Az kaldı...
"Ayrımcılıktan arınmış bir toplum" ise eğer hedef, "önce kadınım" mesajlı siyaset yapılmaz. Bunu dillendirerek, vurgulayarak, yansıtarak ayrımcılığı, pozitif ayrımcılık adına dahi olsa siz yapmış olursunuz... Sağlam siyasetçi olan, hizmet ehli ve ehliyetli olan talip olsun, takdir olsun, vekil olsun... Siyaset Bilimi Uzmanı Prof. Pıtır Pekpolitik
Kadın kısmısı, güzelliğin olduğu her yerde vardır. Birileri "Bu işte güzel para var" demiş olsa gerek ki kadın adaylarımız siyasette de biz seçmenlere bir güzellik yapmak için adım atmışlar. Son yıllarda daha da aşağıya çekilen makyaja başlama yaşıyla birlikte kadın kısmı 'göz boyamayı' iyi bilir!
Kazandibini tutturamıyorum bari gidip seçimlere adaylığımı koyayım, mottosuyla iştahla işe sarılan "Sevgi kelebeği" tadında siyasetçilerimiz oldu, mutluyuz. Ya siz? Siz de katılın şekerim, sizi de severek izleyelim. Ah, hiç tereddüt etmeyin. Neler gerekir, ne yapmalıdır, hangi sloganlar ciğere daha yakındır, vaatler ne olmalıdır, şarkı, türkü, broşür, afiş nasıl hazırlanır diye endişelenmeyin. Ne de olsa karşınızda en son ilkokul sıralarında "Portakalıı sooydum"larla insan seçmiş bir kitle var. Sallayın gitsin...
Önce bir seçim otobüsü bulun. Bol desibelli ses sistemi döşetip, geçtiğiniz sokakları, evlerin camlarını çerçevelerini, perdelerini ve içindekilerin yüreklerini hoplatın!.. Daha çok gürültü yapan kazanır ilkesine sırtınızı dayayın. El sallayın. İki bebe bulup öpüp koklayın. Kadınsınız, hatırlayın! Avantajları kullanın. Canlı yayında, halk karşısında, seçmene indiğiniz zamanlarda sıkışınca ağlayın! Duyarlı bünye imajı hem oy kazandıracak hem de size kıvırma payı bırakacaktır unutmayın... Kıvırın ama çalkalamayın!
Spekülasyonlarla çağdaş kadının önünü kapamaya çalışan çağ dışı ilkel zihniyete topuklu ayakkabı bırakmayın... Her fikri, her düşünceyi kucaklayın. İnsanları da zırt pırt kucaklayın... Sıradan olmayın. Seçilirseniz su balesi takımı kuracağınızı, çöp konteynerlerini feng shui esaslarına göre düzenleyeceğinizi ve ülkeyi kokulu pembe mumlarla aydınlatacağınızı vadedin... Broşürlere mezun olduğunuz okulun yanı sıra burcunuzu ve yağ kütlenizi de yazın. Hele de anneyseniz "Adaygül evli ve bir çocuk annesi" ibaresini sakın ha atlamayın...
Aday başvuru formunuzdaki vesikalık fotonuzla yetinmeyin. Bulduğunuz boş duvarlara, kendinize yakın hissettiğiniz (kadın hislidir) esnaf vitrinlerine resimlerinizi yapıştırın. "Katiyyen botoks yok şekerim?" mimikli, ilgili sempatik insan ifadeli pozlarla, taze fönlü olduğundan elektriklenmiş birkaç telin tepenizde dikildiği saçlarla, 'manikürlü eller siyasette esastır!' imajı veren duruşlarla, "Gel ablana" şekilli iki yana açılmış kollarla resim çektirin... Ama artık bize çektirmeyin. Seçilin gidin ya...
Ninem diyor ki: Ortada bir garip pazar, belli değil kim ne alır kim ne satar.