Fobi

Fobi, kişinin, belirli nesneler ya da durumlar karşısında kapıldığı baskılı, kaygılı, olağan olmayan, hastalık derecesinde güçlü korku. Phobos kökünden gelen Fobi Latince'de dehşet anlamına geliyor.  

Bir sürü enteresan fobi var. Peladofobi (Kel insanlardan ya da kelleşmekten korkma fobisi), Logizomechanofobi (Bilgisayardan korkma fobisi), Mageirofobi (Yemek yapmaktan korkma fobisi), Pentherafobi (Kaynana fobisi) gibi. Bir sürü de enteresan fobi sahibi…

Amerika Birleşik Devletleri ilk başkanı George Washington, çok sayıda savaşa komuta etti, hayatını defalarca riske attı, gözü pekti. Cesur görünüyor değil mi? Oysaki, ölmeden gömülme fobisi sahibiydi. Öyle ki, 1799’da ölüm döşeğinde görevlilere öldükten sonra cesedinin iki gün daha bekletilip öldüğünden emin olunduktan sonra gömülmesini vasiyet etmişti...

Stalin’in fobisi uykuydu. Bilimsel terminolojide Somnofobi adı verilen bu fobiye çeşitli  psikolojik faktörler, çocukluk travmaları sebep olabiliyor. Buna ek olarak, Stalin zehirlenmekten aşırı derecede korkuyordu. Uçak yolculuğu fobisi sebebiyle bu tür seyahatlerden ısrarla kaçındı ve hayatı boyunca sadece iki kez o da fenalaşarak uçağa bindi...

Geçen yüzyılın en güçlü militarist diktatörlerinden Pinochet binlerce kişiyi öldürdü. Çocukken, hassas ve psikolojisi zayıf bir çocuktu. Küçüklüğünden itibaren yangın fobisi vardı. Ruhundaki o küçük korkak çocukla yaşayan Pinochet, korkularıyla  idam cezaları vererek savaşmayı tercih etti. 

Çılgın, sert ve maskülen Libya lideri Kaddafi’nin ise zehirlenme korkusu ve anestezi fobisi vardı. Kendisine yakın bir estetik cerrahın beyanlarına göre yaşlanmaktan korksa da anestezi fobisi yüzünden estetik ameliyatı olamadı...

İtalyan faşistlerin lideri Mussolini, görünüşte çok cesurdu, ancak  Ailurofobi (kedilerden korkma)’den çok çekti. Tıpkı Fransız İmparatoru Napolyon Bonapart gibi. Napolyon’un beyaz at ve kedi fobisi vardı. Kediler, Napolyon’u iliklerine kadar korkutuyordu. Sebebi bilinmese de bilinen o ki; Napolyon kedi gördüğünde donakalıyordu! Dünyayı yönetmeye çalışan birçok lider; Napolyon, Hitler, Mussolini ve Jül Sezar da dâhil olmak üzere kedilerden korkuyordu. Sanırım kediler ve diktatörler asla geçinemediler!..

Hitler’in kedilerin yanı sıra diş hekimi fobisi hayatını karabasana çevirdi. Asla dişçiye gitmeyen Hitler’in, ağrıdan bitap düştüğü diş apseleri, çürükleri ve diş eti hastalıkları vardı. Hitler’in psikolojisinin o denli bozuk ve sadist olmasını, kötü ağız sağlığından kaynaklandığını iddia edenler dahi var…

St.Petersburg Sarayı'nı ziyaret ettiğinizde, alçak tavanlar ve küçük odalar görmek sizi şaşırtabilir. Sebebi, Deli Petro’nun, ekofobi ve spacephobia (boş ev ve alan korkusu)... Kendini yüksek tavanlı mekânlarda iyi hissetmeyen Petro derhal tavana   bez gerdirirdi. Deli Petro akrofobi adı verilen böcek fobisine de sahipti...

Obama, People dergisine verdiği röportajında ​​kardan adam fobisi bulunduğunu itiraf etti. Donald Trump’ın mı? Mikrop fobisine ilaveten literatürde ‘bathmofobi’ adı verilen merdiven fobisi…

Ya Avrupa’nın? Avrupa’nın da ve hatta birçok dünya ülkesinin; kuyruk acılarına, 'Güçlü Türkiye' korkularına ilaveten ciddi boyutta 'Tayyipfobi’si var…

Ne diyelim geçmiş olsun…

 

Ninem diyor ki; Korkunun ecele faydası yok.