Ortaya karışık...

A -
A +

Ekmek almak için zorla bakkala gönderilen çocuk gibi uyandım bugün… Minnoşlukla hırçınlık arasında gidip geliyorum. Güneş açar gibi ama soğuk gibi. Ortaya garışık devam edelim gaari…

-Kendi hariç herkesin moralini düzeltebilenler birleşelim!..

-Tam ‘mutlu olacağız’ derken dert güncellemesi geliyor…

-Otururken aklıma market geldi, elli liram gitti…

-İçimize de atamıyoruz, orası da dolu…

-Rujunu burnuna kadar sürersen tabii ki dodokloron dolgon olor!

-Erkeklerin en iyi bildiği dil; İlgisizce…

-Spor salonuna gidip ayna karşısında foto çekmeyenlerin üyeliğini mi iptal ediyorlar?

-İnsanlar paranın peşinde o kadar hızlı koşuyor ki, ahlakın peşinden yetişmesi mümkün değil!

-Bazıları lafı anlatınca değil de sokunca anlıyor…

-Bu aralar hayat felsefem; Olmuyorsa depikle!..

-En sevdiği kısmı kaçırdığı için şarkıyı en baştan başlatanlar burada mı?

-Sabrımı tebrik eder taşlamasının devamını dilerim.

-Bana akıl verirken kalanı size yetmeyecekse benim için risk almayın derim…

-Keşke ‘sana ne!’ demek ayıp olmasa…

-Hayallerimiz suya düşe düşe yüzmeyi öğrendiler, tebrikler…

-Karşılık alamayan bir aşkın, şekil alamayan bir saçın varsa uzatmayacaksın…

-Dünyanın en büyük jürisi ‘el âlem’…

-“Bi git şuradan ya!..” diyemediğim zamanlarda tatlı tatlı gülümsediğim doğrudur.

-Ben kafam bozulunca kendimden bile vazgeçiyorum, sen hayırdır?

-‘Sahte’ kelimesi bazı insanlar için o kadar ‘gerçek’ ki…

-Bir İstanbullunun “Yavv yok, hemen şurası” dediği yer, minimum otuz dakikadır…

-‘Canıım, ben senin o beni umursamıyormuş tavırlarını yiriiim’ deyin gitsin…

-Rüzgârsız havada dönen fırıldağın mutlaka bir üfleyeni vardır. Net…

-Sosyal medyada milletin aşk acılarını okumaktan psikolojim bozuldu. Hele biri var ki onun sevdiği geri dönse ben bile affetmem…

-Allah'ım sen ona doğru yolu göster, o beni başka türlü bulamaz!

-Sosyal medya demişken öğrendik ki; Hastane yatağında selfie çekilmezse sağlığa kavuşulmaz. Yediği şov yapılmazsa doyulmaz. Makyaj malzemelerini yüzümüze doğru sallayarak göstermezlerse ölürler!..

-Aramızda mesafe yok canım; basamak var. İki ego ineceksin beş kalite çıkacaksın…

-Adamın biri ağlayan çocuğun dikkatini dağıtmak için “Aaa, bak sarı araba, aaa bak bak mavi bina” diyordu. Çocuğun umurunda değildi, hepsine ben baktım…

-Acılarınızdan beslenenler var. Gülün… Bolca gülün… Açlıktan öldürün onları!..

Ninem diyor ki; Seyrek giden doğan, sık giden soğan.

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.