Kartal’ı uçuran adamın sırrı!

Tatlıya sos gerekmez mi?

“Sosu da benden olsun” diyor Cenk Tosun… Rakibin savunma dengesini bozan azmi, inancı, top kontrolü ve akıl dolu vuruşu ile.

Fakat bu güzelliğin niye devamı gelmez ki?

Pardon... Göztepe adına Goufran’ın füzesinde kalesinde devleşen Fabri’nin kurtarışı unutulur mu, asla… Maçın başında kurtarıyor ama Göztepe o kadar hızlı ki… Her an tehdit dolu…

Marifet; ustalıkta!

Göztepe’nin Talisca’nın golüne kadar girdiği pozisyonları acemice kaybedişiyle mi özetlesek iki takım arasındaki farkı, yoksa Brezilyalı yıldızın topla ikinci buluşmasında tabelayı değiştirmesinde mi, arasak ustalığı?

Sadece tabela mı, değişen? Talisca’nın futbol hevesi de farklılaşmış Güneş’in ellerinde, “iyi başla, iyi bitir” düşüncesi ile… Artık gol atmak için ikinci yarıları beklemiyor, Brezilyalı yıldız, kafadan bitirmeye bakıyor maçı.

Hatalar yok mu?

Hâlâ hücuma çıkarken kaybettiği toplarla pozisyon veriyor, Ghilas’tan gol yiyor Beşiktaş.

Bu kalite ve çaptaki bir takıma bu tür hatalar yakışmıyor, elbette.

Ancak onun da bir sebebi var, diye düşünüyorum.

Neden mi? Yüksek amaçlar uğruna, anlaşılamayan bir geri yaslanma ve basit hatalar ile Göztepe’yi bütün hatları ile hücuma çıkarıp, açığa düşüren acemiyi oynayabilmektir, asıl ustalık diye!

Sözün özü; “Ustanın fendi, çırağı yendi!”

 

MAÇIN ADAMI: Talisca