Güle güle Aboubakar!

Adım adım şampiyonluğa koşan Beşiktaş’a yine Kamerunlu golcüsü Aboubakar     el freni oldu.

Yine aynı terane… Yine gereksiz bir hareket ve yine kırmızı kart. Yine Beşiktaş’ı yakan adam Aboubakar.        Oysa Şenol Hoca, bu futbolcuya o kadar güveniyor ki; üç gün sonra forma vermiş, ‘Çık affettir kendini’ demiş. İnsan, bu şansı kullanmaz mı, hiç? Bence, bu durumu  psikologlar değerlendirmeli. Çünkü, Aboubakar gibi entelektüel bir futbolcunun bu kadar uçuk kart görmesini anlamıyorum. Anlayan varsa anlatsın lütfen… Tatili mi, hedefliyor acaba… Öyleyse güle güle Aboubakar…
Biliyorum, böyle dönemlerle iyi futbol beklenmez, sonuca odaklanır herkes. Kolay değil, iki kulvarda birden -hem Avrupa hem de ligde- yarışmak. Yorgun düşüyor beyinler… Ayaklar kilitleniyor… Tempo artıramıyor, istediğiniz oyunu oynayamıyor, daralıyorsunuz. Bazen de rakip -Antalyaspor gibi- sandığınızdan da çetin çıkıyor. Kapanıyor, açmakta zorlanıyorsunuz. Topu kazandığında ise önde Eto’o, arkasında Mbilla, Deniz ve Danilo ile etkili geliyor. Geriden Charles ve Celustka da destek verince, vaziyet daha da karamsar hâl alıyor. Oysa başlangıç psikolojisi olarak Başakşehir’in Karabük’e takılıp, 2 puan bıraktığı gecede her şey Beşiktaş’ın lehineydi… Kazansa bu maçı, şampiyonluk koşusunda büyük avantaj elde edecek. 
Ama gol gelmiyordu. Rıza Çalımbay’ın talebelerinin direncini ve takım savunmasını kırıp, golü bulmak adına stratejik hamle gerekiyordu. Net olan, Quaresma ve Talisca’nın yorgun ve isteksiz oluşuydu… Hamle kulübede aranmalıydı. Şenol Güneş de böyle düşündü, Cenk’i ve Necip’i oyuna alarak hem orta alana hareketlilik getirmeyi hem de tempoyu artırıp, hücumu güçlendirerek, golü bulmayı istedi. Ama ne var ki; plan uygulanamadan suya düştü. Çünkü Cenk oyuna girer girmez, Aboubakar kendini oyundan attırdı. Olan Fabri, Gökhan, Tosic, Atiba ve Oğuzhan’ın gönülden çabasına oldu. Yazık, büyük avantaj kaybetti Beşiktaş.

MAÇIN ADAMI

Gökhan Gönül

İyi niyeti, çalışkanlığı ve 10 kişi kalan takımı saha içindeki yönetimiyle…