Cavit Çağlar hükûmetten istediğini alamadığı için mi İmamoğlu ile iş tutuyor?

A -
A +
 
Kimileri “Cavit Çağlar hükûmetten beklediği finansal desteği bulamadı, bu yüzden Ekrem İmamoğlu ile iş birliği yapıyor” diyor.
Burada “İmamoğlu ile nasıl bir iş birliği yapıyor ki?” sorusunun kaynağı ise şu OLAY TV’nin satış meselesi.
Çağlar, iki kere satacak oldu, açığa çıkınca da “Yok satmadım” dedi. En son, 18 gün önce televizyonu İmamoğlu adına Hüseyin Kalkan adlı Trabzonlu bir iş adamının satın aldığı yayınlandı, ben yazdım. Ama ne bir açıklama ne de yalanlama geldi. Hem Ekrem İmamoğlu, hem de Cavit Çağlar tek kelime etmedi bu sürede.
Sonra ne oldu, nasıl olduysa Çağlar üç gün önce “Ben sattım dedim ama aslında satmadım. Televizyon bende ve yeniden canlandıracağım” dedi.
Çok tuhaf.
Olayda adı geçen isimler âdeta Matruşka bebekleri gibi birbirinin içine geçmiş görünüyorlar ama bunu belli etmemeye çalışıyorlar. En dipteki saklı ve atomik Matruşka bebek kim, ben asıl onu merak ediyorum.
Neyse geçelim.
Soruşturdum, Olay TV ile ilgili olarak RTÜK’e devir teslimle ilgili herhangi bir bildirimde bulunulmamış. Olay TV’nin tüm hisseleri Cavit Çağlar üzerinde görünüyor. Satış olursa 30 gün içinde RTÜK’e bildirmeleri gerekiyor. Adı ise yine Olay TV olarak kalmak zorunda. Misal, bu yüzden SÖZCÜ TV olarak yayına başlamak isteyen televizyon sıkıntıda. Çünkü onların frekansı da satın aldıkları şirket olan SİVAS Radyo Televizyon, yani SRT üzerine. Televizyonun kısaltılmış ismini değiştirebilirler ama açık adı her zaman Sivas Radyo Televizyon olmalı. İsterlerse televizyonlarının adını rumuzlu olarak STV yapabilirler örneğin, yakışır da. Ama sonuçta açılımı hep Sivas Radyo Televizyonu kalacak.
Cavit Çağlar’a geri dönelim.
Bazı kaynaklarım bana aynen şöyle dedi:
Cavit Çağlar sattı, karşılığında parasını da aldı ama devir gerçekleşmeden olay patlayınca ve hükûmetten Çağlar’a sitem gelince, bir çözüm aradılar. Formül de şu: Aralarında bir İÇ SÖZLEŞME yaptılar. Televizyonu şimdilik Cavit Çağlar devam ettirecek. Muhalif bir kanal olarak sürdürecek. Vakti geldiğinde de bu televizyon Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı mücadelesinin bir aparatı olacak.
Mantıklı. Bu türden İÇ SÖZLEŞMELER’i ben de işitmiştim.
Peki, bugüne dek “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Türkiye için çok büyük bir şanstır, onun kıymetini bilelim” diye konuşan, Sabah gazetesine verdiği röportajlarda övgülerini esirgemeyen Cavit Çağlar’a ne oldu da 180 derece dönüş yaptı? Acaba “Ben hükûmeti bu kadar destekledim. Üstelik Rusya ile uçak krizi esnasında o zamanki Kazakistan Cumhurbaşkanı dostum Nazarbayev aracılığıyla bağlantı kurup Putin’e Cumhurbaşkanımızın mektubunu ilettim. İki ülkenin ilişkilerinin düzelmesinde majör görev üstlendim. Ama hiçbir finansal destek ya da ihale verilmedi” diyor mudur? Böyle bir derdi var mıdır? Bunun için mi gelecek vadettiğini düşündüğü Ekrem İmamoğlu’na yatırım yapıyordur?
Ben Cavit Çağlar’ın hükûmetle ilgili böyle bir derdinin olmaması gerektiği kanısındayım.
Geçmişe bir bakalım ve anlayalım.
Sahip olduğu İnterbank’ı 1999 yılında batıran Cavit Çağlar, TMSF’ye olan borçlarının tasfiyesi için 2004 ve 2010 tarihlerinde iki ayrı protokol imzalamış, ancak borçların ödenmesinde temerrüde düşmesi nedeniyle yasal takip işlemlerine geçilmişti.
Hatırlatalım. Bir milletvekilinin 2012 yılında verdiği soru önergesine TMSF Başkanı Şakir Ercan Gül imzasıyla yazılı cevap verilmişti. Buna göre o tarih itibarıyla Çağlar grubundan yapılan tahsilat 704 milyon dolar, kalan borç da 1 milyar 155 milyon dolardı.
Kalan bu borcun 415 milyon doları da Mehmet Emin Karamehmet’in sahibi olduğu Çukurova grubuyla ortak borçtu. Ama söylendiğine göre bu ortak borcun tamamı nasıl olduysa Mehmet Emin Karamehmet’e yıkılmış, geriye Cavit Çağlar’ın 2012 tarihi itibarıyla TMSF’ye 740 milyon dolar borcu kalmıştı. Oysa geçen yıl TMSF tarafından yapılan açıklamalarda Cavit Çağlar’dan 1999’dan bu yana toplam 837 milyon 574 bin dolar tahsilat yapıldığı belirtiliyor ve artık ünlü işadamının TMSF’ye HİÇBİR BORCUNUN KALMADIĞI açıklanıyordu.
Kısaca 2012’de ödemen gereken 1 milyar 155 milyon dolar borç kalmış, bunun 412 milyon doları Karamehmet’le ortak borç, kalan borç 740 milyon dolar, oysa sen 133 milyon dolar daha ödemişsin. Peki, kalan 600 küsur milyon dolar neredeydi?
O zaman birtakım gazeteler şu soruyu yöneltmişti:
“Çağlar’ın 600 milyon dolar civarındaki borcunun üzerine ÇİZİK mi atıldı?”
Cavit Çağlar, 1999 yılında İnterbank’ı batırıp devlete milyarlarca dolar borç taktığında da güzel bir manevrayla uçağını ABD tarafından Kenya’da Türkiye’ye teslim edilen teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın getirtilmesi için tahsis etmiş ve uzun yıllar bunun ekmeğini yemişti.
Şimdi soru şu:
Putin meselesindeki ara buluculuğuyla iyi bir iş çıkaran ve bunun da ekmeğini Öcalan meselesinde olduğu gibi bol bol yiyen Cavit Çağlar, acaba şimdi bu ekmekten neden bıktı?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.