​Karar ve sebat

A -
A +
Profesör, elinde bir fare ve kutu ile salona girdi. Öğrencilerin şaşkın bakışları arasında fareyi kutunun içine koydu ve kutuyu kapattı. Salona dönerek; “Bu kutuya iki gün kimse dokunmasın!” dedi ve salondan çıkıp gitti... Salondaki öğrenciler olaya bir anlam verememişlerdi. Ne olacağını merak ederek iki gün beklediler. İki gün sonunda profesör salona girdi ve kutuya yaklaşarak açtı. Kutunun içindeki fare ölmüştü. Sınıfa dönerek farenin neden ölmüş olabileceğini sordu. Her öğrenci olabilecek ihtimalleri saymıştı. Havasızlıktan... Açlıktan... Susuzluktan... Profesör kutuyu havaya kaldırıp içini öğrencilere gösterdi. Kutunun her tarafı kemirilmiş vaziyette idi. "Görüyorsunuz değil mi? Anlaşılan fare çıkmak için çok mücadele etmiş. Bunu kutunun içindeki vaziyetten anlıyoruz. Şu var ki fareyi sizin dediğiniz gibi ne havasızlık ne de açlık öldürdü. Fareyi asıl 'kararsızlık' öldürdü!.. Fare kutunun her yerini parçalayacağına sadece bir köşesini parçalasaydı ve bunda da kararlı olsaydı çıkıp kurtulacaktı." Hayat kararsızlık içerisinde yüzecek kadar uzun değildir. En kötü karar bile kararsızlıktan iyidir...     Ninem diyor ki; Bir ağaçtan hem camiye direk olur hem kenefe kürek olur.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.