Komşu komşu, huu huu!..

Yunanistan saplandığı ekonomik krizden kurtulamıyor! Gülünmez, ayıp... Grevdi, isyandı, IMF borcu ertelesindi, borcunu Türkiye üstlensindi, referandumdu, adaları satsındı, satmasındı derken... Ding dong; Yunanistan battı... Üzüldüm tabii... Hemen başbakanlarını, Aleksis Çipras'ı aradım. Samimiyizdir. Öyle ki; her karşılaştığımızda denize ittiririm; hani anıları tazelemek maksadıyla, güler eğleniriz... O derece yani...

"Çipraass, Alooo?" dedim, "Ne bu kaa borç? Üç yüz küsur milyar euro! El kadar memleketsiniz oğlum; bütün ülkeyi Las Vegas'a âleme götürsen gene bu kadar borç çıkmaz. Nerenizle yediniz? Naaptınız o kadar parayı?" dedim. "Yaa, sorma" dedi, "Böyleyken böyle... Şaşırdık ne yapacağımızı, bıdı bıdı.." uzattıkça uzatıyor, adalar yabancıya gitmesin demeye getiriyor... "Ateşte yemeğim var..." deyip kapadım!

"Şu orta boy olan kaça? Yeşillikli olan keh keh" diyesim geldi ama fırsatçılık yapmak istemedim. Kuaför masraflarımızdan bir miktar ateşlesek alırız adaları. Fena fikir de değil hani... Huh hah dev ada, on ikiii dev ada huh hah dev ada hey hey, hey hey... Kredi kartına on iki taksitle alınabilir. "İşte, bu da bizim fakirhane" diyerek eş dost ağırlanabilir. Sevgililer günü civarında "falanca filancaya bilmem kaç milyon dolara Pasifik'te ada almış" diye çıkan haberlere inat belki birileri alıp bize hediye edebilir... Öhöm, konu "a'dan z'ye rüya tabirleri" alanına kayıyor, mevzuyu toparlayalım; azizim adaları alalım. Bu fırsat kaçmaz!  Önümüz bayram; tatil, hazır kelepir... Düşük fiyata kapatırız. Dönüşümlü olarak kullanırız; nisanda Doğu, mayısta Güneydoğu, haziranda İç Anadolu, temmuzda Karadeniz, ağustosta Marmara, sezon sonu da Egeliler tatile gider.

"Alo Çipras, bize on iki ada, bi şişe de süt?" dııt, dııt, dıııt... Üç bin elli küsur adası varmış, toplu alımlarda indirim de yapar. Almışken hepsini alalım, parasıyla değil mi? "Alo abi, kart geçiyor di mi?" dııt, dııt dıııt...  Yunanistan başbakanı bu teklif için Hamdi Bey'e teşekkür ediyor ve "yokumm" diyor...  Sahurda cep telefonuma "Haciz gelmesinden korkuyorum, şu sıkışıklık geçene kadar ülkeyi sizin üzerinize yapalım" diye mesaj atmış. Çipras'ı bir daha aradım; "Vre, aradiginiz numera borzundan dolayi kapaliiidir" anonsu üzerine kapadım... Bıyık altından, yandan, önden, profilden gülenleri pek tabii ki kınıyoruz! Bir ulusun egemenliğiyle, darboğazıyla böyle dalga geçilmez!.. Ama gel bak kulağına söyleyeyim: Kim ne veriyorsa beş katı!.. Bize sat adaları!.. Yeşilçam filmlerindeki tiplemelerinizin de dediği gibi; "şırpınma senin de hoşuna gideşek..."

Ninem diyor ki; Borç uzayınca kalır, dert uzayınca alır.