Bir mâniniz var mı?

A -
A +

Ramazan manileri, eski ramazanların önemli özelliklerindendi. Anonim halk şiirinin en küçük nazım biçimi olan bu maniler sahurun habercisi ramazan davulcularının nesilden nesile söyleyerek taşıdığı deyişlerdir. Öyle ki, ramazanın on beşinden sonra ramazandan ziyade bahşiş toplamaya yönelik konuları içeren mâniler için kahvelerde yarışmalar da düzenlenirmiş... Yarışmaya katılacak olanlar yüksek bir yere oturur ve yarışma başlarmış. Manicilerden biri "ayak" atar, yanındaki hemen o ayağa uygun cinaslı bir beyiti okumak zorunda kalır, bunu gerçekleştiremediği an saf dışı olurmuş... Geçmişin mânileri bugün kültürel değerlerimiz arasında birer 'anı' olarak var olmaya çalışıyorlar... İşte manilerden hâlâ akılda, kenarda, davulcuda kalanlar:

 
Bu aya sultan ay derler
Kaymak ile baldan yerler
Ezelden âdet kılınmış
Davulcuya bahşiş verirler.
 
Bak geldi etli dolma,
Çok yiyip göbek salma.
Üstüne bir kahve iç,
Terâvihe geç kalma!
 
Cebimin ağzı dardır
İçinde şeker vardır.
Sabreyle aman gönül,
İftara neler vardır?
 
Eski cami direk ister
Söylemeye yürek ister
Benim karnım toktur ama
Arkadaşım börek ister.
 
Ezanlar hep okundu
İftarlığım lokumdu
Aç karnına çok yedim
Bana biraz dokundu!
 
Tepsiler dizi dizi,
Dâvete bekle bizi,
Adresi iyi yaz ki,
Kolayca bulam sizi.
 
Sahur vakti emîndir.
Hoşaf suyu serindir.
Aman eli çabuk tut
Yetimi sen sevindir.
 
Yaram derindir eşme.
Aman derdimi deşme,
Sahurda börek yoktu.
Gözlerim oldu çeşme.
 
Seni pek seçemedim
Sıcak çay içemedim
Başka yemek çoksa da
Kaymaktan geçemedim.
 
Geldi mâh-ı ramazan,
Durmadan sevap kazan,
Sizden duâ bekliyor,
Bu mânileri yazan...
 
Ninem diyor ki: Aç ne yemez, tok ne demez.
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.