Kudüs'ü kurtarmak

A -
A +
Meşhur İngiliz Derviş ve Siyah Papa'nın Casusu kitaplarında, yakın tarihin sahte kahramanlarını, Osmanlıyı yıkan ilişkiler ağını bir kez daha deşifre eden tarihçi-yazar Mehmet Hasan Bulut, Kudüs konusunda Twitter'da bir fotoğrafın altına şöyle yazmış:
"Senin en mukaddes şehrinin başına bu adamları geçirmişler. (Suud ailesi, Sir bilmem kim...) Senden ve Hazret-i Peygamber zamanından kalma ne varsa yıkıp geçmişler. Kâbe’ne yukarıdan bakmak için dibine bir kule dikmişler. Sen hâlâ Kudüs diyorsun. O işi 1908’de bitirdiler güzel kardeşim, geçmiş olsun."
 
Acı ama, gerçek bu.
1908'de bitti, çünkü yine Bulut'un deyimiyle, "Kudüs, İstanbul’la beraber 1908’de düştü."
 
Benim gibi sıradan bir vatandaş da şöyle yazmış: "Hâlâ ne duruyoruz ki, kutsalımıza saldırmışlar. Hemen gidip savaşalım."
Ben de aynen böyle düşünüyorum. Allah nasîb etse de gerçekten İslâm için savaşsak, şehit düşsek.
 
Din ve dünya kahramanı atalarımıza bakınca "Biz de erkek miyiz be!" diyorum. "Cihat yok, kılıç sallamak yok. Her tarafımız hain, alçak, düşman dolu; sahtekâr dolu, sadece seyrediyoruz. Bu nasıl Müslümanlık, bu nasıl mertlik, bu nasıl erkeklik?"
 
Ama savaşmak için de mertçe savaş lâzım. "Harp hiledir" elbette ama artık devir nâmert savaşlar devri. Savaş meydanına çıkan yok, ajanlar, yalanlar ve sahte kahramanların savaşı var.
Gerçek Müslüman, saf Müslüman her an vazifeye hazırdır, gerekiyorsa "Çocuklarımı son bir kez göreyim" demeden doğruca cepheye koşabilir.
 
Kudüs denince sosyal medya şaha kalktı, herkes elinden geleni yapıyor. Bence bu işler sosyal medya ile falan olmaz artık, kılıç zamanı çoktan geldi de...
Neyse şimdilik "sanal kılıç" sallayalım diyoruz, onu bile beceremiyoruz.
Meselâ bir video geldi. Kudüs için acilen tepki verilmesi gerektiğini anlatan genç ikide bir "Peygamber" diyor. Yahu sen daha "Peygamber Efendimiz" demekten acizsin, Kudüs'ü kurtarmak sana mı kaldı?
 
Yine başka bir videoda, Kudüs'ün Osmanlının elinden İngilizler tarafından alındığı gün, Mehmet Akif'in nasıl üzüldüğü anlatılıyor.
Arkadaş, dalga mı geçiyorsunuz, şaka mı yapıyorsunuz? Yahu, "Filistin'den bir karış bile toprak satmam" diyen kimdi, II. Abdülhamid Hân'dı. Peki Mehmet Akif'in, Abdülhamid Hân'a, meşrû İslam halifesine ağza alınmayacak şeyler söylediğini bilmeyen var mı?
"Üstadım Abduh" dediğini bilmeyen var mı?
 
Ben bu sahte kahramanlardan bıktım, vallahi bıktım.
- Yav sen mason Abduh'un çömezlerinin kitaplarını okuyorsun.
- Seyit Kutup denilen Osmanlı düşmanını seviyorsun, hem de Osmanlı âşığısın.
- Mirac mucizesine bile inanmayan İlahiyatçı profların sözünü dinliyorsun onlara inanıyorsun. 
- Mirac mucizesinin ilk kısmı Mescid-i Aksa değil mi? Sen ne davasından bahsediyorsun?
 
Ahmet Şimşirgil hocanın son yazısında da dediği gibi, "Hem iki sözünden biri Osmanlı olacak, hem de Osmanlının cihadına çapulculuk diyen Seyit Kutub’u baş tacı edeceksin. Peygamber efendimizin neredeyse bütün mucizelerini inkâr eden Hamidullah’tan Peygamber efendimizi öğreneceksin."
 
Ne varsa millî şuura sahip Müslüman tarihçilerimizde var. Yine Mehmet Hasan Bulut "Filistinlileri Yahudilere karşı ayaklandıran Emin el-Hüseyni’yi Kudüs’e müftü tayin eden kişinin, İngilizlerin Filistin komiseri Yahudi Herbert Samuel olduğunu bilirseniz meseleyi anlarsınız" diyor.
 
İngiliz’in tayin ettiği Kudüs müftüsüyle Kudüs ne kadar "kurtarılabilirse", davamızın ciddiyeti de o kadar olur.
Son iki yüzyılımız zaten İngiliz’in tayin ettikleri ile geçti.
 
Mehmet Hasan Bulut şu bilgileri de yazmış: "El-Hüseyni, Rothschild Ailesine ait Selanik Alyans mektebinin müdürünün talebesidir. Abduh’un müridi Reşid Rıza’nın talebesidir. Başrol oynadığı 36-39’daki Arap İsyanını ise, Rockefeller’ın dostu Charles R. Crane finanse etti." (Detaylar için: İngiliz Derviş)
 
Bakın isimler, zincirler hep aynı. Abduh, hocası Efgâni, çömezleri Seyit Kutup, Reşit Rıza, Mevdudi. Finansörleri Rockefeller, Rothschild'ler. Selanik Alyans koleji, Selanik'in Yahudiler için ikinci Kudüs gibi olması.
 
- Mısır'ın mason üstadı Abduh'a "üstadım" diyen "büyük" şairi, Fetö'nün hocasını, Abdülhamid Hân'ın hâl fetvasında parmağı olan meşhur mealciyi, aslında İttihat Terakkici, görünüşte "İslamcı" tipleri gerçek manada tanımadan,
- İsmi bile yanlış "İslam Peygamberi" adlı kitabında "Kız kardeşinin omzunu ısırdı" yazan, gençleri sevgili Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellemden soğutan Hamidullah'ı tanımadan,
- İmâm-ı Azam'a uymayın, "bana uyun" diyen mezhepsiz sahte hocaları, din adamı kılığındaki İngiliz İran ajanlarını tanımadan nasıl İslâm'ı, Kudüs'ü müdafaa edeceğiz?
 
Kudüs demek, Filistin davası demek, II. Abdülhamid Hân demektir. Şanlı Osmanlı sultanını darbeyle indiren İttihat Terakki'yi, devamı olan CHP zihniyetini anlamadan; 99. İslâm halifesi Abdülhamid Hân'a düşmanlık edip İttihat Terakki tarafında olan meşhur "İslamcılar"ın peşinden giderek Kudüs davasına sahip çıkılmaz.
 
Ehl-i Sünnete sahip çıkalım, önce dinimizi imanımızı kurtaralım, o zaman Kudüs zaten kurtulmuş demektir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.