"İstemezük!" anlayışı

A -
A +
Devlet Tiyatroları (DT) Genel Müdürü Mustafa Kurt, tam tiyatro sezonunun başlayacağı anda sansürü gerekçe göstererek istifa edince, ardından başrejisör Ali Hürol, Ankara DT Müdürü Şekip Taşpınar ve Ankara DT Müdür Yardımcısı Serdar Kayaokay'ın istifaları zincirleme gelmişti.Genel Müdürlük görevine, işlerin aksamaması için kurum dışından Nejat Birecik vekaleten getirildi. Ne olduysa bundan sonra oldu. Bu atamaya tepki olarak da çeşitli illerin DT müdürleri görevlerini bıraktı.Belli ki bu istifa furyası ile bir yerlere mesaj verilmek isteniyor.Peki mesajlarını duyurabilecekler mi? Bence sanmıyorum.Atamanın uygunsuz yapıldığını söylüyorlar. Tiyatro sezonunun başladığı bir dönemde devlet istifa eden birine yalvaracak değil. Oraya en uygun kişiyi atayacaktır. Öyle de yapmış. Usule uygun olsun diye de vekaleten atamış.Diğer bir ihtimal, Nejat Birecik'in kurum dışından olduğuna içerlemiş olabilirler. Kurum dışından ama ömrü, oyunculuk ve tiyatro sahnelerinde geçmiş tecrübeli biri. Bu da geçerli bir sebep değil gibi...Geriye bir ihtimal kalıyor. Devlet Tiyatrolarında kümelenmiş belli anlayıştaki bir grubun fikirlerine ters düşebilecek bir yapılanma içine girilmiş olabilir. Bu atamayı bunun başlangıcı olarak görmüş olabilirler.Bu grup zaman zaman siyasi bir tepki olarak, zaman zaman sanatı bahane ederek "İstemezük anlayışı" ile ortaya çıkıyor. Geçmişte Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nin daha modern çizgilerle yeniden yapılmasına aynı direnişi göstermişler, uzun süre engellemişlerdi. Sonra ne oldu? Muhsin Ertuğrul Sahnesi "İstemezük" seslerine rağmen sanata, sanatçıya yakışan muhteşem bir yapıya kavuştu.Taksim'deki Atatürk Kültür Merkezi (ATM) için de yine aynı tepkiyi göstermişlerdi. ATM şimdi Taksim'in merkezinde atıl bir durumda yenilenmeyi bekliyor.Sanattaki siyasi temayüllerin kaldırılıp, gerçek sanatçılarla gerçek sanatın icra edilmesinden yanayım. Siyaset bulaşan sanat çirkinleşiyor. Bu ülke gerçekten iyi sanatçılar yetiştirecek zengin bir kültür geçmişine sahip.Fevri davranıp istifa etmek çözüm değil. İstifa edenler! Yeriniz boş kalmaz. Gözünüz arkada kalmasın. Sizden çok daha iyileri gelecektir. İyi ki böyle yaptınız. Kadirşinaslık örneği sergilediniz. Hem yeni kadrolara da fırsat vermek lazım...Değil mi?***Son dönemlerde direnişler alışkanlık hâline eldi. Bilhassa son birkaç yıl içinde "İstemezük" nidalarının yükseldiği büyük organize direnişler bu ülkede büyük bir oyun perdesi içinde sahnelendi.Ne oluyor?Biz bu "İstemezük" anlayışındaki organize direnişlerle bir yere varılamayacağına defalarca şahit olduk. Ülkeye ve direnenlere zarardan başka bir şey getirmiyor.Asıl düşündüren taraf; asıl niyetlerin gizlenerek, başka kimlikler öne sürülerek çevre adına, sanat adına, toplum adına maske takılarak bu işlerin yapılması.Eskiden sağcısı da solcusu da mertti. Sağcı "sağcıyım", solcu "solcuyum" derdi. Fikirlerini açıkça beyan ederdi. Şimdi Vandallıkla fikirlerini dikte etmeye çalışan bir sürü maskeler var. Bunlar Türkiye'nin yeni yüzüne alışamayanlar... Hâlâ bu değişimin farkına varamayanlar... Eski karanlık günlerin yeniden gelmesini bekleyenler...O günler mazi oldu. Artık gelmez! Yeni Türkiye maskesiz temiz yüzlü insanların ülkesi olma yolunda ilerliyor. Maskeler bir bir düşecek.İçtenlikle temenni ediyorum ki, kirli maskelerle o temiz yüzlerini kirletenler, temiz insanların yüzlerine baka baka, bir gün yaptıklarından pişman olacaklar, maskelerinden kurtulacaklardır. Bu topraklarda yaşayanlara yakışan budur.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.