Kapat kapat!

A -
A +
Bizde vedalaşamama sorunu var. Saatler süren misafirlik sonunda bile dakikalarca devam eden kapı önü konuşmaları... “Yine bekleriz, bize de bekleriz”ler, on kere vedalaşma, yirmi kere sarılma, sonra birinin aklına bir şeyler gelir mutlaka… Haydaaa sar baştan… Telefonda farklı mı sanki? Bir türlü kapatamıyoruz ki. Sinsice kulak kabartarak yaptığımız anket sonucu bakalım kim nasıl kapatıyormuş telefonu;  Cefakâr arkadaş/Taze sevdicek; Kapat ben arayayım... Sinirlenmiş kadın; Çat! Dııt dııt dıııııııııııt!.. Sinirlenmiş adam; Kapat! Ge tirtt me beni o ra yaa!
Suratına telefon kapatılan kişi; Dürülü lü lüü… Ben senin yüzüne kapatıyorum tamam mı? Çaat!
Cicim ayları; Hadi kapat… Hayır, olmaz önce sen kapat… Yaaağ, seeen kapaat, kikir  kikir…
Gariban; Şarzım bit... (Dııt dııt dıııt) Klasik erkek ve hat problemi; Tünele giriyorum, Alo? Aloo? Eve gelirken ‘şunu bunu al’ denen erkek; Olduu, tamaam, kapatıyorum, hadi... Konuşmayı sonlandırmak için hayali sesler duyan tip; (durduk yerde) Geliiyoom bi saniyee!  Yanlış numara; Ha? Ne? Yohh!.. Çaat! Lafını sokmuş rahatlamış bünye; Hadi sana iyi günleeeer! Fidyeci; Unutma, polis yok adamım… Polis yok! Çot... Dıııtt.. Sade vatandaş; Hadi hadi çok yazdı… Bazıları ise ne telefonu kapatmak biliyor ne de ne kadar yazdığını. Tıpkı 1 milyon 200 bin Liralık haberleşme faturasını TBMM’ye ödeten CHP Adana milletvekili gibi! N’aaaptın sen a bacım? Özrü de kabahatinden büyük. Neymiş, bilmiyormuş! O kadar para ‘bilmeden’ nasıl harcanır a canım? Pazarda düşürdüğün yirmi lira mı bu? “Mesaj, ara ara da mektup gönderiyormuş. Vekili olduğun şehre yatırımı geçtim, bütün Adana’ya üç öğün Adana kebap söylesen bile bu kadar tutmaz. Çok üzülmüş. Çünkü Meclis’teki tuvaletin ışığını bile söndürürmüş… Ay kıyamaam, birçok Afrika ülkesinin bütçesi kadar faturayla sen bizim ocağı söndüreyazdın ya! Keşke uyarsalarmış mış... “Daha ne yaptığından haberin yok sana ülke emanet edilir mi?” diyen olmamış. TBMM Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığı’nın açıklamasında var, haberdar olunmaması ‘mümkün değil’!.. Üç kuruşa Türk kahvesi servisi yapılan bir Meclis'te haberleşme ücretinin yüksek tarifeden olması ve bu dudak uçuklatan fatura da… Alaska’yı bırak uzaylılar ile saatlerce muhabbet etsem; internetten film, müzik indirip korsan CD işine girsem bu kadar tutmaz. Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin, doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin! Muhalefetteyken bunu yapan iktidarda ne yapmaz?  Tak… tak… dağlara taşlara mirim… “İsraf haram mıdır"  diye esip gürlemiş vekilimiz güldürürken düşündürüyor. Tutarlara bakınca aklıma galaksiler arası haberleşme ihtimali geliyor. GSM operatörü kurmak da olabilir. Detay dökümlü fatura istiyorum, tek kaş havada incelemek istiyorum… Çünkü o 1.2 milyonun üzerine henüz bugün biten ocak ayı içinde Meclis başkanlığına gönderdiği haberleşme faturası da, 750.000 lirayı geçmiş! Sayın Kılıçdaroğluna selam ediyor, vekilimize sesleniyorum; "Ayy çok üzüldüm kıız, ben ister miydim öksüzün yetimin milyonlarını yemeyi" deme, o faturaları öde!..   Ninem diyor ki; Dilenci bir olsa şekerle beslenir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.