Unutamayacaksınız...
Kahredici, kan donduran bir cinayet yaşandı. Sözün tükendiği yerdi... Bu katile uzun uzadıya kurulacak her cümle ziyandı. "Allah kimseye böyle evlat acısı yaşatmasın, kimseye de böyle katil evlat vermesin" diyerek susmuştum ki... Daha dün Hatay'da az kalsın benzeri bir vaka yaşanacaktı. Minibüste boğuşmayı gören biri polisi aradı da kız kurtarıldı!
Özgecan'ın katili ve türevi tüm sapık, cani, ahlaksızlar;
Gücünüz zayıfa yetiyor! Bazen altı yaşında bir sabiye, bazen on altısında bir tazeye, bazen de yirmisinde bir mektepliye. Öyle iğrençsiniz ki; sizden tiksiniyorlar, direniyorlar. Ve siz o kadar zavallısınız ki saldırıyorsunuz! Ölü bedenlerinden bile korkup kesiyor, parçalıyor, yakıyor, saklıyorsunuz! Oysa ki o gözler, o çığlıklar, o masumlar hayatınız boyunca yakanızı bırakmayacak.
Güya Müslümansınız, inançlısınız! Ama inandığınız dinin mensupları günlerce 'beddua' ediyor size. Anne, baba, mazlum ah'ı alıyorsunuz. Ahirette bile affedilmemeniz için dua ediyorlar. İnsanlar; 'iyi hâl' indirimlerinden ondan bundan paçayı sıyırdığınıza şahit oldukça Allah'ın adaletine bırakıyor sizi. Ama yaratan bile sizden yüz çeviriyor...
Bilin ki, bu topraklara ölürüm diye memleket türküleri söylüyorsunuz ama o övdüğünüz toprak bile bir gün herkesten çok sıkacak bedeninizi!..
Ve emin olun ki, seçme hakkı verilseydi kendi evlatlarınız bile siz olmaktansa bir Özgecan bir Fatma Nur bir Serpil Öğretmen olmayı tercih ederlerdi. Zira sizin gibi bir sapığın kurbanı olarak ölmek bile çok daha onurlu!
Sanıyor musunuz ki, hapiste veya hapisten çıktıktan sonra cezanız bitecek? Vicdanınız dile gelecek bir gün; sizi bitirecek yavaş yavaş... Unutamayacaksınız, unutmayacağız...
Unutulmamalı... Balık hafızalıyızdır ya kimse aşırı duyarlılık riyakârlığına soyunmamalı. Misal; türkücünün teki tecavüzü kıyafete bağladı. Densiz türkücüye "Türkiye'den özür dile!" diye ekranda bağıran kişinin yine başka bir programda eski IMF Başkanı Strauss-Kahn hakkında çıkan tecavüz iddialarını yorumlarken "Kadın istemezse tecavüze uğramaz!" demişti. Kimse hatırlatmadı, hatırlamadı...
Elim acıları dahi siyasi, dinî malzeme yaparak nemalanmaya çalışan hastalıklı zihniyetler hep vardı. Bu sefer de bir yazarın Özgecan cinayetini son derece çirkin bir şekilde Alevi-Sünni-iktidar üçlemesi olarak yorumlaması neden o denli tepki almadı? Bu yorumu yapan kişinin 'eşini bıçaklamak, dövmek' gibi suçlardan '6 ay eve yaklaşmama cezası' aldığı manşetlerini de kimse hatırlamadı...
Ayaklanan kadınlarımız yakın tarihte eylemlerde "3'üncü köprünün adını Emine koy ki..." pankartları açanları o zaman neden kınamamıştı? 'Bir kadına yönelik bu iğrençliği' kadını erkeği sosyal medyada paylaşmadı mı? Tabi... Hatırlanamadı...
Ninem diyor ki; Toprak zalimi örter; zulmünü değil!..