Altın ayak Aboubakar

''Anlaşılan o ki; Beşiktaş, Napoli’den sonra Olimpiakos engelini de Aboubakar ile aşıp, Avrupa’da yoluna devam edecek. ''

“Korkunun ecele faydası yok” derler. Beşiktaş dün hem takım kurgusu hem de oyun anlayışı olarak ilk yarıda eksik ve yanlıştı, kendi standardının çok altında kaldı. Haliyle ne pozisyon üretebildi ne de Yunan ekibinin golüne mani olabildi. Ancak ikinci yarıda Oğuzhan’ın oyuna girmesiyle birlikte kendini buldu. İlk yarıda etkisiz kalışın başlıca sebebi bu tür oyunun iki ayaklı oluşuydu. Zira turu riske etmemek adına gereksiz bir hesap oyununa girdi Beşiktaş.
Malum, Olimpiakos deplasmanında, Beşiktaş’ın ihtiyaç duyduğu şey tur için avantaj sağlayacak bir sonuçtu. Şenol Hoca, kendince bu amaca en uygunu diye düşündüğü 11’i sahaya sürerken haklı gerekçeleri vardı. Mesala, Tosic’in tecrübesine, Aboubakar’ın topsuz oyunda rakip savunmayı dağıtan fizik gücüne, Tolgay’ın ön liberoda Atiba ile birlikte sergileyeceği kusursuz mücadeleye, Talisca ve Quaresma’nın yeteneğine güvenmişti. 
Ne var ki, o güvenilen dağlara bir-iki isim dışında kar yağdı. Saatli bomba durumundaki Tosic yine inanılmaz bir hata yaptı, Karim’e topu kaptırdı ve Beşiktaş geriye düştü. Beni asıl şaşırtan şey, o golde Marcelo’nun Cambiasso’ya kafayı nasıl vurdurduğu, hâlâ anlayabilmiş değilim.
Hatalara rağmen Beşiktaş adına tur için endişe duymadığımı da söyleyeyim. Zira, Beşiktaş takım kalitesi olarak Olimpiakos’tan çok daha üstün ve bunu da ikinci yarıda bölüm bölüm ortaya koydu. Ne var ki, beraberlik golü takım oyunu ya da Beşiktaş’ın tempolu futbolu sebebiyle gelmedi. Gol tamamen kaleci Leali’nin hatasını iyi değerlendiren altın ayak Aboubakar’ın eseriydi. 

MAÇIN ADAMI

Aboubakar

Şenol Güneş’in güvenini boşa çıkarmadı. Golcü vuruşuyla Beşiktaş’ı 
tur için 
umutlandırdı