Akıl akıl...

Cin olmadan adam çarpmaya çalışanlara, kendini akıllı zannedenlere ve tüm muhatabını küçümseyenlere gelsin…

Karadeniz yaylalarında gezen bir grup zengin iş adamı yolda eşeğiyle giden yaşlı bir amcaya rastlamışlar. Grubun içinde ünlü bir antikacı da varmış. Eşeğin sırtındakini görünce gözleri fal taşı gibi açılmış… 

Hemen amcayla sohbet eden arkadaşlarına katılmış ve “Dayı senin eşeği çok beğendim bana satsana” demiş. Tabii arkadaşları bu duruma çok şaşırmış, eşeği alıp ne yapacak diye garip garip bakmışlar. Ünlü antikacı ise “bu iş bende siz karışmayın” demiş sessizce. Sonra başlamış yaşlı amcayla hararetle pazarlık etmeye, yaşlı amca da inat, madem eşeği beğendin fiyatını da iyi ver diyecek.

Antikacı; “Normalde 400 lira eder senin eşek ama ben çok beğendim çok güzelmiş, bin lira vereyim senin hatıra demiş. Amca inat; “Yok.” demiş. “Bu benim tek eşeğim, asla satmam hem fiyatı da az söyledin. “Yapma be amca daha ne vereyim iki katından fazlasını veriyorum, neyini seviyorsun eşek işte” filan derken al aşağı ver yukarı yaşlı adam eşeği 10 katı fiyata satmayı başarmış! Tabii bizim ünlü antikacının arkadaşları şok, “ya sen ne yapıyorsun delirdin mi” filan diyorlar. Ama yok, bizimki işini biliyor… Kendinden emin, hiç arkadaşlarına bakmıyor bile, siz görürsünüz bakın şimdi neler olacak tavırlarıyla gülümsüyor…

“Siz karışmayın!” demiş, yazmış adama bir çek. Amca çeki almış, güzelce katlamış koymuş cebine. Sonra çekmiş eşeğin sırtındaki kilimi başlamış onu da katlamaya. Katlamış atmış omzuna; “Hadi selametle…” demiş tam gidecek yoluna… Antikacı atılmış telaşla “Dayı dur dayı ne yapıyorsun, kilimi niye aldın, o kadar para verdik?!.”

Amca da; “O parayı eşeğe verdin evladım eşeğe, kilimin adı geçti mi hiç? Siz duydunuz mu gençler?” Gençler “yok duymadık” demiş. Sonra amca devam etmiş: “Uy akıllım, sen biliyor musun ben bu kilimin hatırına kaç tane eşek sattım?..”

 

Ninem diyor ki; Akıl adama sermayedir.