Karanlıkta Gülen

A -
A +
Karanlık örgütün hiç gülmeyen lideri hâlâ mesaj verme derdinde.
Zaten işi gücü mesaj vermek, her işi gizli, esrarengiz, şifreli. Her konuşmasında bir bit yeniği var.
 
Gülen’in yakın zamanda yaptığı bir “sohbetinde” hâki renkli cübbe giyerek darbe talimatı verdiği iddia ediliyor.
 
Reuters’a verdiği fotoğrafta odasındaki “evrak imha makinesini” saklamayı unutmuş ama, CNN röportajında duvarda asılı “4 ayaklı minare” tablosunu bilerek koydukları ve PKK’ya mesaj verdikleri ileri sürülüyor.
 
Hadi bunlar tahmin, iddia, hatta onlara göre iftira.
Peki, taa 5 Ekim 2015 tarihinde, yani darbe girişiminden “tam 9 ay 10 gün önce” yayınlanan Zaman gazetesi reklamında da mı mesaj yok?
Kamera şehrin üstünden kuş bakışı ilerliyor, acı siren sesleri… Ve birden bir bebek gülümsemesi. Ardından güm diye tehlike müziği eşliğinde Zaman logosu.
 
Bu nasıl hastalıklı bir kafa yapısıdır, araştırmak için üniversitelerde ana bilim dalı kurulsa yeridir.
 
Hemen hemen her gün yeni bir videosu yayınlanıyor, hepsi şifreli. Şüphelenmemek elde değil.
Son videosunda “Ne kadar ağır gelirsen gelsin dişini sık ve sabret. Beklentilerin karşısında kuluçkada yumurtaların 20 gün çevrildiği gibi sabret” diyor.
20 gün sonrası 14 Ağustos, AK Parti’nin kuruluş yıl dönümü. Onlar için sembolik ve çok anlamlı bir intikam tarihi!
 
FETÖ'ye bilgi sızdırdığı gerekçesiyle gözaltına alınan eski Başbakanlık uzmanı Akif Mustafa Koçyiğit’in Twitter hesabında şöyle bir “sabitlenmiş” tweet var: “14.08.2016 tarihinde görüşmek dileğiyle, hoşçakalın” yazıyor.
 
Yine bir başkası da Twitter mesajında “14 Ağustos AKP’nin kurulduğu gündür, bu tarihte mağlup olacaklar” diyor.
 
Bırakın hepsini, zaten Fethullah Gülen'in 15 Temmuz’un hemen ertesinde yaptığı açıklamalarında, milleti tahkir etmekten başka asıl tehdit vardı, apaçık tehdit.
 
“Herkes yerinde dimdik durmalı” diyor, kendi adamlarına.
 Darbeye direnen milletimize ise, “Dünya size gülüyor” diyor, “Onlar bir başarı elde etmiş gibi güledursun” diyor. “Hayatta kalırlarsa bunun altında çok ezilecekler, çok utanacaklar kiiiii, ölür giderlerse öbür tarafta keşke keşke keşke diyecekler.”
 
Güledursun, uzun bir kiiiii, hayatta kalırlarsa ve üç defa keşke.
Şimdi bana bu cümlelerde bir katliam tehdidinin olmadığını söyleyin.
 
Bir gecede kendini bitirdi diyoruz ama bu karanlık örgüt ülkemiz için hâlâ büyük bir tehlike.
O yüzden tehdit etmeye devam ediyor.
Hâlâ güçlü ki böyle konuşabiliyor.
 
17-25 fitne furyasının ardından, onca uyarılara hatta yalvarmalara rağmen hepi topu 3-5 hakim, birkaç savcı atılmıştı görevden.
Polisler de ancak doğuya sürüldü. Sanki doğuda her şey sütlimanmış gibi.
Şimdi 70 bine yaklaşan rakamlar sözkonusu ama kimse bunların köklerinin kazındığını düşünmüyor.
 
Ve hâlâ merhamet lafları duyuyoruz.
Her kim ki yetkisi olduğu hâlde bu alçaklara bir gram merhamet gösterirse bu şerefli millete, bu mübârek şehitlerimize ihanet etmiş olur.
Ne merhameti!
Zalime merhamet mazluma zulümdür.
 
Emin olun şu an binbir hain plan peşindeler, asla vazgeçmeyecekler, ellerindeki her kozu kullanacaklar. Ve hâlâ ellerinde çok koz var.
 
Bu sinsi, masonik, gizli örgütün karanlık yüzünü hâlâ görmeyenler için adamlar kendileri yardımcı oluyor işte, tarih bile vermişler, daha ne yapsınlar?
Açık açık mı konuşsunlar?
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.