Televizyonlardaki komedi skeçlerine bile çok konu olmuşluğu vardır.

İETT otobüslerine binen akbilini doldurmamış birinin, o cihazdan alacağı mekanik sesli cevap bellidir:

Bir YouTube yayınında televizyoncu Cüneyt Özdemir, bir başka gazetecinin; Cengiz Alçayır’ın sosyal medyadan paylaştığı soruyu yöneltti kendisine:

Çok açık. Diyor ki gazeteci, tanesi 26 kuruşluk maskeyi tam 12 kat fazlasına satın alarak kimlere haksız kazanç sağladın? Eğer 2,89’luk olan nitelikli maskeyse, 26 kuruş olan niteliksiz mi? Açıklamandan çıkan sonuç bu. Yani İETT şoförüne niteliksiz maskeyi mi lâyık görüyorsun?

Plastik suratı önce duruyor, sonra birden kızgınlık emojisine dönüşüyor ve o mekanik, sahicilik duygusundan tamamen uzak ses tonuyla “Yetersiz soru” diyor.

Tıpkı Yetersiz Bakiye der gibi.

Siz “Yetersiz soru da ne demek yahu” derken o sermayesi kediye yüklenmiş “kelime dağarcığına” başvuruyor ve “Ben bu soruyu muhattap almam” diyor. Muhatap sözcüğünü iki “t” ile söylediği için böyle yazdım. İnsan muhatap alınır ya da alınmaz, ama soruyu muhatap almamak da dediğim gibi kendisinin engin kültüründen yansıyan incilerden biri.

Ama durmuyor, gereken etkiyi oluşturamadığını görünce devam ediyor:

Hızını alamıyor:

Şecere...

Sözlüklerde şöyle geçiyor:

Cengiz Alçayır’ın şeceresini bilemem lâkin bir secere çıkarılacaksa bu plastik emoji için yandı gülüm keten helva. Soyadı değişikliğinden başlar asıl hikâye.

Ahlaki şecereye girmiyorum bile. Yalnızca şu haber(*)bizlere yeterli ipucunu veriyor:

Böyle geçip gidiyor günler. Geleli 1,5 yılı çoktan aştı. Elde yok avuçta yok. Leyleğin ömrü laklakla geçer misali koskoca şehri sahipsiz bıraktı. İstanbul mutsuz, her yanı dökülüyor. Sürekli tatilde. Barajlardaki su artık kritik noktaya indi. Bu imam şeyinin bir şey yapacağı yok. Son günlerde neredeyse yağmur duasına çıkacağız bu yüzden.

Başa dönelim.

Uzun yıllar sonra bilgisayarlardan sesli olarak “Ekrem İmamoğlu kimdir?” diye bir sorunun cevabını aradığınızda cevap mutlaka İETT otobüslerinden gelen o mekanik ses olacaktır:

(*) https://www.hurriyet.com.tr/gundem/ekrem-imamoglunun-yargilandigi-dava-dosyasi-yargitaya-gonderildi-41625176
 

 

 

Belki de geçen ay birlikte tatil yaptığı Hurşit Güneş bu işe “Akil insan-Akil CHP’li” sıfatıyla el atmalı.

Geçen ay yazdım(*) ama durum ciddiyetini giderek artırıyor,

Dün Deva Partisi Başkanı Ali Babacan ile görüştükten sonra yapılan basın toplantısında olan biteni izlediniz mi?

Gazetecilerden biriyle aralarında geçen iç burkucu diyalog aynen şöyle:

Gazeteci: Kapalı Maraş’ın sahil kısmı açıldı 46 yıl aradan sonra bu konuda bir değerlendirmeniz olacak mı?

Kılıçdaroğlu: Pardon??

Gazeteci: Efendim, 46 yıldır kapalı olan Maraş’ın sahil kısmı efendim, Kıbrıs’tan bahsediyorum…

Kılıçdaroğlu: Maraş???

Gazeteci: Kıbrıs efendim… Kapalı Maraş’ın sahil kısmı efendim açıldı…

Kılıçdaroğlu: Anladım, anladım…

Gazeteci: Bir değerlendirmeniz var mı?

Kılıçdaroğlu: Sahil kısmı açılmış. Niye sahil kısmı? Nasıl olabilir böyle bir şey? Tamamı neden açılmıyor?

Böyle bir trajedi işte.

Amerika’daki, Avrupa’daki beyler, leydiler. Her kimseniz, artık yeter. Adam error veriyor, görmüyor musunuz? Ailesine yazık ama CHP’ye de yazık. Biliyorum henüz emanet edecek mutemedi tam olarak bulamadınız.

Muharrem fazla millî, Canan tam aradığınız gibi ama sosyalistlik yapıp oyları azaltır, Hapçı Özgür ile Keltoş sıralamada bile olamaz. Oğuz eli yüzü düzgün ama silik. Siz de haklısınız, adam yok çünkü adamların hepsini tasfiye ettiniz. Ama böyle de elinizde patlayacak benden söylemesi.

.....