Ünlü Osmanlı iktisat tarihçisi Mehmet Genç’in ardından

A -
A +
Prof. Dr. Mustafa Çetin Varlık
mustafa.varlik@ihlasvakfi.org.tr
 
Mehmet Genç, Osmanlının sistemi, ekonomisi, maliyesi ve bürokrasisiyle ilgili bilinen yanlış algıyı ve bakış açısını değiştirerek ilim âlemine çok büyük bir hizmette bulunmuştur.
 
 
Mehmet Genç Hocamızı 1968 yılında İstanbul Edebiyat Fakültesi’nde doktoraya başladığımda tanıdım. Tabii olarak kendisini ilk gördüğüm yer Osmanlı Arşivi oldu. Devamlı surette arşive gelir ve çalışırdı. Bilmediklerimizi, okuyamadıklarımızı sorar öğrenirdik. Yakın bir alaka ile yardımcı olurdu. Yıllar içerisinde çalıştığı iktisat tarihi konularının derinliği bakımından neticeye ulaşamamış, tatmin olmamış ve bütün ömrü boyunca çalışmalarını sürdürmüştür.
 
BÜYÜK SIKINTILAR YAŞADI
 
Mehmet Genç Hoca 1934 yılında Artvin’de doğmuş, çocukluk yılları, belki de o dönemin şartları dolayısıyla, büyük sıkıntı ve zorluklar içerisinde geçmiştir. Çocukluğunda ayakkabılarının dahi olmadığını, kışın bile soğukta ayakkabı bulamadıklarını, o bölgenin çocuklarının çoğunun da bu durumda olduğunu anlatırdı.
Bu satırların yazarı, 1949 yılında Balıkesir’in Bigadiç ilçesinde, 6 yaşında iken, halkın kışın dahi çarık giydiğine şahit olmuşumdur. Güzel Türkiye’mizin o günlerden bu günlere nasıl geldiğini iyi anlamak ve gelinen mesafeyi iyi anlamak lazımdır. Fakat dünya son sürat ilerlerken bizim de kutuplaşmadan, birlik ve bütünlük içinde, yerli ve millî bütün temel değerleri esas alarak çalışmamız gerektiği göz ardı edilmemelidir.
Mehmet Genç, eğitim hayatına Haydarpaşa Lisesi’nde devam etmiştir. Daha sonra girdiği Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesini, geçirdiği bir rahatsızlık neticesinde, bir sene gecikme ile 1958 yılında bitirmiştir.
İstanbul İktisat Fakültesi İktisat Tarihi Enstitüsünde, büyük Osmanlı iktisat tarihçisi Ömer Lütfi Barkan’ın yanında, 1960 yılında doktora çalışmalarına başlamıştır. Doktora konusu “Sanayi Devriminin Osmanlı Sanayiine Etkileri”dir. Osmanlı Arşivi’ne girmeden önce incelediği Batılı kaynaklar, kronikler ve seyahatnamelerden yaptığı çalışmalar neticesinde istediği sonuca varamamıştır. Osmanlı arşivindeki belgeleri inceleyerek tekrar çalışmaya girişmiş ve ilk nazarda 40 yılı aşkın bir süreden sonra önemli bir eser ortaya koymuştur.
Dönemin İstanbul Üniversitesindeki önemli arkadaşlarından biri rahmetli Prof. Erol Güngör’dür. Birbirlerini yakından tanırlar ve Türkiye’nin geleceği konusunda fikir teatisinde bulunurlardı. Arkadaşlıkları, Güngör’ün genç yaştaki vefatına kadar devam etmiştir. O dönemde yine değerli bir Osmanlı iktisat ve maliye tarihçisi Prof. Halil Sahillioğlu ile Osmanlı Arşivi’nde devamlı çalışanların başında gelmekte idiler.
Ömer Lütfi Barkan Fransa’da doktora yapmış, Osmanlı iktisat tarihinin önemli konularında akademik anlamda ilk akademik çalışmaları yapan ve çığır açan bir bilim adamıdır. O dönemde, belki de Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlar dolayısıyla, İslam’a bakış açısı mesafelidir. Kendisi tarihî maddeci olarak tanınmıştır. Ancak Osmanlı iktisat tarihi üzerine yaptığı çalışmalar neticesinde her şeye rağmen bir Osmanlı hayranı olmuştur. Yine de İslamî bilimlere tam olarak vâkıf olamaması sebebiyle Osmanlı hukukundaki “örfi hukuk” konusunu yeteri kadar değerlendirememiştir.
 
HER GÖRÜŞE SAYGILIYDI
 
Onun talebesi olan Mehmet Genç ilk nazarda liberal bir görünüşe sahip olarak tanınmaktadır. Ancak her görüşten insana büyük bir saygı ile yaklaşan özellikli bir şahıstır. Hatta bir adım ileri giderek yerli ve millî olduğu dahi rahatlıkla söylenebilir. Bunu ben bizzat kendim müşahede ettim. Mehmet Genç, Osmanlı iktisat tarihini bilen bir iktisatçı olarak, Türkiye’de ve yurt dışında haklı bir şöhrete sahiptir. Osmanlının karşılaştığı her konu ile ilgili olarak devrin şartlarına göre pratik bir çözüm bulduğunu anlatırdı. Örfi hukuku da bu şekilde değerlendirir, İslam’a aykırı hiçbir şey bulunmadığını bildirirdi.
Ömer Lütfi Barkan da 1976 yılında Hacettepe Üniversitesinde, benim de bir tebliğ ile katıldığım Uluslararası İktisat Tarihi Kongresinde, tebliğler arasında verilen çay sohbetinde yanında bulunduğum sırada konu ile ilgilenen bazı gazetecilerin sorularını açık ve net olarak cevaplamıştır. Gazeteciler Barkan’ın ağzından Osmanlı toprak ve zirai ekonomi sisteminin Asya tipi üretim tarzına benzediği konusunda olumlu bir cevap almak istemişlerdir. Ancak Barkan Hocamız yaptığı uzun araştırmalar neticesinde Osmanlı sisteminin bununla ilgisi olmadığını ve Osmanlı sisteminin tamamen o zamanki şartlar içerisinde kendine mahsus bir sistem olduğunu belirtmiştir.
Mehmet Genç tarihî maddeci değildir. Uzun yıllar iktisat fakültesinde çalıştıktan sonra erkenden emekli olmuştur. Hemen sonra, benim de çalıştığım ve bir süre dekanlık yaptığım, Marmara Üniversitesi Tarih Bölümünde beraber görev yaptık. Üst seviyede bir akademik seviyesi olmasına rağmen, konuları ele alış tarzı bakımından öğrencilerinin büyük ilgisini çekmiş ve onlarda Osmanlı hayranlığı intibaını bırakmıştır. Kırk yıl sonra hazırladığı en önemli kitabı “Osmanlı İmparatorluğunda Devlet ve Ekonomi” eseri 2000 yılında basılmıştır. Bu eseri Osmanlı iktisat tarihi ve maliyesi için bir çığır açmıştır. 2015 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü’nü almıştır. Yaptığı çalışmalar, verdiği konferanslar ve son zamanlarda televizyon programlarında Osmanlının sistemi, teşkilatı, ekonomisi, maliyesi ve bürokrasisi ile ilgili bilinen yanlış algıyı ve bakış açısını değiştirerek ilim âlemine çok büyük bir hizmette bulunmuştur. Yurt içinde ve yurt dışında çok önemli akademisyenler yetiştirmiştir. Bunlardan bir tanesi de Marmara Üniversitesinde şimdi Prof. olan Fehmi Yılmaz’dır. Şu anda Marmara Üniversitesi rektörü olan Prof. Dr. Erol Özvar da onun yetiştirdiği önemli akademisyenlerdendir. Erol Özvar ile “Osmanlı Maliyesi, Kurumları ve Bütçeleri” (2 cilt) isimli eseri, 2006 yılında neşretmişlerdir. Bir cuma gecesi vefat etmiş ve 19.03.2021 Cuma günü toprağa verilmiştir. Çok sevdiği Osmanlı tarihinin özelliklerini taşıyan Fatih Camii Haziresi’ne defnedilmiştir...
 
 
 
 
 
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.