Ortaya karışık

“Nöörüyonuz mutlu olasıcalar?” diye başlayasım var. Malum hayat zor, pandemi bunalttı, olaylar karışık. Gündem halay gibi, bir kaçırdın mı ritmi tutturamıyorsun. O sebeptendir ki soruyorum; benim keçiler sizin sürüye mi karışmış bi bakar mısınız?
-“İstanbul'u 1453'te aldık, yıl 2021 hâlâ yerleşemedik...” diyenler el kaldırsın.
-Sinirli sinirli konuşunca haklı olacağını zanneden kişilerden bıktık mı, evet bıktık!
-Selçuklularda üç tip kadın varmış: 1. Çepel-i Çürt (Deliyi adam eden.) 2. Merdan-ı Mürt (Adamı deli eden.) 3. Zavran-ı Zort (Deliyi zırdeli eden)…
-Teknoloji ilişkileri zora soktu. MSN varken kafa rahattı. MSN’de değilse kimseyle konuşmuyordu. Şimdi WhatsApp’ta değilse Twitter’dadır orada değilse Instagram’dadır orada değilse Facebook’tadır. Esnaf kontrolü yapan zabıta gibi dolaşıyoruz...
-Kim bana "kıyamam" dese, bana bi gülme geliyor. “Kıyarsınnn, çanıma ot bile tıkarsın daaa, ben fırsat vermiyorum” diyemiyorum ki...
-Vejetaryenlere sesleniyorum: Kırk liraya yediğiniz salata, lahmacunun yanında bedava verilir. Bir daha düşünün isterseniz...
-Fesleğene çok saygı duyuyorum. İlaveten takdir ediyorum. Kokusunu alabilmek için başını okşaman lazım, diğer çiçekler gibi saf değil...
-Az önce markette aşırı güzel ve frapan giyimli kız kapıyı açamadı, aynı anda beş kişi yardım etmeye kalktı! Ben yapsam; “Bacım çekecen çekeceeen!”
-‘Aynı hatayı iki kez yapmam ben… En az dört beş kez yaparım ki iyice emin olayım; sağlamcı bir yapım var benim’ diyenler size de selam olsun...
-Damacana pompasına fazla bastığım anladığım andaki telaşı, korkuyu hiçbir şeyde yaşamıyorum.
-Çok değişik bir nesil geliyor arkadaşlar. Bugün zihinsel engelli sanıp, dolmuşta yer verdiğim kız sevgilisine naz yapıyormuş meğerse!..
-‘Bazen böyle 'laaayyyynnn' diye bağırmak geliyor içimden ama elit ve saygın kişiliğime gölge düşmesin diye “Canım bi bakar mısın?' diyorum”cular toplanalım bi ara...
-Pandemi çok şeyi değiştirdi. Recai dayım Instagram açmış. Bu adam iki yıl önce Google earht’e bakarken, 'Çık bakayım balkona gözükecek misin?' diyen adamdı ya...
-Sizin de laftan anlamayan insanların üzerine basıp “Bak, üzerine basa basa, söylüyorum” diyesiniz var mı?
-Anneyle arada çatışıyoruz, e hep evde ya bunaldı. Tartışırken 'kendi hatanı gör' diyorum, yüzüme bakıyor... Uzun uzun... Kadın subliminal mesaj veriyor resmen.
-Otobüste bana yer vermek için hareketlenen delikanlının omuzuna bastırıp 'Şşş saçmalama...' dedim. 'Abla ya, bıraksana ya inicem' dedi. Rezil oldum...
-‘Sana da üzülüyorum, saat başı gir adımı yaz, ne yazmış diye bak, bir de her yazdığımı üzerine alın. Allah yardımcın olsun...’ dediğiniz birileri var mı?
O zamaan, sıradaki mutluluğumuz; bir köşede sinsi sinsi mutsuz olmamızı bekleyen, zavallılara gelsin...

Ninem diyor ki; Bir yalanı kırk doğruya saklarlar.