Almatı trajedisi

A -
A +

Ahmet Hayrettin Sağdıç
Kazakistan Analisti

Süper güç Çin’in komşusu olan Kazakistan’ın 20 milyona henüz ulaşmış nüfusuyla Rusya’dan tam bağımsız politikalar izlemesini beklemek hiç de rasyonel değildir.

Türk Devletleri Teşkilatı’nın kuruluşunu sevinçle karşılayan Türk kamuoyu, yeni yılın ilk günlerinde Kazakistan’da yaşanan olaylarla sarsıldı. Kazakistan’ın etnik-sosyoekonomik yapısı, güç odakları ve dengeleri, dış politika tercihleri, ülke muhalefetinin yapısı ve tarihî gelişimi hakkında bazı ekran yorumcularının analizi hazırdı: Kazakistan, Türk Devletleri Teşkilatındaki öncü rolü dolayısıyla cezalandırılmıştı ve Nazarbayev çizgisi, Ruslar tarafından Tokayev eliyle tasfiye edilmekteydi!

Kazakistan, 1991’den bugüne “çok vektörlü dış politika” anlayışı uygulamıştır ancak en yakın müttefiki hep Rusya olmuştur. Bu tercihi anlayabilmek için Kazak millî hafızasında derin izler bırakan Aktaban-Şubırındı hadisesine kadar gitmek gerekir. Süper güç Çin’in komşusu olan Kazakistan’ın 20 milyona henüz ulaşmış nüfusuyla Rusya’dan tam bağımsız politikalar izlemesini beklemek hiç de rasyonel değildir.
LPG zammı protestosu olarak Janaözen’de başlayan barışçıl gösteriler, 5 Ocak’tan itibaren Almatı başta olmak üzere ülke geneline sıçrayıp silahlı kalkışmaya dönüştü. Tokayev, beklenmedik bir kararla Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütünü yardıma çağırdı. Paşinyan’ın dönem başkanı sıfatıyla Kazakistan’ın talebini cevaplaması içimizi burktu. Türk kamuoyunda sorusu gündeme geldi.
Ancak Türk Devletleri Teşkilatı, askerî bir ittifak değildir, ayrıca Türk cumhuriyetlerinde bir dış politika önceliği olarak algılanmamaktadır. Kazakistan’daki akademik çalışmalarda, bakanlıklarının çıkardığı dergilerde bile Türkiye ile ilgili hacimli makalelere rastlamak mümkün değildir. Bunun eleştirilecek bir yanı olamaz çünkü Türk cumhuriyetleri; kendine özgü jeopolitik konumları, çıkarları ve dış politika yönelimleri olan ülkelerdir. Karabağ Zaferi ve SİHA’larımızın başarısı Türk cumhuriyetlerinin Türkiye’ye bakışını değiştirmiştir fakat söz konusu teşkilatın askerî ittifaka evrilmesi için sabırla ve yetkin kadrolarla çalışmak gerekir!

PROTESTOLARIN TEMELİNDEKİ SOSYAL-SİYASİ GERÇEKLİK

Olayların başladığı Janaözen; Mangıstau eyaletine bağlı, çoğunlukla Küçük Cüz Kazaklarının yaşadığı, petrol ve gaz firmalarının yoğun olarak bulunduğu bir şehir. Bölgede 1989 ve 2011’de bugünküne benzer gerekçelerle protesto eylemleri düzenlenmiş, 2011’de halk ile güvenlik kuvvetleri arasında çatışma çıkmıştı. 2 Ocak’ta başlayan olaylarda da Janaözen başroldeydi. LPG fiyatlarını protesto eden halk; hükûmetin istifasını, yer altı zenginliklerinin halkın refahı için kullanılmasını ve ilginçtir 1993 anayasasına dönülmesini istemiştir. Üzülerek belirtmek gerekir ki protestocuların hedefinde Nazarbayev vardı. İktidardaki Nur-Otan partisinin en az oy aldığı yerlerin batı bölgeleri ile Almatı şehri olduğunu vurgulayalım. Kazak devleti çağdaş bir anlayışla yönetilmektedir ancak Cüz ve urug mensubiyeti, Kazak sosyolojisinin önemli bir gerçekliğidir. Bu kontekste, Batı bölgesindeki halkın muhalif tavırlarının, umumiyetle bürokratların mensup olduğu Ulu Cüz karşıtlığından kaynaklanmamasını temenni ediyoruz.

HALK TEPKİSİNİ KİM MANİPÜLE ETTİ?

Muhalif liderler Ablyazov ile Kajıgeldin’in iddiasına göre rejim, protestoları militarize ederek halk desteğinin geri çekilmesini sağlamıştı. Tokayev ise Kazakistan’a önceden sokulmuş, başta Orta Asya ülkeleri olmak üzere Afganistan ve Orta Doğu kökenli 20 bin teröristin, halkı kalkan olarak kullanarak devlete karşı silahlı bir isyan başlattığını; militanların öncelikli hedefinin Almatı olduğunu, Akorda-ış güçlerin ve teröristlerin kimliklerine dair henüz somut bir açıklama yapılmadı. İçişlerince servis edilen bir haberdeki Kırgız vatandaşının ünlü bir müzisyen olduğu anlaşılınca Kırgızistan, Kazakistan’a nota verdi.
Devlet içindeki bazı gruplara yakın suç örgütü lideri “Dikiy Arman”ın 2021’in son günlerinde Dubai’den Kazakistan’a dönmesi ve Almatı’daki protestoculara hitap ederken görüntülenmesi de dikkat çekicidir. Suç örgütleri, uyuşturucu çeteleri, hırsızlıktan sabıkalı çok sayıda insanın gizli bir el tarafından Almatı sokaklarında toplanması organize işlerin varlığına delalet etmekte. Tokayev’in KNB başkan ve yardımcılarına yönelik suçlamaları; ordu, emniyet ve istihbaratın yapısında köklü reformlar yapılması gerektiğini söylemesi ipucu mahiyetinde.

OLAYLARIN SEBEBİ GÜÇ ODAKLARI ARASINDAKİ ÇATIŞMA MI?

Kazak istihbaratının (KNB) Nazarbayev’e yakınlığıyla bilinen başkanı Masimov’un vatana ihanet suçlamasıyla gözaltına alınması ve birinci yardımcısı Samat Abiş’e (Nazarbayev’in yeğeni) görevden el çektirilmesi, Rus basınında Tokayev’in Nazarbayev’in kadrolarını tasfiye ettiği şeklinde yorumlandı. Görevden almaların eski bakan Ertisbayev’in bir TV kanalına yaptığı açıklamalar sonrası gerçekleşmiş olması da manidardır. Ertisbayev; KNB’nin, kamplarda eğitilen teröristlerin varlığını ve devlete karşı silahlı bir terör eylemine girişebilecekleri bilgisini hükûmetten gizlediğini, devlet içinde bir grubun Tokayev’e karşı bir darbe girişiminde bulunduğunu savunuyordu.
Nazarbayev’in basın sözcüsünün, yönündeki tweet’lerinin ertesi günü Interfax, Samat Abiş’in hâlen görevinin başında olduğunu duyurdu. Tokayev’in, canlı yayınlanan bir toplantıda Nazarbayev sayesinde uluslararası çapta zenginleşen oligarşik finans gruplarından ve ülkenin finans kaynaklarını kendi menfaatine kullanan şirketlerden söz edip Nazarbayev’in kızına ait olduğu ileri sürülen bir şirketin kapatılması talimatını vermesi bomba etkisi yaptı. Aynı gün Masimov’un gözaltı süresinin iki ay olduğu yönünde haberler basında yer aldı. Gelişmeler, devletin çatısında çatışmaların ve pazarlıkların yaşandığını gösteriyor.
Kanaatimizce çatışma, Tokayev’in çıkar gruplarına mesafeli yönetim tarzını hazmedemeyen ve Nazarbayev sonrasında ülkede söz sahibi olmak isteyen oligarklarla Tokayev arasındadır. Öte yandan son gelişmelerle ve Putin’in desteğiyle gücünü artıran Tokayev’in, Nazarbayev’e rağmen iktidarda kalabileceği görüşü de tartışmaya açıktır. Nazarbayev’in anayasal “Elbaşı” statüsünün sürüp sürmeyeceği; kardeşi Bolat Nazarbayev, senatör kızı Dariga Nazarbayeva, yeğeni Kayrat Satıbaldıulı ve özellikle damadı Timur Kulıbayev’in durumlarında bir değişiklik olup olmayacağı yeni dönemin habercisi olacaktır.

ABD, HADİSENİN NERESİNDE?

ABD destekli STK’ler, Fransa’da yaşayan eski enerji bakanı Ablyazov’un yasaklı Partisine ve Londra’daki kaçak eski başbakan Akejan Kajıgeldin’in hareketine bağlı gençler vs. gösterilerde yer almış olsa da bunların hadiselerle doğrudan bir ilgisi yoktur. Olayların arkasındaki güç ABD olabilir mi? ABD’nin teröristleri kullanarak Kazakistan’da bir kaos çıkarıp ardından bazı güç odakları aracılığıyla iktidarı ele geçirmek istemesi reelpolitik gerçeklere aykırıdır. Rusya’nın stratejik müttefiki ve “Bir Kuşak Bir Yol”da Çin’in en yakın ortağı olan Kazakistan’da Atlantikçi bir iktidar mümkün değildir.
Rusya’nın Kazakistan üzerindeki nüfuzunu artıracağı aşikârdır. Ancak Putin, Kazak halkının tepkisinden çekindiği için Rus askerinin en kısa sürede Kazakistan’dan ayrılacağını belirtmiştir. KGAÖ askerlerinin on gün içinde ülkeyi terk edecek olması, Blinken’ın “Rus askerini evinize sokarsanız, bir daha çıkmaz!” sözlerini havada bırakmıştır.
Kazakistan’ın “çok vektörlü dış politika” yöneliminde bir kırılma yaşanmayacağı, Kazak dış politikasının mevcut çizgisini sürdüreceği kanaatindeyiz. Nitekim Tokayev, AB Konseyi Başkanı ile yaptığı görüşmede bu yönde mesajlar vermiştir. Yeni dönemde ABD ile ilişkilerin nasıl seyredeceği önemlidir.
Türk Devletleri Teşkilatı henüz yolun başındadır. Salt Türkiye’nin girişimleriyle ve sözlü açıklamalarla inisiyatif alamaz. Rusya’nın desteği Teşkilatı farklı noktalara taşıyabilir. Ancak bünyesinde çok sayıda özerk Türk cumhuriyeti ve topluluğunu barındıran Rusya’nın, Çin’in Sibirya’daki demografik istilasına karşı Teşkilatı bir tampon olarak görüp desteklemesi kolay olmayacaktır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.