Fatih Portakal’ın Hrant Dink suikastı sanığı FETÖ’cüye ithaf ettiği ödül yerini buldu

A -
A +
  Yıl 2016, FETÖ’cülerin 15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden henüz 4 ay geçmiş. Hürriyet gazetesi o dönem Aydın Doğan’ın. CHP’den başlayarak tüm muhalif çevrelerde ve Doğan medyasının haberlerinden yazarlarına kadar herkeste bir “mutsuzluk” hâkim. FETÖ’cü darbe başarılı olsaydı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AK Parti “bir şekilde” gitmiş olacak, yerine ABD’nin dirayetiyle “ılımlı” bir hükûmet kurulup, başına da geçici olarak durumu kontrol altında tutmak amacıyla, atıyorum; Ali, Ahmet, Mehmet ya da Abdullah gibi herhangi bir isim getirilecekti. Beceremedi alçaklar. Çaresiz hepsi “FETÖ ve darbe karşıtı” gibi görünmeye çalışıyor, yavaş yavaş FETÖ’cüleri aklamak için “kontrollü darbe” veya “20 Temmuz darbesi” gibi şerefsizce yalanlar dolaşıma sokuluyordu... İşte tam o sıralarda; 14 Kasım 2016’da, Hürriyet gazetesinin ALTIN KELEBEK ödül gecesi yayınlanmaktaydı CNN Türk ekranlarında. Sıra gelmişti “En iyi erkek haber sunucusu” ödülüne. Sahneye Hürriyet Yazarı Sedat Ergin çıktı ve eski FOX Haber sunucusu Fatih Portakal’ın adını söyledi. Alkışlarla gelen sahneye gelen Fatih Portakal şu konuşmayı yaptı:“Bizler, kurum olarak cezaevindeki tutuklu arkadaşımız Ercan Gün olarak yüreğimizi ortaya koyup her gün bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Endişelerimizle, korkularımızla yapıyoruz maalesef. Ama bu endişelerin ve korkuların bizi esir almasına izin vermiyoruz...” Fatih Portakal, arkadaşı Ercan Gün’ün FETÖ’cülük suçlaması ve Hrant Dink suikastındaki rolü nedeniyle cezaevinde olduğunu tabii ki açıklamıyordu. Adı “tutuklu gazeteci”ydi ya yeterdi insanları aldatmak için. Ve şimdi bu Ercan Gün, Hrant Dink suikastı ile ilgili dünkü KARAR duruşmasında FETÖ Terör Örgütü üyeliği ve Hrant Dink suikastındaki rolü nedeniyle 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Fatih Portakal o gece, salondaki gündemi takip etmekten aciz ünlüler güruhu tarafından çılgınca alkışlandı. Şimdi isimlerini sıralamayayım, utanıyorlardır belki. Dünya medyası ve Freedom House gibi uyduruk kuruluşların “cezaevindeki gazeteciler” listesinde bu Ercan Gün de var. Fatih Portakal’ın “gazeteci” arkadaşı Ercan Gün bir BYLOCK kullanıcısı ve Bank Asya’ya da Fetullah Gülen’in emri doğrultusunda para yatıran biri. Su katılmamış bir FETÖ’cü yani bu Portakal’ın can dostu. Hrant Dink suikastındaki rolü ise çok enteresan. Önce bir görüntüyü hatırlatayım. Tetikçi katil Ogün Samast’ın iki yanında jandarma astsubaylar, elinde Türk bayrağı ile çekilen görüntüsü. Türkiye’de büyük infiale sebep olan o görüntüleri Ercan Gün medya kuruluşlarına servis etmişti. Nasıl olduğunu da anlatalım: Görüntüler aslında Samsun TEM’de alınmıştı ama Jandarma İl Komutanlığı’nda çekildi gibi bir algı oluşturmak istenmişti. Çünkü FETÖ’cüler, Hrant suikastını Ergenekon Davası’nın içine sokmak istiyordu. Toplam 10 dakikalık çekim, Samsun İl Emniyet Müdürlüğü tarafından, dün bu davadan ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırılan FETÖ’cü sanık Ali Fuat Yılmazer’in müdürü olduğu Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürlüğü’ne kurum içi network üzerinden gönderilmişti. Ali Fuat Yılmazer bu görüntüleri Ercan Gün’e vermişti. Lâkin ortada bir problem vardı. Görüntülerin bir “gazetecilik faaliyeti” olarak Ercan Gün tarafından Samsun’da çekildiği algısı oluşturmak gerekmekteydi. Bunun için 30 Ocak tarihinde firari FETÖ’cü abileri Ekrem Dumanlı, Adem Yavuz Arslan, Faruk Mercan ile görüşerek izin alan Ercan Gün, ertesi gün Samsun’a gitti. Aynı gün de dönerek zaten elinde olan 10 dakikalık görüntülerden 44 saniyesini kurgulayıp 1 Şubat 2007’de tüm medyaya servis etti. Ne ilginç değil mi? İşte bu Ercan Gün, dün FETÖ üyeliği ve Hrant Dink suikastındaki rolü nedeniyle 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bence yırttı saysın kendini. Yakında içeride yattığı süre hesap edilerek çıkar. Çıkar çıkmaz yakın dostu, vefakâr Fatih Portakal’a koşup, yaptıkları darbe girişiminden dört ay sonra kendisine ithaf ettiği Altın Kelebek ödülünü isteyebilir. Bu arada bir de “Hrant’ın arkadaşları” diye bir grup var. Başlarında da Hrant’ın eşi Rakel Dink ve onu yönlendiren malum, tuhaf bir ekip. Hrant Dink suikastındaki FETÖ’nün rolünü ısrarla görmezden gelip, bu algıya hizmet edenleri ödüllendiren, gözlerine âdeta perde inmiş bu gruba ne diyelim artık bilemiyorum.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.