Başakşehir yarım bıraktı

"Şayet Visca ve Mossoro gününde olsa daha iyisini başarabilirlerdi"

Hani bir söz vardır; “Rüzgârın yönünü değiştiremiyorsan yelkenlerini rüzgâra göre ayarla” diye... Yağmur ne kadar şiddetli yağarsa yağsın... Rakip Sevilla değil, kim olursa olsun... 
Temsilcimiz Başakşehir için zaten ağır ve orantısız olan şartlar ne kadar çekilmez ve çetin bir hal alırsa alsın... Şok gol ne kadar gelirse gelsin. Yıldızlar topluluğu Sevilla’nın karşısında Abdullah Avcı’nın inanmışlar ordusu vardı... 
O çocuklar, Eduardo Berizzo’nun 4-3-3 şeklinde sahaya sürdüğü Sevilla’nın bütün avantajlarını dengelemeyi bildi. Özellikle önde Ben Yedder, Montoya, ve Correa üçlü forvet hattına destek olan Bennega, Pizaro ve en geriden Escudero, Mercedo ile savunmanın iki kanadından ileri top taşımasına bir pozisyon dışında izin vermedikleri gibi ikinci yarıda oyuna hakim de oldular. 
Özellikle bu bölümde takımı ateşleyen Emre’nin harika oyununda Elia ile gol de bulup, ‘Bizi yabana atmayın’ diye göz dağı verdiler. İddia ediyorum şayet Visca ve Mossoro gününde olsa daha iyisini de başarabilirlerdi. Ancak tecrübeleri yetmedi. Ben Yedder’e teslim oldular. 
Sonuç yine de Başakşehir, Sevilla karşısında bir elmas ustası gibi titiz, hassas ve inanılmaz çabası ile futbol adına yapılması gereken doğru ve güzel ne varsa gücü nisbetinde yapmaya çalıştı... 
Sağ olun, var olun. Sevilla ekip halinde elindeki futbolunu taçlandırdı. Eh, o da başarılı olanlarla başarıyı yakalamak arzusunda olanların farkı... Şapka çırarırım... 

MAÇIN ADAMI: Escudero
Bir bekin oyuna, skora ve takıma nasıl katkı sağlayabileceğini gösteren üstün futboluyla.