Nasibin önüne geçilmez...

A -
A +

Günlerden bir gün, adamın biri hanımı ile akşam yemeğine oturmuş. Bakmış ki yine bir önceki gününün yemeği; "Hatun..." demiş, "Her gün aynı yemekler. Yahu yarın ben bir tavuk alayım da, sen de pişir, adam gibi bir tavuk yiyelim, bıktım bu yemeklerden."
Karısı; "A be adam ne biçim konuşuyorsun! İnsan, nasipse yiyelim der..." demiş.
Adam da bunun üzerine; "Yahu hatuun, nasibi mi var bunun? Ben parayı vereceğim, alıp getireceğim sen de pişireceksin o kadar." demiş. Kadıncağız sesini çıkarmamış...
Ertesi gün kararlaştırdıkları gibi adam tavuk satın almış, karısı da pişirmiş. Akşam kadın sofraya tavuğu koymuuş... Kadın mutfakta salatayı hazırlarken, adam yemek için paldır kuldur tavuğu parçalamış. Tam ilk lokmayı eliyle ağzına götürdüğü anda kapı çalınmış.
Kapıya akşam akşam erkeğin bakması lazım, ağzında yemekle de kapıyı açmak olmaz, mecburen lokmayı geri bırakmış kapıya gitmiş. Bakmış kapıda polisler:
"Hakkında ihbar var, kanunsuz işler yapıyormuşsun, yürü karakola!" demişler.
Adam çaresiz aç bir şekilde karakola gitmiş. Bunu içeri bir almışlar, üç gün üç gece... Konuşturmak için türlü çeşit sorgulardan geçirmişler, üstüne de iyice bir dövmüşler. Nihayetinde ihbarın yalan olduğu anlaşılmış, adamı salıvermişler...
   Adam bitkin bir şekilde evin yolunu tutmuş. Eve gelmiş kapıyı çalmış. İçeriden karısı korkuyla sormuş: "Kim O?.."
Adam cevap vermiş; "Nasipse kocan..."
 
Ninem diyor ki; Felek kimine kavun yedirir kimine kelek.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.