Kılıçdaroğlu haklı; Terörle Mücadele Yasası değişmeli

A -
A +

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu önceki gün İstanbul Maltepe'de düzenlenen "Yeni Dönemde AB ve Türkiye" toplantısında "Terörle Mücadele Yasası, uluslararası hukuk normlarına göre yeniden şekillendirilmelidir" dedi.

Avrupa Birliği, 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası’nın değiştirilmesini uzun yıllardan beri istiyor. 18 Mart 2016 tarihinde Avrupa Birliği ile imzalanan Geri Kabul Anlaşması ile birlikte de bu konu gündeme gelmişti. Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “Anlaşmayı imzalarsak AB vatandaşlarımıza VİZE MUAFİYETİ verecek” diyerek onaylattırmayı başarmıştı. Oysa anlaşmada vize muafiyeti yoktu.

O dönem defalarca uyarmıştık Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı imzalamayın diye.

Neyse…

Türkiye Geri Kabul Anlaşması ile sığınmacılar için tam 5 yılda taksit taksit ödenen 6 milyar avroya teslim oldu.

VİZE MUAFİYETİ ise hayal oldu çünkü bu havucu bize uzatan AB, anlaşma imzalandıktan sonra Türkiye’ye bunun için 72 kriter dayattı. Kriterlerin 69’unu yerine getirdik ama durum değişmedi.

Asıl Terörle Mücadele Yasası’nı değiştirmemizi istiyorlardı.

Özellikle de 6, 7 ve 8. Maddelerini.

PKK’yı ve onun siyasal uzantısı HDP’yi koruma altına almak istiyorlardı.

Şimdi Ahmet Davutoğlu’nun bir taburesine iliştiği Altılı Masa’nın majörü CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu AB ülkelerine Terörle Mücadele Yasası’nı değiştirme sözü veriyor ve dilinin altındaki son baklayı da çıkarmış oluyor.

 

PEKİ, NEDİR BU 6, 7 VE 8. MADDELER?

 

Herkes arama motorlarından Resmî Gazete sayfasına girerek yasayı görebilir bu yüzden ben meailini özet geçerek yazayım.

ALTINCI MADDE terörle mücadelede görev alan kamu görevlilerinin hüviyetlerini açıklayanlar veya yayınlayanlara 5 milyon liradan 10 milyon liraya kadar ağır para cezası.

YEDİNCİ MADDE, aynı kanunun 1. Maddesindeki örgütleri kuranlar ve yönetenlere 5-10 yıl hapis, 200-500 milyon lira para cezası, bu örgütlere girenlere 100-300 milyon lira para cezasını öngörüyor. Maddeyle terör örgütlerinin; cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösteren veya öven ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik eden bildiri veya açıklamalarını basanlar veya yayınlayanların bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağını hükme bağlıyor.

SEKİZİNCİ MADDEDE ise “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı hedef alan yazılı ve sözlü propaganda ile toplantı, gösteri ve yürüyüş yapılamaz” denilerek yapanlara 1-3 yıl hapis ve 100-300 milyon liraya kadar ağır para cezası verileceği belirtilmekte.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu mevcut Terörle Mücadele Yasası’nın uluslararası hukuk normlarına uygun olduğunu ve değiştirilmesine gerek olmadığını söylüyor.

Ben aksi görüşteyim. Sebebini açıklayacağım.

 

BENCE DE TERÖRLE MÜCADELE YASASI DEĞİŞTİRİLMELİ

 

Kemal Kılıçdaroğlu’na bu konuda katılıyorum. Terörle Mücadele Yasası AB hukuku ile uyumlu hâle getirilmeli ve onun deyimiyle yeniden şekillendirilmeli.

Hatta 6, 7 ve 8. Maddeler başta olmak üzere.

1-Öncelikle bu maddelerdeki cezalar çok yetersiz. Artırılmalı.

2-Mevcut yasada terör örgütü kuran, destekleyen, mensubiyet içinde bulunan, terörü ve terör örgütlerini ÖVENLERE çeşitli cezalar öngörülüyor ama bu maddeye bir İLAVE yapılmalı.

Buna göre TERÖR ÖRGÜTLERİNİN ŞİDDET EYLEMLERİNİ KINAMAYAN siyasal partilerin kapatılacağı ve yöneticilerine ağır cezalar verileceği hükmü getirilmeli.

PKK’nın siyasal uzantısı olan HDP bilindiği üzere bu yasa gereğince bir kapatma davasıyla karşı karşıya. Dosya hâlen Anayasa Mahkemesi’nde beklemekte.

 

İSPANYOL HUKUKU VE BATASUNA PARTİSİ HAKKINDAKİ AİHM KARARI ESAS ALINMALI

 

İspanya’nın BASK bölgesindeki BASK milliyetçisi Herri Batasuna partisi İspanyol parlamentosunda da temsil edilmişti. Batasuna terör örgütü ETA ile bağlantılı olduğunu reddediyor ama ETA’yı terör eylemleri nedeniyle KINAMAKTAN kaçınıyordu.  Tıpkı HDP gibi. Onları övmeseler de terörist demeyi de reddediyorlardı.

Herri Batasuna 2003’te Yüksek Mahkeme tarafından kapatıldı.

Yüksek Mahkeme’nin KAPATMA GEREKÇELERİ ARASINDA öyle bir madde vardı ki işte bu gerekçenin aynen bizdeki Terörle Mücadele Yasası’na eklenmesini istiyorum. Şöyle deniyordu:

“ETA ve onun alt kuruluşlarıyla bağlarının bulunduğu, değişik tarihlerdeki TERÖR EYLEMLERİNİ KINAMAKTAN KAÇINDIĞI, parti sözcüsünün ‘yasal olan ya da olmayan her yoldan mücadelemizi sürdüreceğiz’ demesi, halkı devlete karşı mücadeleye karşı kışkırtmaları ve terörizmi destekleyen afişler asmaları”

Batasuna AİHM’ye başvurdu. AİHM reddetti. O sırada AİHM üyesi olan Rıza Türmen bakın Herri Batasuna’ya ret kararını değerlendirirken ne demiş:

“Siyasal partilerin kapatılması sadece şiddet unsuruna bağlanamaz. Şiddete teşvik elbette demokrasi ile bağdaşmaz. Ancak demokrasi ile bağdaşmama sadece şiddetle sınırlı tutulamaz; TERÖRİST EYLEMLERİ KINAMAMA, bunları övme, terörist örgütlerle ilişki kurma siyasal partilerin kapatılmasında dikkate alınacak bir unsurdur.”

Katılmamak mümkün değil. Bu yüzden AİHM kararlarıyla uyumlu olarak Terörle Mücadele Yasası bu gerekçeyle yeniden şekillendirilmeli ve HDP AYM tarafından derhal kapatılmalı artık. Çünkü bu ve çok daha fazlasını HDP yöneticileri ziyadesiyle yaptı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.