Yolcu...

A -
A +
Bu dünya öyle de geçer, böyle de geçer... Son durak bizi bekler...
Hayatı daha yakından tanımak için dünyayı dolaşmaya çıkan meraklı bir genç, gezdiği ülkelerden birinde ünlü bir âlimi ziyarete gitti.
Seyyah, büyük âlimin yaşadığı evde, bütün duvarların kitaplarla dolu olduğunu gördü. Çok şaşırdı tabii. Bir mana da veremedi. Öyle ki kitaptan başka duvar görünmüyordu.
Bu duygularla evin diğer bölümlerini de dikkatle gözden geçirdi. İyice şaşırdı. Yerde bir kilim, duvar dibinde yatak olarak kullanılan basit bir sedir, ortada ise bir siniden başka hiçbir şey yoktu. Merakla;
"Neden hiç eşyanız yok?" diye sordu.
Eliyle olanları gösterdi âlim;
“Var ya!.. Nasıl eşyamız yok?"
“Ne bileyim? Koltuklarınız, kanepeleriniz, büfeleriniz... Onlar nerede?"
Âlim, gülümsedi belli belirsiz. Ve bu soruya karşılık olarak kendi bir soru sordu;
"İyi de evladım, senin de fazla bir şeyin yok... Yalnızca, sırtında taşıdığın küçük bir çantan var... Peki, senin eşyaların nerede?"
Genç, kendini savunurcasına cevapladı bu beklemediği soruyu;
“Ama görüyorsunuz... Ben yolcuyum..."
Ünlü âlim, hak verircesine başını salladı tebessüm ederek:
“Ben de öyle yavrum!.. Ben de öyle..."
Nefesler sayılı, rızıklar belli, dünya hancı insanlar yolcu...
 
Ninem diyor ki; Mal da yalan mülk de yalan, var biraz da sen oyalan…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.