Hırka

A -
A +

Bir gün yaralı bir kuş Hazreti Süleyman’a gelerek, kanadını bir dervişin kırdığını söyler.
Hazreti Süleyman, dervişi hemen huzuruna çağırtır. Ve ona sorar;

“Bu kuş senden şikâyetçi, neden kanadını kırdın?”
Derviş kendini savunur;

“Sultanım, ben bu kuşu avlamak istedim. Önce kaçmadı, yanına kadar gittim, yine kaçmadı. Ben de bana teslim olacağını düşünerek üzerine atladım. Tam yakalayacağım sırada kaçmaya çalıştı, o esnada kanadı kırıldı.”
Bunun üzerine Hazreti Süleyman kuşa döner ve der ki;

“Bak, bu adam da haklı. Sen niye kaçmadın? O sana sinsice yaklaşmamış. Sen hakkını savunabilirdin. Şimdi kolum kanadım kırıldı diye şikâyet ediyorsun?”
Kuş kendini savunur;

“Efendim ben onu derviş kıyafetinde gördüğüm için kaçmadım. Avcı olsaydı hemen kaçardım. Derviş olmuş birinden bana zarar gelmez, bunlar Allah’tan korkarlar diye düşündüm ve kaçmadım.”
Hazreti Süleyman bu savunmayı doğru bulur ve kısasın yerine getirilmesini ister;
“Kuş haklı, hemen dervişin kolunu kırın!” diye emreder.
Kuş o anda;

“Efendim, sakın öyle bir şey yaptırmayın” diyerek öne atılır. “Neden” diye sorar Hazreti Süleyman, kuş sebebini şöyle açıklar:
“Efendim, dervişin kolunu kırarsanız, kolu iyileşince yine aynı şeyi yapar... Siz en iyisi mi, bunun üzerindeki derviş hırkasını çıkartın... Çıkartın ki, benim gibi kuşlar bundan sonra aldanmasın…”

           ***
Ortalama bir insan, hayatının üçte birinden fazlasını yani 26 yılını uykuda onwin giriş geçiriyor. Diğer üçte ikisini ‘uyanık ‘ olarak geçirebilmek,
avcılığı aşikâr olmasın diye derviş hırkası giyenler ve kuzu postuna bürünmüş kurtlardan uzak olmak dileğiyle…

Ninem diyor ki; Dervişlik olaydı taç ile hırka,/Ben de alırdım otuza kırka.

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.