Kaynana dili

A -
A +
Kaynanayı n'apmalıı? Kaynar kazana atmalııı... Yandım gelin dedikçee, altına odun atmalı... Nay nay nom... Şaka şaka, şarkı böyle de biz saygıda kusur etmeyiz pek tabii ki büyüklere. Bizim lafımız da hikâyemiz de, empati kurmayan kişilere;
Yaşını başını almış, eski arkadaş iki hanım teyze yolda karşılaşmışlar. Sarılmışlar, kucaklaşmışlar, "Ay çok özledim"ler, "Görüşemedik"leri sıralamışlar. Hâl hatır faslından sonra mevzu çocuklara gelmiş.
"Senin oğlan nasıl, evlendi mi?” diye sormuş biri, “Evlendi” demiş öteki, “evlendi ama ah, aahh, sorma, öyle bir gelin çıktı ki, felâket!.. Sabahtan akşama çalışıyor, evde doğru dürüst yemek pişmiyor, yorgun olduğu zaman oğluma yemek pişirttiriyor. Bazen sabah kahvaltısını bile oğlum hazırlıyor. Ne dikiş var, ne ütü. Bir de kadın tutmuş, bütün işi ona yaptırtıyor. Evde prensesler gibi oturuyor, oğlum için özel hiçbir şey yapmıyor. Yandı yiğidimin başı, çok üzgünüm, çok…”
“Vah vah..." demiş arkadaşı, “Peki kızın nasıl, o evlendi mi?”
“O da evlendi” demiş arkadaşı: “Ama o çok mutlu şükür. Öyle iyi bir insan evladına rast geldi ki Allah nazarlardan saklasın. Damadım, kızımın elini sıcak sudan soğuk suya sokturmuyor. Kızım çalıştığı için çok yoruluyor tabii, çoğu akşam yemekleri beraber pişiriyorlar, hatta bazen damadım hazırlıyor. İnanır mısın öyle iyi bir çocuk ki tatil günlerinde kahvaltısını kızımın yatağına götürüyor. Bir kadın bulmuşlar, evin bütün işlerini o yapıyor, kızım evde hiç yorulmuyor, prensesler gibi oturuyor, kocası da ondan iş beklemiyor, çok memnunum, çooookkkk…”
 
Ninem diyor ki; İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.