Fesadın işi kesat olur!

A -
A +
Klasik bir İngiliz bir Fransız bir Türk fıkrası ile girelim…
Günlerden bir gün bu üçlünün inekleri merada otlarken yıldırım çarpmış ve ölmüş. Bunlar dövünürken yetkililer gelmiş “tamam panik yapmayın zararınızı karşılayacağız” diyerek kâğıdı kalemi çıkarmışlar. Başlamışlar sormaya “zararınızın tazmin edilmesi için ne istersiniz?”
 
İngiliz demiş; “Ölen ineğimin karşılığında on inek verilsin.”
Fransız “İki inek bir de ahır verilsin!”
Sıra Türk’e geldiğinde Türk düşünmüş, düşünmüş ve açıklamış; “Memetgilin inekleri de ölsün!..”
Haset, tedavisi mümkün olmayan en öldürücü ahlak hastalıklarından... Özenmenin "neden ben değil?" temalı karanlık kısma geçişi. Başkasının balını kendi ağzına zehir etme derdi... Kadın erkek, genç yaşlı fark etmeksizin sağanak kötü huy... Ve maalesef çılgınca arttı!..

 
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; vakti zamanında eşinin dostunun, konunun komşunun, akrabanın arkadaşının başarısına, kazancına, saadetine sevinen, takdir eden insanlar yaşardı... Da... Nereye gitmiş onlar? 
Sosyal medya mı kabarttı yoksa şebeke suyuna birileri ilaç mı kattı bilmem! Lakin gerçek şu ki; insanlar birbirlerinin yediğine içtiğine, giydiğine, keyfine, aile saadetine, evine arabasına, başarısına mevkiine, tepeden tırnağa her şeyine haset eder oldu!.. Öylesine bir hâl aldı ki; boşuna “neyim var yahu haset edilecek?” diye kendini sorgulamak nafile çünkü; bir hasetçi için ‘varlığın yeter!..’

 
Mümin, gıpta ederken münafık haset eder. Türlü fesatlar, oyunlar, entrikalar, kusur aramalar, üstünlük taslamalar, suizanlar, gıybet, hiçbir şey yapamazsa ettiği nazar... Hiç beklenmedik kişilerden hiç beklemediğiniz kadar!
Haset, ilahi nimetlerin tevzisine bir itiraz manasını taşıyor ki, bu da Allah’a karşı en büyük küstahlıktır! "Ey Allah'ım şu nimetini aslında o kuluna değil bana verecektin ama -hâşâ- yanlış yaptın" şeklinde Allah’a meydan okuyan hasta ruhlarla muhatap olmaya değmez...

 
Ezcümle, takılmayın size haset edenlere. Bir hasetçiye en büyük ceza; kendisi!.. Allah’a karşı küstahlık eden nefsi... Bırakınız ‘kendi fesat kuyusunda’ debelensin!..
 
Ninem diyor ki; İkiyüzlünün dilinde tat, kalbinde ise fesat gizlidir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.