Kes tıraşı

A -
A +
Erkekler sadıktır… Berberlerine… Hem de tahmin edemeyeceğiniz kadar. Biz kadınlar o gün hoş tutmadı diye, 0.02 milim fazla kesti diye, tek bukle kötü oldu diye saniyesinde değiştiririz kuaförümüzü. İyi olan kazansın değil mi ama! Oysaki erkeklerde durum tam bir muamma!.. Kanka çıkar hayattan, sevgili gider... İş değişir, hükümetler devrilir, hepsinin yerine yenileri gelir. Onlar gider başka yeniler gelir... Lakin berber 'pi' kadar sabittir!
Çeyrek asırlık birlikteliğini kutlayanlar mı istersin, berberi kapandı diye yıldızı parlak yöneticiden Survivor Semih’e evrilen mi istersin, uğruna koca şehri bir uçtan bir uca turlayan mı istersin, “babamdan yadigâr" diyen mi istersin… Kırdığı cevizler bir köyün kışlık yakacağını karşılayacak olanlar dahi berberine sadakatte zirve… İngiltere'deki berberini özel uçakla yanına getirten her seferinde yaklaşık kırk bin lira ödüyor Brunei Sultanı bile…
Alışkanlık mı? Kadınların aksine ergenlik dönemindeki dalgalanma ve askerlik haricinde erkekler saç şekliyle oynamayı sevmiyorlar. Yakışanı ve uygulayanı buldu mu “aha bu” diyor bırakamıyorlar.
Üşengeçlik mi? Bir golün oluşumunu on yorumcudan dinleyip anca anlayan erkeklerin, hemcinslerine her defasında tekrar tekrar anlatmak istememesi olabilir… Koltuğa oturup “Her zamanki gibi” deme lüksü olabilir. Az kelimeyle çok şey anlatabilmek mi? “kısaltıyorum Muhittin." “Eyvallah abi…”
Saç kısaldıkça hataların anında "ben buradayım" demesi olabilir. Kadınlar, föndü tokaydı durumu kurtarabiliyorken erkekler yanlış bir kesimde direkt topatan kavununa dönüşebiliyor. Oysaki berberi kafayı ezberlemiştir. Kör olsa yine aynı tıraşı yapar. Kilit nokta konfor ve güven hissi olabilir; yeni birine gitse, kelle bilmediğin ele teslim edilmiştir! Kafada deli sorular; modeli nasıl anlatacağım, anlayacak mı? Habeş maymununa dönüşür müyüm? Biiir daha bu yollarııı aynı hevesle yürür müüüyüm, kim biliiir ne bekliyor kalır mıyım ölür müyüüüm...
Bu ense benim değil!
Aha yakalandı! Bu kadar kolay mıydı?! Başka berberin koltuğuna oturdun ha? “Ehehh, memleketteydim işte ben de…” palavraları uçuşur havalarda.
Memnun kalınmadığı, ilişkinin soğuduğu evrelerde cesaret toplanıp "başkaları da var bil istedim" babında farklı bir berbere gidilirse; "size güvendik dükkân açtık" imalı bakışlarla taciz yahut iç kıyan veda cümlesiyle dram yaşayacaksın; “ona söyle enseni naturel bıraksın.” 
İş bu gerilim, takımı 1-0 öndeyken maçın son dakikalarında atak üstüne atak yediğinde yaşanan gerilime diz çöktürür. Sırf bu yüzden yeni saçla eski berberin önünden geçmemek için farklı rotalar bulmak, arka sokakları arşınlamak erkeğin ömrünü çürütür. Bak Antonyo Banderas 30'luk gibi, akranı olduğu hâlde her seferinde bu stresi yaşayan gariban amcam çöktü kaldı!
Sosyal medyada profil fotoğrafından saçlar uzamış mı diye bakan berberler var! Gün sayanları da var bunların “Şu kadar oldu gelmedin” falan diyorlar. Gel de sadakat gösterme! Evden aldıracaklar neredeyse…
Hâsılı kelam, bu zorunlu bir sadakat olabilir. Berberler ustura, makas, jilet gibi kesici delici aletlerle çalışırlar ve intikamları korkunç olabilir! Bu nedenle erkeklerin ölünceye kadar berberini değiştirmemesi hayatta kalmaları için elzemdir…
Adına sadakat, tutku, muhabbet, dostluk, bağımlılık, üşengeçlik, öğrenilmiş çaresizlik; ne derseniz deyin garip bir olay… CB muhtarlar yerine berberleri toplasa iki sene içinde %80 olur oylar. Sayın Erdoğan’ın istediği istikrarın tamamı bütün berber müşterilerinde mevcut, yılların sadakati var...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.