“Gül’ün ortak adaylığı” projesini bozan sürpriz isim ve Babacan’ın söyleyemediği

A -
A +
Siyasi ahlak diye bir kavram var.
Partisinin içindeyken sinsi biçimde beklemiş, kesin “Ayrıl” talimatı gelinceye kadar da Millet İttifakı adı altında PKK’nın siyasal uzantısı HDP ile iş tutan partilerle Erdoğan’a karşı Abdullah Gül’ün adaylığını pişirmeye çalışmıştı. Bunu da Halk TV’deki yayında ağzıyla itiraf etti.
Televizyon konuşmasında “Abdullah Gül’ün adaylığıyla ilgili yürütülen çalışmaların tam göbeğindeydim” dedikten sonra kendisine “O sırada AK Parti’deydin ve tam bir yıl sonra ayrıldın. Bir yandan muhalefetle Gül’ün adaylığını pişiriyorsun, diğer yandan da partide kalıp Erdoğan’ın aday olması için imza veriyorsun. Senin nasıl bir ahlakın var?” diye sorup çirkin ikiyüzlülüğünü suratına vuranları da “Erdoğan’ın trolleri” diye tanımladı.
Bir de pişkin.
Sözlerinin arasında “Gül’ün ortak aday olarak gösterilmesi gerekiyordu ama olamadı. Bu yüzden ülkemiz 5 yıllık bir fırsatı kaçırmış oldu” dedi.
Sıkıştırdılar, “Kim itiraz etti, neden ortak aday gösterilemedi, kabul etmeyen ve eden partiler hangileriydi” diye ama o bu soruları geçiştirmeyi tercih etti.
Cevap veremedi, ıkındı, sıkındı ama lafı değiştirmeyi tercih etti.
O gerçeği ben yazıyorum şimdi.
Ama önce bilinen gerçekten başlayalım.
Babacan’ın sözünü ettiği iki toplantıya CHP, İyi Parti, Saadet Partisi ve HDP’nin temsilcileri katılmıştı. Gül’ün adaylığı üzerinde tam mutabık kalınmıştı ki aradan birkaç gün geçtikten sonra Meral Akşener “Aday olacağım” diyerek bombayı patlattı. İttifak şaşkına dönmüştü. Bunun üzerine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu mecburen Muharrem İnce’yi son anda aday göstermek zorunda kaldı “Gel bakalım Muharrem” aşağılamasıyla.
Meral Akşener her konuşmasında “Ülke çıkarları için tek aday” fikrini savunduğu hâlde nasıl olup da son anda adaylığını deklare etmişti? Tıpkı 15 Temmuz öncesinde papağan gibi sürekli “Ben Başbakan olacağım” diye tekrarladığına benzer bir tonda “Ben de Cumhurbaşkanı adayıyım” demişti.
İşte bunun CEVABI PARTİ İÇİNDEN GELEN BİLGİDE saklı.
Sıkı durun, Meral Akşener, İyi Parti Teşkilat Başkanı Koray Aydın yüzünden 2018 seçimlerinde Cumhurbaşkanı adaylığını açıkladı.
Peki, nasıl olmuştu bu?
Koray Aydın biliyorsunuz ta MHP’den kopuş döneminde “kontrol edilebilir” bir siyasi figür olmadığını kanıtlamıştı. Meral Akşener’in liderliğini yaptığı muhalif yapı partileşme sürecine girince ve Koray Aydın Meral Akşener’in bağımsız hareket etmeye başladığını, Ümit Özdağ, Sinan Oğan ve kendisinin dışlanmaya çalışıldığını, üstelik Akşener’in toplantılarının kendi tabanlarıyla uyumsuz Cemaatçi (FETÖ’cü) gruplar tarafından desteklendiğini görmüştü. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de “Meral Akşener’i Cemaatçiler destekliyor” deyince Koray Aydın o dengeleri sarsan konuşmasını yapmıştı:
“Ben bu sözleri üzerime almıyorum. Ama bu manada bütün illerde, cemaat mensubu insanların bu tek adayın (Akşener) üzerinde birleştiği, Meral Hanım'ın bütün mitinglerine ve toplantılarına yoğun organizasyonlar yaparak katıldığı da ortadadır. Bu faaliyetin bir destek verme organizasyonuna dönüştüğünü biz de görüyoruz. Bu kendisinin bizzat cemaatçi olduğu anlamına gelmiyor. Olup olmadığı konusunda bir fikir sahibi değilim. O sorunun muhatabı da değilim ama bir destek olduğu kesindir.”
Koray Aydın’ın sözleri yerini bulmuştu. Meral Akşener geri adım atarak Koray Aydın’ı aradı ve onunla birlikte Ümit Özdağ’ı parti çalışmalarına aktif çalışmaya davet etti. Hatta bu anlamda Koray Aydın teşkilatlardan sorumlu olmak istediğini kendisine net bir dille ifade etti. Akşener de kabul etti.
Daha sonra da İyi Parti İstanbul İl Başkanı’nın FETÖ’cü olduğunu söyleyen Ümit Özdağ’ı partiden tasfiye etmeyi başaran Meral Akşener bugüne kadar Koray Aydın’a bir operasyon çekemedi. Teşkilatlardan sorumlu olan Koray Aydın da gücünü bu anlamda çok iyi kullandı ve “kolay lokma” olmadığını kanıtladı.
Gelelim Ali Babacan’ın sözünü ettiği “Maalesef Sayın Gül’ü ortak aday gösteremedik” içlenmesinin sebebine.
Bu sebep Koray Aydın’dan başkası değildi.
Evet, yukarıda sözünü ettiğim üzere FETÖ’nün Meral Akşener’e ta parti kurma çalışmalarında organizasyonlar yaparak yoğun katılımla verdiği desteği görünce midesi bulanan ve bunu pat diye ifade eden Koray Aydın, yine aynı duruşu sergilemişti. Aydın, Gül’ün ortak aday gösterilmesi fikrinin arkasında da FETÖ’nün olduğunu çok rahatlıkla anladı ve hemen Meral Akşener’le görüşerek ona çok net bir ifadeyle şunu söyledi:
“Abdullah Gül’ün adaylığına kesinlikle karşıyım. O bizim partimizin ortak adayı olamaz. Bu yüzden siz Cumhurbaşkanı adayı olacağınızı bildirin. Aksi hâlde ben adaylığımı açıklayacağım.”
Koray Aydın’ın tavizsiz ve net çıkışı üzerine Meral Akşener çıkıp “pişmiş aş”a su kattı ve “sürpriz” bir şekilde “Cumhurbaşkanı adayıyım” dedi.  
Alın size Gül’ün ortak adaylığı projesini bozan ve Ali Babacan’ın bilip de söyleyemediği gerçek.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.