RAMAZANDA EĞLENCE!..

A -
A +

Ramazan geldi, geçiyor bile...

Başka şehirleri bilmem ama İstanbul'da ramazan bu yıl çok rahat geçti. Üstelik yılın en uzun günleri olmasına rağmen...

İstanbul ramazanda bir başka güzel... Şehir, ramazanın manevi atmosferine bürünüyor ve yaşıyor âdeta... Sosyal faaliyetler, kitap fuarları, ramazan sohbetleri, Hırka-ı Şerif, Eyüp Sultan, Sultanahmet Camii, türbe ve kabir ziyaretleri, akşamları halka açık iftar sofraları...

Dedim ya, şehir de insanlar kadar ramazanı yaşıyor. Ayrı bir manevi dünya oluşuyor.

Yıllar öncesinden gazetemizin binası Cağaloğlu'nda idi. Evim Fatih'te olduğundan ara sıra iftar saatine yakın otobüsü beklemeden yürüyerek eve giderdim. Bazen yolda iken ezan okunurdu. Ortalık birden sakinleşir, insanlar sanki anlaşmışlar gibi sokaklar boşalırdı. Tenha sokaklarda yürürken, evlerden sadece çatal kaşık sesleri duyulurdu. Herkesin aynı anda aynı şeyi yaptığı iftar sofralarından, sokaktan sokağa şehri dolaşan çatal kaşık seslerinin muazzam ritmi...
Beyazıt civarında gördüğüm bir grup turistin, ortalığın birdenbire boşalıp, esnafların ise sözleşmişler gibi dükkânlarında aynı anda iftar sofralarına oturmalarını şakın şaşkın izlediklerini, "Ne oluyor?" der gibi etraflarına bakındıklarını unutmuyorum. Kendi ülkelerinde, bütün şehrin aynı anda yemek sofralarında olduğu, böyle bir kültürlerinin olduğunu sanmıyorum. İlk defa gördükleri bu durum, eminim ki gezi hatıralarında yer almıştır...

O günden bugüne aradan 30 yıla yakın bir zaman geçti. Fakat o sakin sokaklar yok artık. Gürültüden ve kalabalıktan çatal kaşık sesleri duyulmuyor. Turistler de şaşkın şaşkın bakmıyorlar. Son yıllarda ülkemize o kadar çok turist geldi ki, "yeni Türkiye"yi öğrendiler, artık yabancılık çekmiyorlar.

Yeni Türkiye Osmanlı'nın küllerinden yeniden doğdu. Her şey değişti. Fakat bir husus ders alınmamış gibi devam ediyor. Çok abartılan bir uygulama var. Ramazan ayını âdeta eğlenceye boğan etkinlikler yapılıyor. Arada teravih namazı kaynayıp gidiyor.

Özellikle belediyeler, yaptıkları kültürel etkinliklerle birbirleriyle yarış hâlindeler. Programları oldukça yoğun... Bu yarışa AVM'ler, televizyon kanalları da katılmış. Tıpkı Osmanlı'nın son yıllarında yapılmak istendiği, gibi bugün de ramazanda oruç ve ibadet, eğlence kültürünün gölgesinde bırakılmaya çalışılıyor. -Osmanlı'nın son döneminde, maksadı belli güçler ve onlara bağlı çalışan yerli işbirlikçiler özellikle, insanların dini bağlarını zayıflatmak, ahlaki değerlerini çökertmek için masum görünüşlü çeşitli eğlence faaliyetleri ile toplumun manevi yapısına büyük zararlar verdiler.-

Öyle reklamlar, tanıtımlar yapıyorlar ki, sanki ramazan ibadet ayı değil de eğlence ayıymış gibi algılanıyor! Çocukların zihninde ramazan dediğiniz zaman ibadeti değil de eğlenceyi hatırlatacak bir algı oluşturuluyor.

Buyrun bazı ilanlara -yer ve kurum belirtmeden- bir göz atalım.

**

    Unutulmaz Ramazan Eğlenceleri ........ AVM'de ziyaretçilerine keyifli bir ramazan yaşatacak. İftar ve sahur sofraları, konserler ve tiyatro gösterileri ile ramazan eğlencesinin tadını çıkaracaklar.  

    AVM ziyaretçileri eğlenceli bir sürpriz ile, hafta içi her gün alışveriş merkezi içinde Yeniçeri ve Padişah, İstanbul Hanımefendisi ve Beyefendisi, Çığırtkan, Beberuhi, Vezir, Ramazan Davulcusu, Manidar, Arap Bacı, Tuzsuz Deli Bekir, Keloğlan ve Nasrettin Hoca ile karşılaşabilecekler.

    Ramazan eğlenceleri kapsamında Türk Pop Müziği'nin sevilen sanatçısı .....,  sevilen şarkılarını ...... için seslendirecek. ...... Korosu bu akşam .......'nde Türk Sanat Müziği eserlerinin seslendirileceği muhteşem bir konser verecek.

    ........ Alışveriş Merkezi ramazan etkinlikleri kapsamında; her hafta sonu Karagöz-Hacivat, Aşuk ile Maşuk, İbiş ve müzikal kukla gösterileri, sihirbaz, tahta bacak, akrobat şov, kanto gösterileri ve ramazanın nostaljik ruhunu(!) yansıtan fasıl dinletileri gerçekleştirecek.

    AVM içinde birbirinden eğlenceli dakikalar yaşatmayı ve geleneksel ramazan eğlencesini günümüze taşımayı amaçlayan ramazan kortejine trompet, davul, trambon ve saksafondan oluşan özel bir bando eşlik edecek.

    ...... halkı, tam bir ay boyunca dolu dolu geçen ramazan akşamları yaşayacak. Mahallelerde geleneksel gösteriler, konserler, tiyatro ve çeşitli yarışmalar gerçekleşecek. Renkli ramazan eğlenceleri, konserler, türkü geceleri, fasıl geceleri...

**
Bunlar uzayıp gidiyor. Osmanlılar zamanında karşımızda son derece hazırlıklı bilinçli, bir düşman vardı. Ya şimdi! Biz nasıl bir gaflet içindeyiz? Yoksa aynı düşman hâlâ içimizde yaşıyor da biz mi farkında değiliz? Ne oluyoruz? Biraz çok abartmıyor muyuz? Yine çok iyi niyetlerle, masum düşüncelerle aynı zararları veriyoruz. Bu işin bir ölçüsü yok mu? On bir ay istediğiniz eğlenceyi, istediğiniz şekilde yapın. Ama ramazanla özdeşleştirmeyin! Ramazanla eğlenceyi yan yana getirmeyin! Ramazanın manevi havasını bozmayın. Ramazanın nostaljik ruhu eğlence değildir, huşu içinde ibadettir.

Her ne kadar sürç-i lisan ettikse affola...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.