Ne yedik beah… Avrupa futbol şampiyonasında değil, bayramda, bayramda… Uğruna halı saha maçı yapılanı bazen de meydan muharebesi, huni kafalı Yunalıların dolma, yoğurt, kahve ve lokumdan sonra sahiplendiği, kişiye yol, göbek, su olarak dönen leziz yufka dizisi ama en önemlisi bayramların vazgeçilmezi millî tatlımız baklava…
Mikrofon lütfen… Pıh, pıh, se… se.. Fiynnk… Altın gibi parlarsın, tepside sarı, sana bakıp imrenir bal yapan arı. Dinlemeyiz diyetisyeni uzmanı. Fıstığınla çok yaşa baklava! Vitrinlerde süzülür hava atarsın, künefeye pastaya on basarsın, bayram sofrasında baygın yatarsın çıtır çıtır canım baklava.
Bu fantastik lezzete şiirimizi okuduktan sonra, alkışşş… Diyetisyenler, uzmanlar bizi ikaz etse de Canan Karatay silahla tehdit etse de yiyeceğiz. Hepi topu yılda iki kere yiyoruz onu da kaldırırsak ne anlamı kalır bayramın seyranın? Hele de ev baklavasının… Anne sevgisi, anneanne babaanne besmelesi katılmış zar gibi açılmış kırk kat lezzet... Arasında serpiştirilmiş fındıklar fıstıklar, gece gizli gizli tepsiden aşırmalar…
Dikkat edilmesi gereken hususlar… Her ziyaret edilen hane başına iki dilim düşse, çok dilim eder. Ucundan yemekte fayda var. Kandaki şeker oranının aşırı yükselmesiyle ekran kartı yanabilir, göz kararabilir; taş düşebilüü ayı çıkabülü…
Bir diğer dikkat edilesi husus baklava tepsisinin kenarında duran çatal! Her baklava tepsisinin vazgeçilmezi. Misafire ikram edilirken kullanılmış, tepsinin kenarına iliştirilmiş, lakin sonradan kayarak baştan aşağı şerbete bulanmıştır. Dikkat; aslında o çatalı oraya koyan kişi, canımız kanımız evin annesidir. Bu bir tuzaktır! Anne der ki; "evdekilerin canı her baklava çektiğinde yeni çatal kirletmesinler, alsın bununla yesinler eşşek sıpaları!", baktı ki bitiyor tepsi, şerbete ittiriverir çatalı. Belki son anda elimizi kirletmeye üşenir de yemeyiz baklavaları… Yılmayın, üşenmeyin, avuçlayın güpletin…
Misafiri bol evlere bayramın ilk günlerinde erken vakitte gitmekte fayda var. Zira sonuna doğru o caanım el yapımı baklava biter, dışarıdan sipariş dandik glikozlu tatlımsılara kalırsınız.
Ve... Tabii arada beceriksiz olduğunu kabullenmeyerek ev baklavası yapma cüreti göstermiş ve bilumum malzemeyi telef etmiş bedbahtlar olacaktır. "Bak bu çok hafif oldu ama, çıtır çıtır yeyiver birazcık” dediği şey, ıslatılmış karton kıvamındadır… İkram geri çevrilmez malum… Kaşık kaşık bezir yağı içmişten beter ederler, bundan kalori alacağıma 'eti muf' yerim daha iyi...
Ezcümle azizim, bayram taze bitmişken sosyal mesajımızı verelim. Ey ahaliii, örf ve âdetlerimize sahip çıkalım, yaşatalım ev baklavasını... Uzmanlara, diyetçilere hasetçilere kulak asmayalım!.. Ev baklavası geleneğini size yedirtmeyiz! Gerekirse hepsini biz yeriz. Saygılar…
Ninem diyor ki; Aklımda duracağına, karnımda dursun.