremeyenler açısından unutulmayacak sözler. Umalım ki Cumhurbaşkanı’nın dediği gibi bir daha tekerrür etmesin.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.