Nice bayramlara…

Hayatın tam “Amaaan…” kısmındayım…

-“Akıllanır mıyım? Ne gerek var…”cılar size de iyi bayramlar…

-Umursamamanın tadına varınca bir daha bırakamıyor insan, net!

-Uyuyan bebeği gizlice uyandırıp “Aaa, uyandı!” diye sevmek, onda on kusurlu hareket ama kıyamam bakın keyfinize…

-Bayramda küslük olmaz, gel yalvar barışalım!..

-Bu bayram cahille sohbeti, nankörlerle ilgiyi de keselim…

-Havlama sesi arttıysa bilin ki; taşı doğru yere atmışsınızdır…

-Uyuma numarası yaparken uyuyakalan biriyim ben, benden çok şey beklemeyin…

-“Mekânın sahibi geldiii!” narasıyla akıl hastanesine dalasım var…

-“Darbe girişimi gördük… Savaş gördük, kriz gördük, virüs gördük ama bir gerçek aşk göremedik!” diyenler size de selam olsun…

-Hem çok sinirliyim hem çok yufka yürekliyim; bıraksalar bir sürü kişiyi ağız burun dalar sonra canınız yandı mı diye ağlarım…

-Neden güldüğünü açıklamaya çalışırken daha çok gülen insan samimiyeti… Miss…

-Sayın Enerji Bakanı, tükendim…

-Ben 1,5 metre boyumla seni nasıl pataklayabilirim, mecbur trip atacağım…

-Durduk yere gelen moral bozukluğu, senin amacın ne tam olarak?..

-“Ne bağırıyorsun?!” derken bağıran bi ben değilimdir…

-Şey yapın mesela; verdiğimiz değeri hak edin…

-Yok ya ne kilosu, dertler ağırlık yaptı biraz…

-Eskiden buralar hep hayaldi, yıktılar sonra…

-Tokalaştıktan sonra ‘yanaktan da öpeyim mi acep’ stresi yaşatan az samimi olunan insanlar, ömrümüzü yediniz…

-Çok gezen mi bilir çok okuyan mı? Belki de en çok kazık yiyen bilir. Kim bilir…

-Sapı gevşek çaydanlıkla çay doldurabilen bir kız bulursanız direkt evlenin…

-Kapkara tenine iki ton açık fondöten sürüp yoğurtlu patlıcan gibi gezme be canısı…

-Yalnızlık, yan masada yapılan espriye gülmektir…

-Tam birine “sana ne?!” diyecek oluyorum sonra ‘bana ne’ diyorum ve sonra olaylar gelişmiyor…