Zayıf karne

A -
A +
Çok şükür başarılı bir öğrenciydim, karnemde hiç zayıf not görmedim. Ama karne hediyesi de görmedim.
Teşekkür alırdım, "Niye takdir almadın?" derlerdi.
*
"Yıldızlı karne getirdin, hadi çık gez, oyna" derler miydi?
Hayır.
Tatil yüzü de pek görmezdim.
Köyde iş mi biter?
*
Amcamın ilkokul 3'te verdiği tek ciltlik renkli ansiklopedinin ufkumu nasıl açtığını anlatamam.
Ne internet var, ne özel hoca, ne dershane. İlkokul sonuna kadar televizyon bile yoktu evimizde. Ama o ansiklopedinin altını üstüne getirdim.
*
Şimdiki çocuklar aylık 2000 TL'lik kolejlerde okuyorlar, devlet okulları da eskisinden çok iyi.
Sınırsız kitap dünyası, telefon, tablet, internet. Her imkân ellerinin altında.
*
Şimdi karne zamanı, yani yarım yılın hesabını çıkarma zamanı.
Gel gör ki bütün uzmanlar ve hatta Sayın Bakan velilere, "Sakın zayıf karne getiren çocuklarınıza kızmayın" diyor.
Öğrencilere de "Tatilde sakın çalışmayın, iyice dinlenin" diyor.
Sanki yıl boyu çok çalıştılar da aman iyi dinlensinler.
*
Açık konuşalım, çoğunun gündeminde dersler ilk 5'e bile giremez. Kızlar, telefon, facebook, instagram, oyun, oyun, oyun. Yüzde kaçı sınav gecesinden başka doğru dürüst ders çalışıyor ki?
*
Dersler de ders olsa bari.
Felsefe ilkokula kadar bulaşmış, müzik zorunlu. Beden eğitimi her zamanki gibi vakit doldurma dersi.
Başkalarının 6 ayda öğrettiği İngilizceyi 12 senede öğretemeyen İngilizce dersleri vesaire.
*
Kısacası, 12 senede 32 farzı öğretemeyen eğitimi ben ne yapayım?
Bu ayrı konu diyebilirsiniz, tamam.
Diyorum ki bari şu düşük yoğunluklu okul hayatını becersinler.
*
Bol imkânlar içinde, "yarısını zaten sayma" denilecek karneyi de kırıklarla doldursunlar, aman ha kızmayın. Bu çocuk kaç yaşında sorumluluk bilincine sahip olacak acaba? Yarım yılın semeresini görüp, başarısızlığı ödüllendirecek miyiz? "Önemli değil yavrum, al şu 100 lirayı, git arkadaşlarınla kafa dağıt" mı diyeceğiz?
Dövün, evden kovun demiyoruz tamam ama, hiç olmazsa "Babamın yüzüne nasıl bakarım?" diye kızaracak yüzleri olsun.
*
12 sene okula gidip gelip, ÖSS'den sıfır çeken yüz binler nereden çıkıyor diye merak ederdim hep.
İnsan biraz utanmaz mı yahu?
19 yaşına gelmiş, tabiri caizse kazık kadar olmuş, playstation'dan başka uzmanlık alanı olmayan, çoraplarını bulamayınca annesine kızan ama sokağa çıkınca havasından geçilmeyen serseri mayın gibi bir gençlik!
*
Sırf evden kurtulmak için herhangi bir üniversiteye girer, 4 seneyi 50 bin TL'yi de orada yer, gelir 23 yaşına. Askerlik yok, elinde meslek yok, iş beğenmez maaş beğenmez, fırça yemeye gelemez, sabah erken kalkmak en büyük kâbusu olan bir gençlik!
*
Elbette hepsi için demiyoruz ama, azınsanmayacak bir kısmı bu çıtanın az altında az üstünde. Ve böyle bir gençlikle ülkemizin gelecek karnesinin pek de parlak olmasını beklemeyelim.
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.