Sorosçular Ukrayna’da da ırkçı Nazileri kullandılar
Bir haftadan beri FETÖ’cü kripto ve bot hesapların sosyal medyada gazladığı ırkçı faşistler faaliyetlerini artırdılar. Yalan haberlerle algı üstüne algı yürütmekteler. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu “istila” adlı, alçaklığın top noktası olan filmde, mülteci kalabalığı denen görüntülerin hangi mitinglerden alındığını, yurt dışındaki fotoğrafların nasıl Türkiye’de yaşanmış gibi montajlandığını ve buna benzer onlarca yalan örneğini önceki gün TGRT Haber’de tek tek anlattı. Bu rezil filmi sponsor edenin Ümit Özdağ olması da sorumsuzluğun zirvesiydi.
Dikkat ediyor musunuz? Soros’un Türkiye temsilcisi Osman Kavala kararından sonra intikam timleri faaliyete geçti. Suriyeli sığınmacılar üzerinden bir provokasyon zemini hazırlanmaya çalışılıyor. Başrollerde de Ümit Özdağ ve Sinan Oğan gibi isimler var. Bu isimlerle Soros’u yan yana getirmek size tuhaf gibi gelebilir ama her ikisinin geçmişleri(*) bu konuda çok mühim ipuçları vermekte. Bu yüzden hiç şaşırmayın. Soros, yalnızca Canan Kaftancıoğlu, Ruşen Çakır, Osman Kavala, Şirin Payzın gibi isimleri destekler diye bir kural yok. Yelpaze geniş.
SOROS KULLANMAK İÇİN İDEOLOJİ AYRIMI YAPMAZ
Örneği var çünkü. 2014 yılında Yanukoviç’i darbe yaparak başkanlıktan indiren Sorosçu Maydan olaylarının baş tetikçileri, bugün Zelenskiy’nin desteklediği Neo-Nazi Azov Taburlarıydı. Azov Taburları Maydan kalkışmasını provokasyonlarla kaosa dönüştürdüler ve başarıya ulaştılar. Bu yüzden Soros’un aynı anda hem solcu görünenleri hem de faşist ırkçıları nasıl kolaylıkla kullanabildiğini gözden uzak tutmamak gerekir.
TURİSTLERİN ETNİK KİMLİĞİNDEN SİZE NE?
Evet, Türkiye’nin geçmişi karanlık kripto siyasetçilerinden haber sunucularına, yazarlardan çeşitli televizyon yüzlerine kadar hepsi bu yalanların üzerinde tepiniyorlar. Türkiye’ye gelen, her misafir gibi para harcayıp gezen turistlerin etnik kimlikleri üzerinden bile ırkçılığın kitabını yazmaktalar âdeta. Arap, Orta Doğulu, İranlı, Endonezyalı, Afrikalı, Özbek, Kazak turistler ülkemizi kirletiyorlarmış! Bir tanesi çıkmış ekrana, gevşek gevşek, ağzını yaya yaya Alman, Amerikalı, Fransız turist göremediklerinden, Sultanahmet Meydanı’nın istila edildiğinden bahsediyor.
BU PAÇOZ VE PESPAYE DİL SÜRDÜRÜLEMEZ!
Ramazan Bayramı sabahı özellikle Müslüman turistler doğal olarak turistik ama aynı zamanda İslam tarihi açısından anlamlı olan Sultanahmet Meydanı’na gelip, çimlerimizi çiğnemişler, yayılmışlar, piknik yapmışlar.
Bu pespaye ve paçoz dilin Türk televizyonlarından yasaklanması gerek. Çünkü ırkçılık bir insanlık suçudur.
Sovyetler dağıldıktan sonra Türkiye’ye gelen Rus turistler için de aynı ayrımcı ve pespaye dili kullanmışlardı. O kompleksli kriptolar pekâlâ biliyor ki beğenmediği etnik kimliklerden turistler, Alman, Fransız, Amerikalı baldırı çıplak turistinden daha fazla para harcıyor. Zaten istemediği de bu. Turizm sezonundan beklenti çok yüksek ya, döviz gelmesin ki Türkiye dara düşsün. Kaos çıkarıp bu ülkelerden gelecek turistlerin ayağının Türkiye’den kesilmesini amaçlıyorlar. Türkiye’nin düze çıkması, elinin rahatlaması en korktukları şey.
BERLİN’DEKİ CUMHURBAŞKANLIĞI SARAYI VE TÜRKLERİN MANGAL KEYFİ
Irkçılık dünyanın her yerinde aynıdır dedik. Almanya’dan bir örnek vereyim.
2010’lu yıllarda görev yapan Almanya’nın eski Cumhurbaşkanlarından Johannes Rau demokrat biriydi ve Türkleri sever görünürdü. O da halef ve selefleri gibi Başkent Berlin’de, 50 dönüm arazi üzerine kurulu, iki katlı ve 265 odalı Bellevue Sarayı’nda ikamet ediyordu. Bellevue Fransızca “Güzel manzara” anlamını taşıyor ve Belvü diye okunuyor. Saray, 210 hektarlık bir alana yayılan, yarısı koruluk, orman ve piknik alanı olan Tiergarten Parkı’nın da içinde yer almakta.
Cumhurbaşkanı Johannes Rau bir gün Berlin Belediye Başkanlığına bir şikâyette bulundu ve Bellevue Sarayı’nın önünde uzanan Tiergarten piknik alanını cumartesi-pazar günleri dolduran Türklerin mangal sefasından dolayı çıkan dumanlardan, kokudan rahatsız olduğunu bildirip gereğinin yapılmasını istedi.
Sosyal demokrat belediye bunun Türklere ait bir kültür olduğunu belirtip talebi reddetti. Ancak Alman sağcıları ve ırkçıları Türklerin Bellevue’nün önünde mangallı piknik yapmalarına çok tepkiliydi. Sonuçta bu durum Berlin’de yeterli çoğunluğu sağlayamayan sosyal demokrat aday Christian Hanke’nin önüne gelen bir sorun oldu. Hıristiyan Demokrat CDU “Seni destekleriz ancak Türklerin mangal sefasını yasaklarsan” dedi. Dediklerine göre Türkler orada 300 ton çöp bırakıyordu. Hanke sonuçta CDU’ya boyun eğdi ve orada mangallı pikniği yasaklandı. Türk toplumu büyük tepki gösterdi buna. “Vergimizi veriyoruz, belediyenin işi de çöp toplamak” dediler.
SIĞINMACILAR İÇİN BAŞLAYAN UYGULAMA ELLERİNDEKİ KOZU ALDI
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla güvenli bölgelerde uzun süre önce yapımına başlanan evlere taşınan sığınmacıların sayılarının giderek artması, Erdoğan’ın 1 milyon Suriyelinin daha eve dönüşünün sağlanacağını bildirmesiyle birlikte ellerinde koz kalmadı.
Kudurmalarının bir diğer nedeni bu. Kaşıyacak bir yara kalmadı diye saldırıyorlar. Kötülük kol geziyor. Bu ülkenin geleceğinin altına dinamit koyuyorlar. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun sözleri çok ağırmış.
Doğru, çok ağır.
Ama soruyorum, söylenen sözler ülkemize karşı yapılan kumpaslarla bize ödettirilmek istenen bedellerden ne kadar ağır olabilir?
.....
(*)https://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/fuat-ugur/590411.aspx