Hayat karnesi

A -
A +
"Baba müzikten 50 aldım" dedi 5. sınıftaki kızım. "Aferin yavrum" dedim, "49 al, hatta geçmek için 45 yetiyorsa 45 al." Dünyaya faydası yok ahirete faydası yok, ben ne yapayım müziği! Müzik diye ders mi konur ayrıca? Resim dersinde ne öğreteceksiniz meselâ?   Maksat bedeni eğitmekse akşama kadar güreşsin çocuklar. Hatta oyun başından kaldırabiliyorsanız büyük başarı. Yok eğer maksat çocuklara sporu sevdirmekse o da dersle olmaz, daha doğrusu zorla olmaz. Çok da şart değil ayrıca.   Sadece resim, müzik, beden eğitimi dersleri değil lüzumsuz olan. Matematik bile lüzumsuz zoraki bilgilerle dolu. Üçgenin eşkenarlısı mı kıymetli, kümelerin dizisinin havuzu mu daha zor? Eğer mühendis olmayacaksan derin matematik hayatta nerde lâzım ki bu kadar enerji harcıyoruz?   Sosyal bilgiler dersi koymuşlar, Artvin'in nesi meşhur, yok Antep'in yemekleri, yok Manisa'nın çiçekleri! Tamam hepsi güzel de bunlar zaten hayatın içinde öğrenilen şeyler. Bırakın isteyen istediği kadar öğrensin.   Lüzumsuz bilgiler ansiklopedisine dönüyor çocukların beyni, çoğu unutulmaya mahkûm bilgilerle doluyor. Unutmasan bile hayatta karşına bir kere ya çıkar ya çıkmaz. "Kim milyoner olmak ister?" yarışmasına katılacaksan ne âlâ! Cevap belli zaten, kim milyoner olmak istemez ki!   Başarının yolu illâ okuldan geçseydi her üniversite okuyan hayalindeki işi yapardı. Haftada 5 gün çalış, ayda 5 bin kazan. Bırakın hayali herhangi bir iş bulmak bile başarı sayılıyor dünyanın hemen her yerinde.   Değil ayda 5 bin kazanmak, her ay milyoner olsan ne yazar? Bayram sabahı horul horul uyuduktan sonra. Misafire bir "hoş geldiniz efendim!" diyemedikten, hâlden anlamadıktan, bir simidi bölüşemedikten sonra.   Gece yatmak bilmez sabah kalkmak bilmez, geçmiş olsun bilmez, başınız sağ olsun bilmez. Odasını toplamaktan aciz, boş gezen tayfasını bulunca kendini bir halt sanır. Hayat bilgisi dersinde başarılı, hayatta başarısız.   Ben onu bunu bilmem, umumi tuvalette belli olur eğitimin kalitesi. Bunu verebilecek de hiç olmazsa temel dini eğitimdir. İlk önce sokakta yürüme âdâbının öğretildiği gerçek eğitimden eser kalmadı da hani hiç olmazsa çekirdeği koruyan bir eğitim.   Her yaptığının karşılığını göreceğini, emeksiz ekmek olmadığını öğreten. En başta kul hakkını, edenin bulacağını, bizi bir yaratanın olduğunu ve her şeyin hesabını vereceğimizi öğreten bir eğitim.   Okulda bunlar yok, ders olarak koysan da fayda etmez, çünkü çocuk bunları hayatta canlı görerek öğrenmeli. Ailesinden bu ahlâkı alsa bile okul yok ediyor. Okul çıkışı, bırakın erkekleri, kızların birbirine küfrettiğini görmeyenimiz mi var. 15 yaşında kanları kaynayan erkeklerle kızları aynı sınıfa koyup da ikisinden de asla verim beklemeyin ayrıca. (Ki bu başlı başına büyük bir mesele.)   Sadece lüzumsuz bilgiler değil derdimiz, zararlı olanları ne yapacağız? Darwin teorisi denen, Âdem aleyhisselâmdan değil de maymundan geldiğimizi anlatan saçmalıkların müfredattan kaldırıldığı haberini daha yeni okuduk. Bir öğretmen nasıl utanmadan bunu bilim diye masum çocuklara anlatabildi şimdiye kadar şaşıyorum.   Bir keresinde "öğretmenleri de eğitmek lâzım" diye bir yazı yazmıştım da öğretmenler çok kızmıştı. Elbette haddimize değil kimseye "cahilsin" demek, hele öğretmenlere hiç. Lâkin "okumuş cahil" diye literatüre göbekten girmiş çok yerinde bir tabir de var. "Okumuşsun ama adam olamamışsın" diye herkesin bildiği bir söz, arkasında nice hikâye var.   Öğretmenler çok kolay alınıyorlar da simitçinin, çaycının, tornacının günahı ne? Hep onları mı örnek vereceğiz canım! İster öğretmen doktor, ister avukat mühendis olsun; 32 yaşına gelip de 32 farzı sayamayan 32 milyon insan vardır bu memlekette. "Çok mu önemli?" demeyin sakın, elbette çok önemli, her şeyden önemli. İmanın altı şartından başlayacaksın önce, inanmayan adam her şeyi yapar çünkü. "Kork Allah'tan korkmayandan" derdi hep rahmetli dedem.   İşte bu yüzden "Ben zekî adamdan korkarım" demişti bir büyüğüm. Dünyayı yaşanmaz hâle getirenler de hep zeki ama Allah'tan korkmayan insanlar değil mi? En meşhur teröristler, bomba üreticileri, hackerlar, ünlü hırsızlar, dolandırıcılar zeki değil mi?   Her zeki insandan korkulur demedik. Hem zeki hem akıllı olursa o insandan korkmaya gerek yok. Akıllı insan demek doğru ile yanlışı ayırabilen insan demektir. Yaptığı işin doğru mu eğri mi olduğunu bilen insan. Hani hep diyoruz ya "Allah'tan korkan bunu yapmaz" diye, işte ölçü.   Temel dini bilgiler sadece 32 farzdan ibaret değil ama hiç olmazsa bunu ve başka bazı temel bilgileri de öğrenmek, çocuğuna öğretmek lâzım. Zor mu geliyor, beynimizdeki binlerce lüzumsuz bilgilerin bir kısmını siliverelim. Yüzlerce futbolcu, şarkıcı, film artistinin isimlerini ezberliyoruz ya, hatta film karakterlerinin hayali isimlerini.   32 farzın zaten 12'si namazın farzları. Namazı hayatının 1 numarası yapan insan her işinde başarılı olur, haramdan kaçar. Ben çocuğuma diyorum ki: "Namaz kılmazsan istersen Başbakan ol hiç kıymeti yok."  Sayın Başbakanımız da bizzat söyledi, "Makam hırsımız yok" diye. Canlı tarih işte önümüzde, makam da geçici, milyonerlik de.   "Dünya fâni ölüm âni" diye boşuna söylememişler. Çünkü gerçek hayat geçici olmayan hayattır, yani ahiret. Gerçek karne de gerçek hayata hazırlayan karnedir. Çocuğumuzun karnesi zayıf olmuş başarılı olmuş önemi yok yani. Tek başarı imanla ölmektir, gerisi yalan.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.