Hayırlı olsun...

A -
A +
Yaşlı adam ölüm döşeğindeydi... Hasta yatağında üç yetişkin çocuğunu yanına çağırdı ve şöyle dedi: 
"İçinizden biri yıllar boyu uğraşarak kurduğum şirketin başına geçecek. Hanginizin bunu hak ettiğine karar vermek için, her birinize yirmi lira vereceğim. Şimdi gidip bu parayla ne alabiliyorsanız alacaksınız, ama bu akşam geri döndüğünüzde paranızla aldığınız şey hastane odamı bir uçtan bir uca doldurmalı..."
Akşam geri döndüklerinde babaları sordu: 
"Birinci evladım paranla  ne yaptın?" 
Çocuk cevap verdi: 
"Arkadaşımın çiftliğine gittim, yirmi  liramı verdim ve iki balya saman aldım."
Sonra odadan dışarı çıktı, saman balyalarını getirdi, açtı ve havaya savurmaya başladı. Oda bir anda samanla dolmuştu. Ama biraz sonra samanların tamamı yere indi ve babanın söylediği gibi, odayı bir uçtan öbürüne kadar doldurmadı...
Adam sordu: 
"Peki ikinci çocuğum, sen paranla ne yaptın?"
"Yorgancıya gittim. İki tane yastık aldım."
Bunu söyleyen çocuk, yastıkları içeri getirdi açtı ve tüyleri bütün odaya dağıttı. Zaman içinde tüyler yere düştü, böylece oda yine dolmamıştı.
"Sen, üçüncü çocuğum, sen paranı ne yaptın?" diye sordu adam. Çocuk elini cebine atıp bir kibrit kutusu ve bir mum çıkardı. Mumu yakıp ışığı kapatınca oda mumun yaydığı ışıkla dolmuştu...
Baba şirketlerini 'ışığı yayan ve etrafı aydınlatan' üçüncü çocuğuna emanet etti...

Ninem diyor ki; Ağaçtan maşa, aptaldan paşa olmaz.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.