Yanmak ve yakmak!..

A -
A +

Teknoloji ilerledikçe kibrit eski değerini de işlevselliğini de kaybediyor. Kibritçi kız bile "ben bu ticari kafayı değiştirmeliyim" deyip su satmaya başlamış. Simitti, mendildi derken en son etik metik dinlemeyip çakmak işine girmiş diye duydum... Oysaki bizim zamanımızda kibrit, sadece basit bir tutuşturucunun ötesindeydi.

Kibrit, çocukluğumuzun yasaklı listesinde tepede dururdu. 'Perdeyi tutuşturan çocuk' hikâyelerinin yardımcı oyuncusuydu. Sırf diğer çocukların yanında itibar kaybına uğramamak için kibrit kutusu ile ilgili birçok oyunu öğrenmek zorunda kalmışızdır. Kısa çöpü çekenin başına nahoş hallerin geldiği piyangolar, boş kibrit kutularını birbirine ekleyerek yapılan trenler, maket gemiler, on kibrit çöpünden müstakil ev, 'sadece tek kibrit çöpünü oynatarak bu kareden üç üçgen yap bakalım' temalı bilmeceler vardı. Ha bir de, kibrit kutusu üzerindeki o efsanevi 'vasati kırk çöp' yazısı. Çoğumuz vasati kelimesinin anlamını bilmeksizin kelime hazinesine katmış, anlamını öğrendiğindeyse psikopata bağlayıp kutudaki kibritleri tek tek sayma hırsına kapılmıştır... Neyse, kibritle duygusal bağ kurmadan anıları bir kenara bırakıp analizlere bakalım.

Efem, kibrit çöpleri insanlar gibidir. Dikkat ediniz her zaman 'en üstteki' kibrit çöpleri ilk önce yanar. Bazı kibrit çöpleri vardır bir amaç için yanarlar; kimi bir sigara yakar, kimi bir ocak, kimi ise bir ormanı, bir evi ocağı yakar kül eder kendisiyle birlikte...

Kibrit kutusunu açıp baktığımızda hepsi aynı gibi gözükse de birbirinden farklı kibrit çöpleri vardır. Bazıları yanamayacak kadar incedir; yakarken kırılacak zannedersiniz ama en iyi onlar yanar. Bazıları ise epeyce kalındır; zannedersiniz ki yanınca yeri göğü yakacak ama yakınca bir bakarsınız 'fıs' diye bir ses çıkarır kendisini bile yakamaz...

Kimileri eğri büğrüdür ama yine de bir kibrit çöpünden bekleneni eksiksiz yerine getirir.
Kimi insanlar vardır bir lambanın fitilini yakarlar, kendileri yanıp bitse de ışığı kalır... Bazı kibrit çöpleri de 'aykırı insanları' ifade eder; tüm kibrit çöpleri aynı yöne bakarken onlar tam tersine bakar kutuda. Kutu açıldığındaysa ilk önce onlar göze çarpar ve herkesten önce yanarlar...
Bazı kibrit çöplerinin ucunda kimyasal maddesi yoktur. Ne yaparsa yapsınlar yanamazlar; öylesine yaşar giderler... Bazı kibrit çöpleri ise birbirine yapışmıştır; kafadar insanlar gibi. Aynı yola baş koyanlar misali biri yanınca diğeri de yanar... Ama en tehlikelileri, kendiyle birlikte kutuyu da yakan kibrit çöpleridir. İçinde bulundukları toplumu çökertirler...

Ni­nem diyor ki: Ateş demekle ağız yanmaz...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.