Vardır bir hikmeti!..

A -
A +
Genç kız dağcılık sporuna hayli ilgiliydi. Birkaç kez eğitime katılmışlığı vardı ancak göz bozukluğu sorun teşkil eder diye gerçek bir dağa tırmanmaya çekiniyordu. Bir gün cesaretini toplayarak bir grup tırmanışına katıldı. Tırmanacakları yere vardıklarında, neredeyse duvar gibi dik, büyük ve kayalık bir yamaç çıktı karşılarına. Tüm korkularına rağmen azimliydi. Emniyet kemerini taktı, ipi yakaladı ve kayanın dik yüzüne tırmanmaya başladı.
Bir süre tırmandıktan sonra, nefeslenebileceği bir oyuk buldu. Orada asılı dururken, gruptan yukarıda ipi tutan kişi dalgınlığa düşerek halatı gevşetti. Aniden boşalan halat, hızla genç kızın gözüne çarparak lensini düşürdü..
Lens çok küçüktü ve bulunması imkânsızdı. Lens, yamacın ortasında bir yerlerde kalmıştı ve genç kız artık bulanık görüyordu!.. Çaresizlik içinde önünde uzanan sıradağlara baktı. O sırada yanı başından bir kelebek kanatlarını çırparak geçti. İşte o zaman, Allah'ın en büyük şeyler kadar en küçük şeyleri de görebildiğini, yerlerde ve göklerde hiçbir şeyin onun nazarından kaçamayacağını hatırına geldi.
İçinden, "Rabb’im!" diye geçirdi, "Sen yarattığın her şeyden haberdarsın. Elbette ki, benim lensimin nerede oluğunu da biliyorsun. Bana yardım et Allah’ım!.."
Ekip bir araya toparlandıktan sonra patikalardan yürüyerek aşağı indiler. Aşağı indiklerinde, tırmanmak üzere oraya doğru gelen yeni bir grup gördüler. İçlerinden biri "Aranızda lens kaybeden var mı?" diye bağırıyordu! Bulunan lens onun lensiydi! Sonradan öğrendiğine göre; lensi bir karınca taşıyordu ve karınca yürüdükçe yavaşça kayanın üzerinde hareket edip parlayan lens diğer dağcıların dikkatini çekmişti.
Eve döndüğünde genç kız lensini nasıl bulduklarını babasına anlatacak ve bir karikatürist olan babası da ağzıyla lens taşıyan bir karınca çizerek karıncanın üzerindeki baloncuğa şunları yazacaktı; "Allah'ım! Bu nesneyi neden taşıdığımı bilemiyorum. Bunu yiyemem ve neredeyse taşıyamayacağım kadar ağır. Ama istediğin sadece bunu taşımamsa, senin için taşıyacağım..."
Her zaman dediğim gibi; kim kimin imtihanı, kim kimin mükafatı bilemezsin.. "Neden bu yükü taşıyorum?" demememiz dileğiyle…
 
Ninem diyor ki; Zahmetsiz rahmet olmaz.
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.