Medeni tarihimizin yol levhaları

A -
A +
Engin bir insan ahlakı ile yoğrulmuş olan tarihimiz, ibretlik hikâyeler, menkıbelerle doludur. Sosyal tarihimizin hangi sayfasını çevirsek, insanî değerler taşıyan sayısız yaşanmış hikâyeye rastlarız. Sultanından çobanına, âliminden talebesine, askerinden çiftçisine, esnafından müşterisine kadar her kesimden insanın yaşadığı insanlık hikâyeleri...Sosyal kültürümüzün temelini oluşturan, iz bırakan bu muhteşem yaşanmışlıklar, geçmişten geleceğe bize yol gösteren, izlerinden gidebileceğimiz ışıklı levhalar olmuşlar. **Hani Eyüp Sultan Camisinin musalla taşına girişinde "Ya bu dünyada bir garip gibi olacaksın, ya gelip geçen bir yolcu, ya da kabirde yatan bir ölü gibi..." yazıyor ya işte böyle gariplerden biri bir gün hamama gider. Lakin o gün hamama vezirler geleceğinden hamam sahibi, Habib Baba isimli bu garip yaşlı adamı kabul etmek istemez. Habib Baba üzülür, rica minnet "evladım, ben şuracıkta kimseyi rahatsız etmeden yıkanır, çıkarım, beni kırma" diye ısrar edince hamam sahibinin insafına gelir. "Şu kuytu odada yıkan kimseye görünmeden çık" der. Yaşlı adam dualarla hamama girer. Yıkanmaya başlar...O sırada hamama heybetli, genç bir müşteri daha gelir. Bu kılık değiştirmiş, 4. Murad'dır. Vezirlerinin hamam sefası yapacaklarını öğrenince bir merak ile tebdil-i kıyafet eyleyip hamama gelmiştir. Hamam sahibi tanıyamadığı için, sultanı da hamama almak istemez. Sultan ısrar edince, hamamcı onun heybetinden biraz da çekinerek kabul eder "Şu kuytu odada bir ihtiyar yıkanıyor. Orada sessizce yıkanın. Aman yiğidim vezirler sizi görmesin" diye de tembih eder. Sultan 4. Murad, peştamalı bürünür Habib Baba'nın yanına girer. Başlar yıkanmaya. Habib Baba genci, kendisi gibi garip biri zannederek, "Evladım. Dön sırtını keseleyivereyim" deyince bu teklif sultanın pek hoşuna gider. Zira birisi kendine sultan olduğu için değil, sadece bir insan olduğu için karşılık beklemeden teklifte bulunmuştur. Habib Baba tanıyamadığı sultanın sırtını bir güzel ovalar. Sonra padişah, bu iyiliğe teşekkür olarak o da Habib Baba'nın sırtını ovalamaya başlar. Sultan 4. Murad, bir yandan Habib Baba'nın sırtını keselerken, bir yandan sanki şikayetlenir gibi "Ya baba gördün mü? Şu dünyada, vezir olmak, sultan olmak varmış. Baksana hamam sahibi koskoca hamamı kapatmış Sultan Murad'ın vezirleri var diye kimseyi içeri almıyor. Bu nasıl iştir?" der.Kiminle beraber olduğunu bilmeyen Habib Baba, gayet saf temiz duygularla "Be evladım. Sultan Murad dediğin kimdir ki? O da bir kul. Sen asıl âlemlerin sultanı olan Allah'a kendini sevdirmeye bak. O seni severse, gerisi beyhude. Dilerse seni hamama da aldırır, hatta Sultan Murad'a bile sırtını keseletir."**Evet, dedim ya engin insan ahlâkı ile yoğrulmuş ibret alınacak bir tarihimiz var. Bunun gibi binlerce menkıbe medeni hayatımızın geçmişinde yer almış. Sosyal kültürümüzün temelini oluşturan, iz bırakan bu muhteşem yaşanmışlıklar, geçmişten geleceğe bize yol gösteren, izlerinden gidebileceğimiz ışıklı levhalar olmuşlar. Yeter ki biz o yolun yolcusu olabilelim.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.