Tam ‘kazandık’ derken!
“Quaresma klassın; o nasıl vuruş öyle, plase mi, ayak içi mi bilmem ama gol muhteşem! Sahi, tam ‘kazandık’ derken nereden çıktı, o çocuk?
Şampiyonlar Ligi’nin havası farklı’ demeyeceksin, inanacak, çalışacak, hata yapmayacak ve kazanacaksın. Vodafone Arena’da dün gece Kartal’ın gecesi olabilirdi. O müthiş tempo, inanılmaz baskı ve pas trafiğini taçlandıran Qauresma’nın frikik ustalığı, Dinamo Kiev’e Arena’yı zindan edilebilirdi.
Ama ‘Oh!’ diyemedik.
Kaçırdık, kaçırdık, Dinamo Kiev’i kaçırdık, gel de yanma!
Oysa Şenol Hoca’nın kusursuz rakip analizi ve 11 seçimi, Beşiktaş’ın maça ne niyetle çıktığının işaretiydi. Açıkça ‘Bu maçı kazanıp, gruptan çıkacak avantajı yakalayalım’ diyordu.
Doğrusu, Cenk, Gökhan İnler ve Olcay’ı kulübede tutup, maça fizik gücü daha yüksek olan Tolgay ve Aboubakar’ın yanında Talisca ile başlamak Kiev’e karşı 4-2-3-1 düzeninde bu kadro ile çıkmak, riskli ama gerekliydi.
Bu kurgu ile ikinci bölgede Beşiktaş, ilk yarı rakibine top bırakmadı. Merkezde Atiba-Tolgay uyumu, kanatlarda Quaresma ve Caner çok etkili oldu. Sadece Adriano sırıttı... Özellikle Caner, önde Talisca ve Aboubakar’a harika ortalar kesti. Ne var ki, Talisca’nın seri çalımlarla alkışlandığı pozisyonları değerlendirememesi, yıkım oldu. Aboubakar o güçlü fiziğiyle Dinamo Kiev savunmasını resmen dağıttı, faulü aldı ve büyük usta Qauresma’yı sahneye sürdü. Golll!...
Tam, “Kazandık” derken nereden çıktı, o 18’lik Tsygankov? Ah be, Tosiç!
Kenar hamleleri de galibiyeti getirmedi.
Oysa, bu inanmış kadro, tempolu-iştahlı oyun ile Beşiktaş’ın grupta yenemeyeceği takım yok gibi. Ama küçük hataların önüne geçilmeyince atamayana atıyorlar. Yazık!
Maçın adamı: Quaresma. Ustalık dolu frikiğiyle…