Pensilvanya’yı ele geçiren ekibin seçim stratejisi İyi Parti operasyonlarıyla başladı

A -
A +
Bu gördükleriniz daha ilk, yenilerini bekleyiniz. Çünkü seçim sonrasını hesaplıyorlar. Kendi kurdukları anket şirketlerinin yayınladıkları şişirilmiş kamuoyu araştırmaları sonuçlarında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın seçimi kaybedeceğine dair bir algı oluştururlarken, diğer yandan da Meclis’teki vekil sayısını çok kritik gördüklerinden, kendilerine direnecek tüm siyasetçileri ya itibar suikastları ya da başka yöntemlerle elemine edecekler. Tabii bunun için iki hedef parti var; CHP ve İyi Parti.   Teşkilattaki görevlerinden alınarak etkisizleştirilmesine rağmen İyi Parti’nin hâlâ ağır toplarından olan Yavuz Ağıralioğlu’nun başına gelen “kaset” kumpasından bir hafta kadar önce Ümit Akdemir bana aynen şöyle yazmıştı: “FETÖ’de kavga sesleri sosyal medyadan taşıyor artık. Özcan ekibi, Gülen’i 15 Temmuz darbesini başaramamakla, Fetullah ekibi de Özcan’ı 17-25 Aralık yargı darbesini becerememekle suçluyor. Ama sonuçta Özcan ekibi, idareyi ele geçirdi. Zaten Önder Aytaç gibi isimler durumu ifşa ederek Fetullah Gülen’in etkisizleştirilip izole edildiğini söylüyor. Yine de Mustafa Özcan stratejik planlarını uygulamak için Pensilvanya’yı ele geçirdiğini saklamaya çalışıyor. Çünkü şu andaki en büyük hedefi Türkiye’deki seçimler. Gündeminde ise İyi Parti’den Koray Aydın ve Yavuz Ağıralioğlu ekibini tasfiye etmek var. Planın bozulmaması için milletvekili aday listesi YSK’ya teslim edilene kadar ser verip sır vermeyecekler. Yani, ya aday yapılmayacaklar ya da seçilemeyecek yerlerden ve bölgelerden aday gösterilecekler.”   Bu bilginin gelmesinden bir hafta sonra ilginçtir Yavuz Ağıralioğlu’nun “kaseti” patladı. Videoyu izlediğimizde Ağıralioğlu başı sonu hayli kırpıldığı belli olan bir konuşmasında "Biz Müslüman olmayan Türk'e, Türk demiyoruz. Kemali ile Türk demiyoruz. Müslüman olmayan Kürt’e niçin Kürt diyelim? Niçin insan diyelim? Bizim için önemli olan, arkasında büyük irademizle durduğumuz olan Allah'a kulluk davamızın devlete, millete, medeniyete dönük taraflarıdır" demekteydi.   Bu korkunç sözler ne için söylenmişti, başında sonunda ne vardı, hangi tarihli bir konuşmaydı? Gördüğümüz, Yavuz Bey’in şimdikinden çok farklı olmasa da o tarihte daha genç olduğu. Üzerinden saat geçmeden videoyu sızdıran FETÖ’cü trollerin öncülüğünde İyi Parti’deki Akşener taraftarları linç kampanyası başlattılar. Lütfü Türkkan gibi küfür etmeyi çok iyi bilen, gazeteci dövdüren birine bile büyük bir muhabbetle sahip çıkan İyi Parti yönetiminden çıt çıkmıyordu. Geçen pazartesi akşamı katıldığım tv100’deki Taksim Meydanı programına konuşan Yavuz Ağıralioğlu, sorularımız üzerine bu videonun tarihinin 2013 olduğunu, bir sohbet esnasında çekildiğini, başını sonunu kesinlikle hatırlamadığını belirterek ne demek istediğini uzun uzun anlattı ve söylediklerinin bu kırpmayla amacından saptırıldığını ifade etti.   Evet, böylece ilk İTİBAR SUİKASTI başarıyla yapılmış, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Yavuz Ağıralioğlu’nu tasfiye etmek için ilk adımı attığını da öğrenmiş olduk. Bakalım Koray Aydın için piyangodan ne çıkacak? Belki de sırada CHP’den bir isim var, kim bilir? Hep söylüyorum. CHP’yi ele geçiren Biden’cı ekip, FETÖ’nün yardımıyla tüm Atatürkçü ve ulusalcı kesimi böyle tasfiye etti. Partiden tasfiye edilenlerin, aralarından arkadaşları seçilerek “kesime götürülür gibi” parti dışına atılırken “Yok canım, sıra bana gelmez, Kemal Bey beni sever. Zaten o arkadaşımız da çok çıkıntılık yaptı” diye durumu rasyonalize edip kendilerini avutmuşlardı. Eğer en başta, “Bir dönem daha milletvekilliği kapayım” aymazlığı içinde, susmak yerine hep birlikte bağırıp çağırsalardı, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ödü patlar ve asla onları tasfiye etmeye tevessül edemezdi. Bu nedenle diğerlerine olduğu gibi Mehmet Ali Çelebi’ye de hep aynı şeyi söyledim “Neden ayrıldın partiden, gerçekleri anlatsaydın. Bırak onlar seni atsalardı” diye.   Yukarıda Yavuz Bey’in başına gelenleri gördük. Nitekim Yavuz Bey de önceden İyi Parti içindeki tasfiyelere seyirci kalmış, bu konuda kendisine yöneltilen soruları uzun uzun, içinde cevap olmayan konuşmalarla yanıtlamıştı. Ne olmuştu sonra?   Koray Aydın ile birlikte görevlerinden alındığında aynen şöyle demişti: “Benim gibi birine bu şekilde görev değişikliği yaptırılmaz. En rencide edici olan kısmı, benim ve sizin aynı anda öğrenmemizdi. Ben dört senedir Akşener’in yol arkadaşı ve kurmayıyım. Hiçbir gerekçe yok. Bu sadece şimdi olmuyor. Grup Başkan Vekilliğinden alındığımı da açıklandığı zaman öğrendim. Parti Sözcülüğünden alındığımı da televizyondan öğrendim. Bu hep böyle. Bunlar siyasi karardır. Sonuçlarını, sevinenler ve üzülenlerden takip edersiniz. Sevinenlere ve üzülenlere üç dört gündür bakıyorum. FETÖ’cüler zil takıp oynuyor. PKK’lılar ve HDP’liler sevinmiş. İyi Parti’yi ‘HDP’yi dert etmeyin, mühim olan Erdoğan’ın gitmesi’ zeminine çekmek isteyen herkes davul zurna çalıyor.”   Evet ya, FETÖ’cüler zil takıp oynuyor. PKK’lılar da tabii. Çünkü gerçeği görmüyorsunuz ve görmemek için kafanızı kuma gömüyorsunuz Yavuz Bey. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partiyi teslim etmemek için FETÖ’cü çıkan hâkim ve savcılara rağmen mücadele etti ve başardı? Ya siz? Bugün adım atmazsanız sizin için yarın çok geç olacak, demedi demeyin!  
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.