Külkedisi

A -
A +

Hindi bi vakıtla bi gralınan bi graliçe varımış. Bunna nur topa gızlarıynan mutlu mesud yaşarlaımış. Emme nazardan zaar, mutlulukları graliçenin ölümüynen bek kısa sürüvemiş. Gral, Sindirellam öksüz galmasın diyerekten yeniden evlenegomuş. Yeni graliçe hem çikinimiş hem de gısgancımış! Bu garının ilk gocadan iki de gızı olma mı? Tezecik gızlar goca bulamazkene, töbe yarebbim...  Sindirella  "Övey de olsa onna benim gardaşım abam" diyerekden  gusur etmezimiş emme bunna garibanıma etmediklerini gomamışla! Gral gahırdan yataklara düşüp göçünce eyice gudurmuşla. Analarıynan bir olup ittirip gaktırmışla, temizliği, yime, çamaşırı, yıkamayı yuğmayı hep buna yaptıragomuşla. Biçare ocağın dibinde küllerin yanına gıvrılıp uyuyagalırmış; arlanmazlar 'Külkedisi' diyin lakap da takmışla...
Günneden bir gün belediye hoparlöründen seslenilmiş; "Duyduk duymadık dimen! Gomşu gral oğlunu everecek. Gelin adaylarına bu ağşam belediye düğün salonunda balu vaar!" Anaam, övey  gızgardeşler  delireyazmışla, "Prense ben varcen, ben varcen!" deye hop oturup hop galkmışla. Gınamak gibi olmasın emme, o muşmula suratlı dombalakla gırk tepsi baklavaynan bile yinmezmiş ya neyse... Bunna analı gızlı  süslenedurukene Külkedisi "Ana ben de gelivesem ya?" demiş ama terslenivermiş.
Naletler baluya gittikten keeri, Külkedisi gine işe goyulmuş. Bi yanadan da gahirlenip ağleyipdurumuş. O ara nahal olduysa bir dene peri peydah olmuş. "De bakem bene, ne ağleyipdurusun?" demiş. Külkedisi; "Şu üvey anamla gızları geldi geleli çegdiğim çile. Bu ağşam prensin eğlentisi varımış, gız ona gidiverem didim. Amanin bi suradını egşiddi bi fışırdadı!" Peri pek üzülmüş, "Ağlama dezem! Ben böön sana yerdım etcen" demiş. "Goş bene bi gabak, bi düzüne de fare gap gel..." Külkedisi getirmiş. Peri, sihirli zopasıynan dürtüvemiş; bal gaba fayton, sıçanlar da beygir, arabacı oluvemiş. Bi dürtmeyle de üstüne şıkırdak bi fistan, naha oldu  tamam! "Yalınız bak biyol, gece yarısı olmadan gelcen! Bal gabağını 12'de şekere yatırcem, Pamık Prenseslen Yedi Cücülere gabak datlısı sözüm var" demiş.
Baluda prens Külkedisini görüverende soluğu dıkanmış! "Bu nahal bi güzellik, saçlar sırma, yanaklar alma Allaha emanaaat" demiş ve oracıkta dutuluvermiş! Beraber dans edivermişler, zeybek, 'teke zortlatması' oynamışla. Saat 12'yi vuranda Külkedisi gaçmış, Prens de ardından seğirtmiş emme yetişememiş. Yalınız merdivende düşürdüğü pabıcını bulmuş.
Zabahınan her yakadaki her gızın ayağına deneyegoymuşla pabıcı. "Sahabını bulun, garım olcek ya o gız!" deye emir verivermiş Prens. Bunu duyan üvey ana gurtlanmış; Külkedisini görüvirü diyi dameve gilitlemiş. Kimseciklere uymayınca pabuç, sıra bunnarın eve gelmiş. Gırangiresice  gızgardeşler de denemiş. O hamam dokma gibim ayaklarını pabuca dıkmaya uğraşdıklarısıra dıkırtılar gelmiş. Prens demiş, "başka biri daha var evde, görüverem bakem" Külkedisi gelmiş, gına gaşığı gadar ayagını uzatmış; heç ganırtmadan pabıcı giymiş...
O vakıt bu vakıt, gadın gısmısı belki bi Prense sebep oluvecek deye pabıçları gıymatlı bellemiiiş...
Ninem diyor ki; Güzele köken yakışır, çirkine allar neylesin.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.