Güneş’in psikoloji oyunu!

"F.Bahçe bu derbiyi de kazansaydı, şampiyonluğun en kuvvetli adayı olurdu. Ancak tren kaçtı."

Bu tür derbileri oynamak gerçekten zordur, o yüzden dün gece kaliteli futbol seyredemedik. Ancak psikolojik harbe dönüşen geceyi Şenol Güneş ve ekibi kazandı, tebrikler. Bu sahada beraberlik, galibiyetle eş değerdir. Eğer Fener kazanmış olsa, inanın şampiyonluğunu bugünden ilan ederdi. 
Halbuki; Dirk Advocaat’a “Bu maçta Fenerbahçe’nin lehine olabilecek bir Beşiktaş on biri yap” denilse, sanırım ancak dün Şenol Güneş’in yaptığını yapardı. Maça; hem-ayrılışı “Psikolojik travmaya dönüşen”- Gökhan Gönül ile başlayacak hem de Fenerbahçe savunmasını fizik gücü ile dağıtacak olan Aboubakar gibi etkili bir silahı yedek soyunduracaksın. Doğrusu bu tercihin sebebini başta anlayamadım. Amaç, Fenerbahçe tribünlerinin sinir sistemini bozmaksa tamam ama hayır benim tanıdığım Şenol Hoca bu tür provakasyonların peşinde koşmaz. O halde Gökhan’ı Kadıköy seyircisinin önüne atmanın anlamı ne? Fenerbahçe’nin etkili geldiği sol kanatta Aatıf ve Hasan Ali’nin hızını kesmek mi? 
Aslında iki takım da dün 4-2-3-1 düzeninde başladığı maçta topu rakibe teslim edip, başarılı karşılamaların ardından hızlı hücuma geçerek gol bulma peşindeydi. Fakat bir orta saha mücadelesine dönüşen oyun, iki tarafı da kontrollü olmaya itti. Bu da Oğuzhan’ı çıldırttı; Adriano’ya bütün öfkesini vurdu ki, bu da Beşiktaş’ın gücünü kırdı. Beşiktaş’ın bu oyunla gol bulması imkansızdı. Bir hamle gerekliydi, Güneş onu da yaptı. Ne zaman ki; Aboubakar oyuna girdi, şekil değişti ama sonuç değişmedi.
Maçın hakemi Hüseyin Göçek genelde başarılıydı. F.Bahçe atağında RvP’in ağlara yolladığı pozisyona “gol” yerine “ofsayt” vermesi, doğru bir karardı.  

Maçın adamı: Alper Potuk. Başarılı karşılamaları ve pas dağıtımı ile 10 numara adayı olduğunu göstermesiyle.